KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle milletimize yararlı olacak bu Komisyonun kurulmasından çok memnunum ve tüm partiler vasıtasıyla bu Komisyonun kurulması hakikaten milletimiz için çok faydalı olacaktır, hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Şimdi, Komisyonun ismine baktığımız zaman "Madde Bağımlılığının Nedenleri, Türleri ve Alınacak Tedbirler" diye geçtiği zaman aklıma şöyle bir çözüm geliyor: Şimdi, nedenleri, yani madde bağımlılığının nedenleri. Şimdi, "nedenleri" deyince, bunu kullanan bir insan ve çocukluk yaştan itibaren başlanıldığına göre, bence bu çocukların bu maddeyle karşılaşmaması ve bunu kullanmaması için neler yapılabilir diye düşündüğümüz zaman iki tane fikir aklıma geliyor: Birincisi, bunun eğitim olarak verilmesi. Yani bu madde bağımlılığı ve bağımlılık yapan maddelerin türleriyle ilgili ta ilkokuldan itibaren aynı trafikte yapılan eğitimler gibi bu konuda eğitimler verilmesi; sigara dâhil olmak üzere alkol, sigara, diğer tüm uyuşturucu maddeler, internet ve teknoloji... Bu konuda ilkokuldan itibaren Millî Eğitim Bakanlığı bir program, uzmanlarla bir program belirlemeli. Ve bu program çerçevesinde işte "1'inci sınıfa şunu vereceğim.", "8'inci sınıfa şunu vereceğim.", "12'nci sınıfa bunu vereceğim." diye bir program yapmalı ve bu eğitim verilmeli.

İkincisi: Kesinlikle 1'inci sınıftan itibaren, ilkokul 1'den itibaren on iki yıl boyunca etkili iletişim dersleri verilmeli çocuklara. Bu etkili iletişim derslerini vermenin iki tane avantajıyla karşılaşacağız: Birincisi, bizim Komisyonla ilgili olarak konuşacak olursak, bu etkili iletişimi kullanan çocuklar ileride böyle psikolojik sorunlarla karşılaştığı zaman, sorunlarla karşılaştığı zaman buradan nasıl çıkacaklar, bu stresten, bu zararlı ortamdan nasıl çıkabiliriz bunu bildikleri için farklı bir davranışla hareket edecekler. Dolayısıyla etkili iletişim derslerinin hakikaten ilkokul 1'den itibaren verilmesini öneriyorum.

Bir diğer faydası da şu olacak, sadece Komisyonumuz için değil: Etkili iletişim dersleri eğitimi almış kişiler topluma kazandırıldığı zaman hakikaten karşılıklı tartışmanın, ortak fikre varmanın daha kolay olacağını düşünüyorum.

Bir diğer eğitim alanı da, Millî Eğitim Bakanlığının yapması gereken bir diğer önemli faktör de biraz önce sayın milletvekilimiz bağımlı olan kişilerle ilgili ifade etti ama belki de ben yanlış anlamış olabilirim, tüm çocukların sosyal faaliyetlerle ilgili derslerinin daha fazla artırılmasını talep ediyorum. Yani sadece mesela spor değil, tüm sosyal faaliyetlerin eğitim programı içerisinde yer alması. Yani çünkü bir çocuk mesela, atıyorum, futbolda başarılı olabilir, diğer çocuk piyanoda başarılı olabilir, diğer çocuk başka bir yerde yani ilgili alanlara çocuklar yöneldiği takdirde... Ama bunu kim sağlayacak? Millî Eğitim Bakanlığımız sağlayacak. Çünkü bunu siz eğer belirli bir yaştan sonra yaparsanız çok başarılı olamıyorsunuz.

Örnek kendimden vereyim: Ben Gazi Üniversitesinde akademisyenim, Tıp Fakültesinde doktor-hasta çekişmelerini nasıl önleriz diye düşündüğümüz zaman Gazi Üniversitesi olarak biz hocalardan isteyenlere etkili iletişim derslerini verdik iki yıl boyunca uzmanlar tarafından ve daha sonra öğrencilere verdirdik. Öğrencilerin o dersleri aldıktan sonra hakikaten hastalara yaklaşımı çok değişti. Ancak diyeceksiniz ki: "Peki, hocam, siz bu kadar eğitim aldınız, bunu uygulayabiliyor musunuz?" İnanın, ben bu eğitimi aldıktan sonra ilk bir hafta eve gittiğim zaman evdeki eşim ve çocuklarım çok farklı karşıladılar, "Babam değişmiş." filan diyorlar. Yani sonradan eğitim almak hakikaten biraz zor, onu uygulamak da zor oluyor ama çocukluk çağından bu etkili iletişimi uygularsak çok büyük başarı elde edeceğiz diye düşünüyorum.

Bir diğer konu, sayın milletvekilime katılmadığım nokta şurası: Şimdi, ben de bir doktorum, siz ne kadar AMATEM'leri ÇAMATEM'leri artırırsanız artırın bu olayla başa çıkabileceğimizi çok zannetmiyorum. Dolayısıyla tabii ki, AMATEM'ler ÇAMATEM'ler olmalı ancak esas sosyal uyum programlarının daha fazla artırılmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.

