KOMİSYON KONUŞMASI

GÜRSEL EROL (Tunceli) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, sayın milletvekili arkadaşlarım, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın değerli bürokratları; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Urfa Milletvekilimize buradan bir çağrı yapıyorum: Sen diğer illere hiçbir yatırım için para bırakmadın Sayın Milletvekilim, hepsini Urfa'ya aldın. Bakanlığın zaten şurada ne bütçesi var?

Sayın Bakanım, aslında siz bir anlamda Bakanlık olarak şanssız, Bakan olarak şanslısınız. Bakanlık olarak şanssız olmanızdan kastım, AKP hükûmetlerinin on beş yıllık iktidarı döneminde değişen 9'uncu Kültür Bakanısınız. Yani biz burada her yıl bir Kültür Bakanıyla bütçe yapıyoruz ve önümüzdeki sene farklı bir kültür bakanıyla tekrar muhatap oluyoruz. Şanslısınız, şu ana kadar konuşmacı tüm arkadaşlarımızın, muhalefet partisinden de olan arkadaşlarımızın bütçenizin yetersizliğinden bahsederek size daha fazla bütçe aktarılması gerektiği konusunda katkı verdiler ve yatırımlarınızı eleştirmeden, bu yatırımların doğru yatırımlar olduğunu ifade ederek fakat millî bütçeden aldığınız payın çok düşük olduğunu ifade ederek gelirlerinizin artırılmasını istediler. Bu, bana göre Kültür Bakanlığı için önemli bir şans, niye önemli bir şans? Çünkü burada Plan Bütçe Komisyonunda diğer bakanlıkların bütçesi görüşülürken genelde harcayacağı paranın gereksiz ve anlamsız harcandığına dair eleştiriler olur ama burada tam tersine sizin bütçenizin yetersizliğiyle ilgili ortak bir kanaat oluşmuş durumda. Bu sizin açınızdan Sayın Bakanım, bir şans. Ben tabii, bireysel anlamda veya bir projeyle ilgili bir değerlendirme yapmak istemem, genel hatlarıyla ilgili Bakanlığınızı değerlendirmek isterim. Bir defa, en büyük problemlerden birisi, Kültür ve Turizm Bakanlığının dönem dönem birleştirilmesi ve dönem dönem ayrıştırılması yani bu, aslında Kültür ve Turizm Bakanlığının bir arada olmaması gerektiği bir bakanlık, iki bakanlığın da faaliyet alanları ve etki alanları farklı olduğu hâlde ama bu saatten sonra ayrıştırılması da son derece yanlış olur düşüncesindeyim.

Ama Bakanlığınızın yetki alanı ve etki alanı genişletilebilir Sayın Bakanım. Mesela Kültür Varlıkları Kanunu'na göre, Türkiye'deki tescilli yapıların tümünün sorumluluğuyla ilgili yetkili kuruluş Kültür ve Turizm Bakanlığı yani özel mülk olsa bile ama ne yazık ki kamu kuruluşlarındaki kültür varlıklarına baktığınız zaman, Meclisin bile elinde olan Millî Saraylar var ki Meclisin ne alakası var? Vakıflar Genel Müdürlüğü yine ayrı bir bakanlığa bağlı. Aslında bu tescilli yapıların, Millî Sarayların ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün Kültür Bakanlığına bağlanması ve Kültür Bakanlığının sorumluluğunda olması gerekir. Ayrıca turizm boyutuyla değerlendirdiğiniz zaman, tabii ki turizm gelirlerinin ve turizm potansiyelinin artırılmasıyla ilgili en büyük tanıtım Türkiye'nin yurt dışında tanıtılmasıyla ilgili. Bununla ilgili Başbakanlık bünyesinde Türk Tanıtma Fonu var. Türk Tanıtma Fonu'nun da turizmi desteklemek amaçlı yine Bakanlığınızın bütçesine alınması gerektiği düşüncesindeyim.

