REFİK ERYILMAZ (Hatay) - Başkanım, gündeme geçmeden önce önemli olduğunu düşündüğüm bir konu hakkında hem size hem Komisyon üyesi arkadaşlara biraz bilgi vermek istiyorum.

BAŞKAN - Buyurun, konu Komisyonumuzla alakalı bir konu olması lazım.

REFİK ERYILMAZ (Hatay) - Konu dış işlerini ilgilendiren bir konu.

Şimdi, bizim Orta Doğu'da, özellikle Suudi Arabistan'da yaklaşık 80-90 bin vatandaşımız işçi olarak çalışıyor. 2006 yılında garson olarak Suudi Arabistan'a çalışmak üzere giden bir vatandaşımız 2007 yılında işlediği bir suçtan dolayı gözaltına alınıyor, yargılanıyor ve idam cezası alıyor. Daha sonra bu ceza temyizde bozuluyor ve cezası on beş yıla indiriliyor. Suudi Arabistan'da da alınan cezaların infazı 1/2'dir. Ailesi tam tahliye edileceğini beklediği bir süreçte telefonla yapılan görüşmelerde, ki hemşehrim olduğu için yakından biliyorum, tahliyesine kısa bir süre kala çocuğun apar topar alınıp idam edildiği, başının kesilmek suretiyle idam edildiği haberlerini alıyor. Tabii, bununla ilgili haber maalesef bizim Suudi Arabistan'daki elçilik yetkililerimize hiçbir şekilde ulaştırılmıyor. 21'inci yüzyılda bir Türk vatandaşının başının kesilerek infaz edilmesi Türkiye'nin uluslararası alanda da itibarını zedelemiştir. Geçen Genel Kurulda bu konuyla ilgili de konuşma yaptım, gündeme getirdim. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri nezdinde bununla ilgili çok ciddi girişimler yapıldı ama maalesef bu vatandaşımızın 21'inci yüzyılda başının kesilerek infaz edilmesinin önüne geçilemedi. Buraya kadar anladık. Bundan sonraki süreçle ilgili olarak, aile ısrarla bu çocuğun cenazesini istedi. Yine Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle çok görüştük ve maalesef bu vatandaşımızın, bu 30 yaşındaki gencimizin cenazesini dahi getiremedik. Hâlâ cenaze gelmiş değil ve yaklaşık olarak yirmi beş gün önce, 20/11/2014 tarihinde infaz edildiğiyle ilgili haberleri alıyoruz. Tabii, bu bizim ülkemiz açısından, uluslararası prestij açısından, orada yaşayan vatandaşlarımızın bundan sonraki akıbetiyle ilgili çok ciddi bir handikaptır, çok ciddi bir tehlikedir çünkü farklı suçlardan dolayı Suudi Arabistan'da hâlâ cezaevinde olan onlarca vatandaşımız var ve bu vatandaşlarımızın aileleri de tedirginlik içerisinde.

Buna ek olarak, Suudi Arabistan Riyad Büyükelçiliği hakkında sürekli olarak şikâyet alıyoruz. Bu elçilik yetkililerinin oradaki vatandaşlarımıza çok kötü davrandığı, hiçbir sorunuyla ilgilenmediği ve görevlerini yapmadıklarıyla ilgili çok ciddi şikâyetler alıyoruz.

Sayın Başkan, ben sizden istirham ediyorum, kendi imkânlarıyla yurt dışında çalışan, Türkiye'ye ciddi anlamda döviz girdisi sağlayan, sağlık ve sosyal güvenceden yoksun olan bu vatandaşlarımızın haklarını korumak üzere görevlendirilmiş arkadaşlarımızın vatandaşlarımıza bu şekilde muamele yapmasını eminim ki sizler de kabul etmezsiniz. Bu konuda hassasiyetinizi rica ediyorum.

Ayrıca, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcımız buradayken bu vatandaşımızın durumuyla ilgili eminim ki bilgi sahibidir çünkü Genel Kurulda yaptığım konuşmada Adalet Bakanı Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşüp bana bu konuda bilgi verdi, gerekli girişimlerin yapıldığı ancak Suudi Arabistan yetkililerinin ikna edilemediği yönünde. Bu vatandaşımızın ailesi hâlâ beklenti içinde. Türk toplumu olarak biz duygusal bir halk olduğumuz için tabii ki cenazelerimizi de önemsiyoruz. Bu konuda Sayın Başkan eğer Sayın Müsteşar Yardımcımızın bilgisi varsa, bir bilgilendirme yapabilirse iyi olur.

Teşekkür ediyorum.