Örnek: Sigara kullanımı, tedavi uyguluyorsunuz, bırakıyor ama bir yıllık tekrar dönme oranına baktığınız zaman, maalesef yüzde 60 ile 80'i tekrar sigaraya başlıyor. Yani madde bağımlılığı da böyle...

Dün Sayın Bakan da söyledi, yüzde 20'lik -yani arz yüzde 80, talep yüzde 20- bu yüzde 20'lik kesimle uğraşıyorsunuz. Ee, bunların da geri dönme, başarısızlık oranları yüksek. Dolayısıyla buraya yoğunlaştığımız zaman çok da hani başarılı olacağımızı düşünmüyorum. Arz önemli, arzın önlenmesi. Bütün tedbirlerin alınması çok gerekli hakikaten. Ama bununla mücadele için hocam reklam, kamu spotları çok kritik nokta. Yani yapmak zararlı bile olabilir, hakikaten çok tehlikeli, bunun psikologların kontrolünde yapılması gerekli olabilir diye düşünüyorum.

Cezalar hakikaten artırılmalı, zaten artırılmış, daha önceki komisyondan. Ama hüküm giymiş -dünkü ifadeye aynen katılıyorum- uyuşturucu madde satımından maddi ve manevi başka imkânlar elde etmiş ve hüküm giymiş kişilerin mal varlığına kesinlikle el konmalı. Hatta devrettiği mallara da, yani ikinci, üçüncü şahıslara kendisi devretmişse onlara da el konulmalı. Çünkü bu ülkede terörün finansmanının sağlanmasında... Son yıllarda da net olarak gördük, özellikle son bir yıl içerisinde terörün finansmanı için kullanılan o kadar uyuşturucu yakalandı ki özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde, hakikaten bunlar hem terörü finanse ediyorlar hem de vatandaşlarımıza zarar veriyorlar.

Bir diğer son konu: 2008 raporu hakikaten çok başarılı bir rapor olarak öne alınmış. Çünkü o rapor sonucunda belli kurullar oluşmuş, bu çok güzel bir şey. Şimdi, bu Komisyonun o raporu incelemeden ve bu kurulları dinlemeden adım atması pek doğru değil, o yüzden Sayın Başkan yaptığınız sıralama çok doğru olmuş, onları dinledikten sonra harekete geçmek daha mantıklı. Çünkü onların yaptığı aynı şeyi bir daha bu Komisyon olarak yaparsak hani boşa gider.

BAŞKAN - Tabii.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Zaten üç ay çok kısa bir süre, vakit kaybetmiş oluruz, onlara ek olarak ne yapabiliriz diye düşünürsek daha iyi olacağını düşünüyorum.

BAŞKAN - Şöyle yapsak mı? Necdet Hoca'yı haftaya çağırsak, o raporun özetini bize bir özetlese mi?

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Hocam çok iyi olur, çünkü neden biliyor musunuz?

KEREM ALİ SÜREKLİ (İzmir) - Hem raporu özetlesin hem ne yaptık, nereye gidiyoruz?

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Üç ay çok kısa bir süre ve bir de herkes çok yoğun. Yani işte kurultaylar var, çalışmalarımız var, komisyon, Meclis filan falan derken yani buraya hakikaten çok az zaman ayarlanıyor. Mesela bugünkü gündem isimler getirilmesi Yani çoğu kişi isim bile... Yani ancak zor hazırlayabildik hakikaten. Dolayısıyla bu çok yararlı olur diye düşünüyorum.

BAŞKAN - Öğleden önce akademisyenleri çağıralım, bize uyuşturucunun farmakolojisini anlatsınlar, öğleden sonra da Necdet Hoca 2008'deki bu raporun özetiyle ilgili bir sunum yapsın.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Ben bir de çağırılacaklar arasında Kültegin Ögel'i yazmıştım ama sizin orada isim olarak gördüm. Psikiyatrist, bu konuda çok uzun yıllar çalışan birisi, ismini orada sizde gördüm. Diğer isimleri ben vereceğim, bir AMATEM Başkanı var Cüneyt Bey, bununla çok uğraşıyor. Sonra bizim STK'lardan birisini önereceğiz. Bir de Millî Eğitim Bakanlığının ben buraya gelmesini talep ediyorum.

KEREM ALİ SÜREKLİ (İzmir) - Zaten onlar...

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Yani çocuklar için özellikle iki konu: Sosyal eğitim programları ve de etkili iletişim programları konusunda ne düşünüyorlar veya kendilerinin başka önerileri var mı diye?

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

KEREM ALİ SÜREKLİ (İzmir) - Bir de bakan düzeyinde gelirse işin şeyi açısından, mücadelenin güçlülüğü açısından.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Biz mesela çölyakta hakikaten bütün bakanlıkları gezdik biliyorsunuz.

BAŞKAN - Evet.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Bakan düzeyinde olunca bakan bütün yetkilileri çağırıyor -çölyakta öyle oldu- bütün notları aldı, hemen söyledi, orada emri veriyor, talebi, tık diye hemen oldu.

KEREM ALİ SÜREKLİ (İzmir) - Ben geçen gün havaalanında müsteşarı çağırdım, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız "Beni çağırın, ben öncüsü olayım, ben çok istiyorum bu tip mücadeleyi şu anda." dedi.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Evet, bakanlar da şey yani böyle durumlar da yardımcı olur yani.

BAŞKAN - Sayın Yurdakul, teşekkür ediyorum.