KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Konuşmamın hemen başında belirteyim ki tabii maddenin dışında bazı konulara da değinmek istiyorum.

Şimdi, yasa tasarısının başlığının esasen yanlış olduğunu görüyorum. Bu başlığın aslında "Yatırım İşlemlerinin Hızlandırılması ve İyileştirilmesi" şeklinde olması daha uygun olurdu diye belirtmek istiyorum çünkü burada tasarının genel kapsamına baktığımız zaman, tamamen devletin içinde yapılacak işlemler ile özellikle kamu kurumlarında yapılacak işlemlerin hızlandırılması, değerlendirilmesi, değiştirilmesi, daha iyileştirilmesi noktasında birçok düzenleme var. İşte, başta 2644 sayılı Tapu Kanunu var, Vergi Usul Kanunu var, Kat Mülkiyeti Kanunu var, Belediye Gelirleri Kanunu var, Mera Kanunu var, Gümrük Kanunu var, Yapı Denetimi Kanunu var, Belediye Kanunu'ndan yine bahsediyor, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu var, 6083 sayılı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun var, 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu var; bu başlık altındaki kanunlarda değişiklik yapan bir kanun tasarısı olarak görüyoruz. O nedenle, bunların düzenlenmesi elbette ki yatırımın hızlandırılması, işlemlerin hızlandırılması yönünden fayda sağlayacak işlemlerdir ancak aslında başlığa baktığımız zaman bir sanayici olarak, yatırım ortamının iyileştirilmesiyle ilgili, bu kapsamın dışında sanayicinin, yatırımcının gerçekten çok farklı beklentileri olduğunu ben belirtmek istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yatırım ortamının iyileştirilmesi isteniyorsa aslında, tabii bu işlemlerin ötesinde, sanayiciyi güçlendirecek, sanayiciye kazandıracak, sanayicinin iştahını artıracak bir düzenlemenin, bir huzurun, bir iç barışın olması ve yarınından emin olan bir sanayicinin "Yarın ne olacak acaba? Yatırım yapsam iyiye mi gidecek, kötüye mi gidecek? Türkiye'de ne olacak?" diye düşündüğü kuşkularından arındırılması gerekiyor. Bu arındırma bana göre OHAL'in öncelikle kaldırılması gerektiğinden geçiyor. Eğer OHAL uygulamaları sanayici alanına, yatırım alanına yansımasa bile -bazı alanlarda yansıyor, bazen o alanlara da giriyor- yapılan uygulamalar, ortaya çıkan hukuksuzluklar, sabahleyin erkenden gözaltı tutuklamaları, gazetecilerin, birçok kurumun başında olanların söyledikleri sözlerden dolayı tutuklanmaları herkesi kuşku içinde bırakıyor, korku içinde bırakıyor. Şimdi, böyle bir ortamda da sanayici "Acaba işletmemi büyüteyim mi?" diye düşünmez kesinlikle veyahut da parası varsa "Bunu yatırıma yönlendireyim mi, yeni yatırımlar yapayım mı?" diye düşünmez. Neyi düşünür sanayici? Ve nitekim öyle oluyor; sanayici daha kolay para kazanılabilecek, nakde çevrilebilecek ve uzun süre bir sonucu beklemekten öteye yaptığı işin sonucunu kısa sürede alabileceği ranta dayalı yatırımlara kayma noktasında bir çalışma yürütüyor. Bunu görüyoruz. Bunu nasıl görüyoruz? Ben bunu Denizli'de, ilimde görüyorum, ben bunu Türkiye'nin genelinde görüyorum, İstanbul'da, birçok sanayi şehrinde görüyorum, Bursa'da görüyorum, Adana'da görüyorum, Antep'te görüyorum. E şimdi, bunlar açıklıkla ortada.

Ayrıca, biliyorsunuz son zamanda bir açıklama yapıldı, yüzde 11'lik bir büyüme oranı ortaya konuldu. Şimdi, büyümenin içeriğine baktığımız zaman, hangi alanlarda ne şekilde büyümüş? Öncelikle, borçlanmaya dayalı bir büyümenin olduğu, inşaata, özellikle ranta dayalı bir inşaat alanında çok büyük büyümenin olduğu, bir de ithalata dayalı bir büyümenin olduğunu görüyoruz. Şimdi, böyle bir büyümenin ne sanayiciye ne de bir başka kesime fayda sağlamayacağı açıklıkla ortadadır. Onun için, bu yasa tasarısının başlığına bakarak, gerçekten sanayicinin beklediği, yatırımcının beklediği bir öncelikle ortamın yaratılması ve bu ihtiyaçları giderirken aynı zamanda da yatırımcının iştahını artıracak, yatırım ortamının iyileştirileceği düzenlemelere, desteklere de çok büyük ihtiyaç olduğunu belirtmek istiyorum.

Şimdi, eğer yatırım yaptırılmak isteniyorsa mevcut organize sanayi bölgelerinin içinin doldurulması yönünde bir çalışma yapılmasına ihtiyaç var. Neden dolmuyor? Yıllardan beri niye bekliyor? Bu konuda çalışma yapılarak o alanda doluluk oranının sağlanması ve organize sanayi bölgelerinin daha iyi rantabl bir şekilde kullanılması yönünde bir çalışma yapmaya ihtiyaç var, maliyetlerin aşağıya çekilmesine ihtiyaç var. Rekabet ortamının iyi bir şekilde yaratılması ve rekabet odaklı, yatırım odaklı bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu belirtmek istiyorum. Özellikle Hükûmetten sanayicinin, iş dünyasının beklentileri budur diyorum, hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.