Sayın Bakanım, Sayın Cumhurbaşkanımız birkaç konuşmasında ve değerlendirmesinde on beş yıllık AKP hükûmetleri döneminde iki konuda başarısız olduklarını ifade ettiler. Bunlardan birisi millî eğitim politikası, ikincisi kültür politikası ama görüyoruz ki Hükûmetin hâlâ bu konuda, özellikle Kültür Bakanlığının desteklenmesi konusunda çok inandırıcı ve katkı verici bir politikası yok. Hâlâ bütçeniz genel bütçenin binde 5'i yani yüzde 1'i bile değil, yüzde 0,5'i. Bu bütçenizi aslında diğer bakanlıklardaki genel müdürlüklerin yatırımlarıyla değerlendirdiğiniz zaman, Karayolları Genel Müdürlüğünün yalnızca bir ihale bedeli, Devlet Su İşlerinde yalnızca bir ihale bedeli sizin bütçenizin tümü, o da yatırım değil. Bu bütçenizin de yüzde 25'i yalnızca yatırıma ayrılmış yani yaklaşık olarak 431 milyon gibi yatırıma bir para ayrılmış. Bu, aslında Türkiye'de kültür politikasıyla dalga geçmek yani siz kültürünüzün zenginliğinden, Anadolu topraklarında bütün medeniyetlerin, uygarlıkların yaşandığından bahsedeceksiniz ve bununla onur duyacaksınız, gurur duyacaksınız ama kültür politikalarının ve kültürel değere sahip olan tarihî yapıların restorasyonlarıyla ilgili Bakanlığınıza 431 milyon lira yatırımla ilgili para vereceksiniz. Ben örnek vereyim: Tunceli-Erzincan kara yolunun, Karayolları Genel Müdürlüğünün yalnızca bir yatırımı neredeyse sizin bütçenizin yarısı kadar, bir Karayolları Genel Müdürlüğünün işi. Bu neyi gösteriyor? Demek ki sizin bütçe dışında yeni kaynaklara ihtiyacınız var.

Sayın Bakanım, bunlar aslında şu anda kanun hükmünde kararnamelerle bile düzenlenebilir. Mesela nedir? Millî Piyango'dan, Spor Toto'dan, at yarışlarından, şans oyunlarından, RTÜK'ten, TOKİ gelirlerinden, Vakıflar Genel Müdürlüğünün kâr oranından size paralar aktarılabilir ki bu tür kuruluşlardan birçok yerlere de paralar aktarılıyor -trafik cezalarından- yani bunları değerlendirmeniz lazım düşüncesindeyim.

Ayrıca Bakanlığınızın bir revizyona ihtiyacı var. Şöyle ki Sayın Bakanım: Sürekli bakanların değişmesinden kaynaklı aslında Kültür Bakanlığının şöyle bir şansı var...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlar mısınız?

GÜRSEL EROL (Tunceli) - Tamam.

Sizin bürokratlarınız ve teknik elemanlarınız çekirdekten yetiştikleri için, Bakanlık bürokrasisini ve Bakanlık işleyişini iyi bildikleri için aslında kültür politikalarının ve kültür değerlerinin erozyona uğramasıyla ilgili bürokratlarınız inisiyatif alarak bugüne kadar Bakanlığı ayakta tuttular ama bu aşamadan sonra Bakanlığınızın bürokrasisinin yapılanmasıyla ilgili de idari reformlara ihtiyacınız var. Ben bunların ayrı ayrı, tek tek detayına girmem çünkü çok uzun sürebilecek bir konu ama bunları bir rapor hâlinde size sunmak isterim.

Turizm bölümüne gelince: Sayın Bakanım, 1-3 Kasım Turizm Şûrası'nda aldığınız kararların bir an önce hayata geçirilmesi lazım. Turizm sektöründe imardan kaynaklı yani tahsis amaçlarının dışında imar eklentilerinden kaynaklı inanılmaz sıkıntılar ve sorunlar var. Sektör temsilcileriyle bir araya gelip bu sorunla ilgili çözümler üretmelisiniz.

Sayın Bakanım, bir de Türkiye'de özellikle birkaç turistik ilçeden bahsetmek isterim. Marmaris gibi, Kuşadası gibi, Bodrum gibi, Alanya gibi ilçelerin kışın nüfusu 60-70 bin civarında, yazın nüfusları 3 milyonun üstüne çıkan ilçelerimiz var. Türkiye'de yeni bir il tanımı yapabiliriz, turizm illeri. Buralar turizm ili statüsüne getirilebilir, buralarla ilgili farklı uygulamalar yani yatırımda, istihdamda, kalkınmada farklı uygulamalar getirilerek turizm illeri statüsü Türkiye'nin turizm potansiyelini geliştirmesiyle ilgili yeni bir vizyon katabilir. Zamanım dar olduğu için ben özet olarak bunları ifade etmek isterim ama uygun bir zamanda sizi ziyaret edip bunların detaylarıyla ilgili de sizi bilgilendirmek isterim.

2018 yılı bütçesinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Sayın Zekeriya Temizel de bahsetti, Efes projesi doğru bir projedir ama orada kullanılacak inşaat tekniği bölgedeki tarihî yapılara zarar vermemesi açsısından çok dikkatle ve önemle incelenmesi gereken bir konudur.

Hepinize saygılarımı sunuyorum.