KOMİSYON KONUŞMASI

GÜRSEL EROL (Tunceli) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, sayın milletvekili arkadaşlarım, Bakanlığımızın değerli bürokratları; ben de sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 2018 bütçemizin Bakanlığımıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Tabii, Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre enerji politikasını şekillendirmek her siyasi partinin kendi politikalarından kaynaklıdır. Bu anlamda da Hükûmet politikaları partilerin politikalarından oluşur. Ben enerji politikalarını hukuken ve teknik olarak değerlendirecek bir bilgi birimine sahip değilim ama burada, kendi ilimde, Munzur Vadisi üzerinde yapılması düşünülen 5 HES projesi, 4 de baraj projesiyle ilgili, olayın teknik boyutu değil, olayın siyasi boyutu, sosyal boyutu ve kültürel boyutu konusunda hem Bakanlığımızı hem Bakanlık bürokratlarımızı bilgilendirmek için söz istemiş bulunmaktayım.

Sayın Bakanım, ben, nasıl bir ilde milletvekilliği yaptığımı önce size açıklamak isterim. Benim ilimde her evde bir sorun var, her yerleşim bölgesinde bir sorun var, her sivil toplum örgütünde bir sorun var. Ve bu sorunların temelindeki nedenler de yüzde 80 bugüne kadar Hükûmetlerin o bölgede uyguladıkları yanlış güvenlik politikalarından kaynaklı sorunlar. Vatandaş devleti yalnızca operasyonlara giden güvenlik güçleri olarak görmüş, devleti, kendi sorunlarını çözen bir kurum olarak görmemiş. Ben, milletvekili seçildiğimden bugüne kadar vatandaşla devlet arasında köprü olup vatandaşın yalnızca sorununu seslendirmek değil, vatandaşın ve bölgenin taleplerini ilgili ve yetkili kişilere aktararak çözüm arayan bir milletvekiliyim. Bu anlamda, tabii ki, Tunceli'de, Munzur üzerinde enerji ihtiyacından kaynaklı HES'lerin ve barajların yapılmasına Hükûmet politikası olarak karar verilmiş olabilir ama bu gibi kritik yerlerde, kritik illerde, terörle mücadele edilen illerde yalnızca, verilen yatırım kararlarının ve programlarının ekonomik getirisi, ülkenin ihtiyaçlarına göre değil, aynı zamanda o bölgedeki sosyal ihtiyaçlara göre, o kentin kültürüne göre, o kentteki siyasi yapıya göre de karar verilmesi gerektiği düşüncesindeyim.

Bakın, Munzur Vadisi'ndeki HES'lerin ve barajların iptal edilmesi tamamen ideolojik bir talep değildir. Munzur'un kendi başına kutsal bir değeri vardır ve Türkiye'de Alevilerin nüfusunun yüzde 85'inin bir kent merkezinde yaşadığı tek il Tunceli'dir ve Alevilerin inanç merkezidir Munzur'un kendisi ve burada ziyaretlerimiz vardır yani adaklarımızı, kurbanlarımızı, dualarımızı ve dinî inançlarımızı burada yerine getiririz. Aynı zamanda, hem millî park olan hem de dinî inançlarımız açısından bizim için önemli bir vadidir burası.

Sayın Bakanım, bir terör örgütü mensubunun ele geçirilmesinin devlete maliyeti 8 milyon. Bir kişiyi ölü veya diri ele geçirdiğiniz zaman, aynı aileden 2 veya 3 kişinin terör örgütüne katılma eğilimi var. Bu gibi, terörle mücadele eden kentlerde bunları bir sosyal politika olarak düşünmeniz gerektiği düşüncesindeyim. Terörle mücadeleyi yalnızca teröristle mücadele olarak görmeden, bu projelerden de vazgeçilerek, vatandaşın devlete karşı olan güvenini ve sorumluluğunu yerine getirmesiyle ilgili de bir iletişim olarak görülmesi gerektiği düşüncesindeyim.

Ve bu konuyla ilgili, geçen hafta Çevre Komisyonumuzun toplantısına katılmıştım. Komisyon üyelerimiz nisan ayı içerisinde Tunceli'yi ziyaret edecekler. Bu HES'lerin ve barajların yapılacağı bölgeyi ziyaret edip yerinde tespit yapacaklar. Bugün Genel Kurul salonunda Sayın Başbakanı konuyla ilgili bilgi verdim. Sayın Başbakanımız da konuyla ilgili bilgisi olduğunu bana ifade ettiler. Sizden ricam, burayı bir Hükûmet politikası ve ihtiyaçlar politikaları doğrultusunda değerlendirmeniz değil, Tunceli'de, terörizmle mücadele edilen bir kentte devletin, yalnızca güvenlik endeksli bir politika yapmaktan vazgeçip bunu bir sosyal projeye, bunu bir sosyal politikaya çevirerek Munzur'daki HES'lerin ve barajların iptal edilmesi, o bölgede vatandaşların devlete karşı olan bağlılığını ve sadakatini geliştiriceği gibi Alevi kültürünün ve inançlarının yaşandığı bir bölgenin de Hükûmet tarafından korunmasını sağlayacaktır.

Ben, şimdiden duyarlılığınıza teşekkür ediyorum. Nisan ayında Çevre Komisyonunun Tunceli'ye gerçekleştireceği geziye Bakanlığınızdan da yetkili bürokratların veya Komisyonumuzdan arkadaşlarımızın katılmasını ben sizlerden rica ediyorum. Tekrar, konuşmamın başında söylediğim gibi, 2018 bütçesinin hem Bakanlığınıza hem de ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Hepinize teşekkür eder, sevgi ve saygılarımı sunarım.