| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı b) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı c) Türk Standartları Enstitüsü ç) Türk Patent ve Marka Kurumu d) Türk Patent Enstitüsü e) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu f) Türkiye Bilimler Akademisi g) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ğ) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 06 .11.2017 |
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan; öncelikle hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Tabii, Bakanlığınızın isminde "Bilim" yazılı olmasına rağmen, bilimden ve fen bilimlerinden, eğitimden uzak, üniversitelerin özerk olmadığı, üniversite-sanayi iş birliğinin bir türlü sağlanamadığı bir dönemi yaşıyoruz. Yaptığınız açıklamalar, sanayisinde ithal ara malı girdisi yüksek olan ve bu sorunu bir türlü aşamayan, AR-GE harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı yüzde 1'in üzerine çıkamayan, katma değeri yüksek teknolojili ürün ihracatında, patentleşme ve markalaşmada beklenilenin aksine yeterli küresel başarıyı sağlayamayan, yerli otomobil üretme konusunda önceki projesi çöpe giden bir iktidarın şişirilmiş, piyasa gerçeklerini tatmin etmekten uzak rakamlarına dayanıyor.
5 babayiğit zorlanarak bir araya getirildi. Sonucu ne zaman gelir, merakla bekliyoruz. Yatırım çok önemli ancak yatırım atmosferinin yok edilmesi nedeniyle birçok yatırım maalesef yapılmıyor. Yatırımcı büyüyemiyor, sanayici gelişemiyor, maliyetler giderek artıyor, rekabet şartı her gün ortadan kalkıyor, para kazanamayan işletmeler birer birer kapanmaya doğru gidiyor. Lütfen, bunu görmenizi istiyorum.
Yüzde 30'a varan genç işsizliği, kalifiye ve ara eleman sorunları, maliyet yükleri, OSB'lerin talepleri, ihracat sorunları karşısında toz pembe tablo çizmeyi deneyen büyüme ve ihracat rakamları artık dayanaksız bir duruma gelmiştir. En son açıklanan zam ve enflasyon oranlarıyla, borçluluk oranlarıyla, dizginsiz yükselen döviz kuruyla maliyetler öngörülemez bir noktaya çekilmiştir ve rekabeti de oldukça zorlaştırmıştır.
Sayın Bakan, ihracatın ithalatı karşılama oranı 2016 Eylül ayında yüzde 71,3 iken 2017 Eylül ayında yüzde 59,3'e düşmüştür, demek ki ihracatta gerçekçi bir düşüş yaşanmıştır. İhracat rakamları ve sanayideki ihracat artışıyla övünmek bir yana, bizim ithalat verilerine de bakmamız gerekiyor. İthalata bağımlı bir üretim zincirine hapsolduk kaldık. İmalat sanayisi ürünlerinin toplam ithalattaki payı Eylül 2017'de yüzde 82 oldu. Dış ticaret açığı ekim ayında yıllık bazda yüzde 24,8 oranında artarak 70 milyar 967 milyon dolara ulaştı.
Büyüme rakamları üzerinden çizilen pembe tabloya rağmen, ihracatımız büyümeden istenen nasibi maalesef alamamıştır. Dünya yüksek teknolojili ürün ihracatı sıralamasında 102'nci sıradayız, tutar bazında ise 39'uncu sıradayız. Bu sıralamada yükselişimizi ya da düşüşümüzü bizden çok petrol üreticisi ülkelerin petroldeki dolar kaynaklı düşüş ya da artışları belirliyor. Bu gerçekler ışığında "Dünya liderliğine oynuyoruz." diye söylemeye devam ediyoruz; bu, hayalcilikten başka bir şey değildir.
Krediyi yükünün ve maliyet artışlarının sanayiciyi zorladığı bir dönemi yaşıyoruz. Hukukun çöktüğü, bağımsız bir yargının olmadığı, özgürlüklerin ortadan kalktığı, piyasada adil rekabet şartlarının olmadığı, saray rejiminin her alanda müdahaleye devam ettiği, 152,5 milyar dolarlık ihracatımızın 71 milyar dolarını gerçekleştirdiğimiz Avrupa ülkeleriyle ilişkilerimizin gerildiği, zaman zaman da restleştiğimiz, yapısal reformların geciktiği, hazine garantili ulaştırma ve şehir hastanesi kredilerinin 6 milyar Türk lirasını aştığı, bütçe açığının yüzde 10'unun hazine garantilerine ayrıldığı, Kredi Garanti Fonu'nun hangi kurum ve kuruluşlara kredi sağladığının belirsizleştiği, net borçlanma gereğinin 36,6 milyar liralık programdan tam 40 milyar lira saparak 77 milyar liraya ulaştığı ortamda şeffaf ve adil bir devlet yönetimi bekleyen yerli ve yabancı iş kesimi kesinlikle bu gelişmelerden sağlıklı bir sonuç beklememektedir, güven de duymamaktadır.
TÜBİTAK'la ilgili bazı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Arslan.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, ben sanayicinin içinden gelen bir kimseyim, aynı zamanda da Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda grup sözcüsüyüm. O nedenle, bize bir beş dakika daha ilave rica ediyorum sizden.
BAŞKAN - Onu yapma şansım yok.
Çok teşekkür ederim Sayın Arslan.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Üç dakika daha rica ediyorum.
BAŞKAN - Soru kısmında söz veririm size.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Ama bakın, sorularım da vardı, yarım kaldı.