KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) - Sayın Başkanım, ben Ali Bey'in sunuşunu kesmemek için şey yaptım ama bir yandan da herhâlde yorum yaparak katkıda bulunmak lazım.

Şimdi, birkaç tane tespitim vardı Değeri Başkanım, ben onu hem sizinle hem Ali Bey'le de paylaşmak istiyorum. Sektörel girdisi çıktısı diğer sektörlerle fazla olan bir konuyu konuşuyoruz. Ne gibi? Turizm, gıda gibi diğer sektörle alışverişi olan, girdisi çıktısı olan bir sektörü konuşuyoruz. Ama aynı zamanda gelenekleri de olan bir sektör. Bundan kastettiğim şu: Şarap üreticileri nasıl dünyada belki yüz kuşaktır, iki yüz kuşaktır üretimde bulunuyorsa Anadolu'da da bir zamanlar böyle, bu kadar olmasa bile on kuşak, yirmi kuşaktır üretim yapan aileler veya firmalar var. Ama bu geleneğin giderek azaldığını veyahut kuruduğunu, daha endüstriyel bir üretime doğru dönüştüğünü de tespit etmiş oluyoruz. Bu da önemli bir şey. Çünkü dünyadaki diğer üretim bölgeleri, özellikle Fransa, İtalya, İspanya gibi bölgelerde bu tarz aile işletmeleri var.

Bir diğer konu, siz de söylediniz, finansman maliyeti meselesi. Buradan ben vergi yüküne geleceğim. Ben daha önce de Sedat Bey geldiğinde ona da söylemiştim, gerçi o zaman sunuş sırası yoktu, o sizin geleceğinizi belirtmişti.

Şimdi, iç piyasayla dış piyasa ekonomik anlamda ayrıştırılamaz. Bir kere bunu özellikle belirtmek isterim. Bazı arkadaşlarımız -ÖTV ve KDV yüksekliğini- "Madem öyle, ihracat yapalım." diyorlar. Ekonomi literatüründe böyle bir şey olmaz. Bunu bir kere bir tespit edelim. Çünkü bir ürünü üreteceksek -mademki döndürme maliyetlerinden de konuşuyoruz burada, iç maliyetlerden de konuşuyoruz- o hâlde iç tüketiminde yerli talebi de...

ŞARAP ÜRETİCİLERİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ N. BAŞMAN - Dengeleyebilmemiz lazım.

AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) - ...artıracak, stimüle edecek, onun üretime katkısını sağlayacak bir noktaya getirmemiz lazım. O zaman bizi bu vergi yükünü konuşturmaya getiriyor. Tahmin ediyorum, siz zaten sonuç kısmında bahsedeceksiniz ama ben dayanamadım önceden konuştum.

Şimdi, yüzde 18 KDV... Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar yüksek bir KDV yok bu sektörün üzerinde. Artı, başka sıkıntılar daha var.

Şimdi, ithalat meselesini konuşmak istiyorum. Kendi Hükûmetimiz döneminde de bu tür baskılarla karşılaştık bir zamanlar Değerli Başkanım. Romanya, Moldovya gibi ülkeler de biliyorsunuz bize ihracat yapmak istiyorlar. Karşılıklı bu sektörde bir ticaret alışverişi var. Dolayısıyla onlar bize satmak istediği zaman yüksek gümrüklerden bahsediyoruz, sizin gibi iç firmalarımızı, üreticilerimizi korumak anlamında. Ama öbür tarafta da ihracat yapmak istiyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir ticaret yok yani sadece ben kazanayım, ben kazanayım anlayışı olmaz.

ŞARAP ÜRETİCİLERİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ N. BAŞMAN - Tek bana, tek bana...

AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) - O konuda da kendimize bir çekidüzen vermemiz lazım. Eğer kendi kalitemize güveniyorsak, kendi firmalarımıza güveniyorsak o zaman bunu yüksek koruma duvarlarıyla nereye kadar koruyabiliriz? Biraz da bu noktada bir öz eleştiri yapmamız gerekir diye düşünüyorum.

Bence sektörün, üzümcülük ve bağcılık sektörü gibi bizim bu Komisyonumuzun da görev alanında gümbürtüye giden bir durumu var, bu Komisyon biraz genel teşvik ve destekleri konuşuyor, daha çok üzüm üreticilerinin sorunları ve bağcılık sektörünün sorunlarını konuşuyor. Hâlbuki siz sektör olarak daha farklı, daha özel, daha alt düzeyde, daha alt sektörel teşviklere ihtiyacı olan bir sektörsünüz. Burada şu ana kadar yaptığımız çalışmaların hiçbirinde de bunları ben göremiyorum. Onun için sizin önerilerinizin daha somut olması lazım Komisyona, daha özel nitelikte isteklerinizi bize bildirmeniz gerekir. Yoksa genelin içerisinde kaybolup gideriz. Kusura bakmayın, ben önden bir şey söylemiş oldum ama yani...