BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, öneride doğal gaza geçerek 29 milyon maliyet düşüşü sağlandığından bahsediliyor. Şimdi baktığımız zaman tablolara 2008 yılı dönem zararı 8 milyon 832 bin, 2009'da birden 23 milyona çıkıyor, 23 milyona. 2010'da 27 milyon fakat 2011'de birdenbire 74¬,5 milyona çıkıyor. Ardından 2012'de 65 milyona düşüyor yani 29 milyonu da bunun üzerine ilave etsek aşağı yukarı 100 milyon dönem zararı var. Bu göstergelere bakıp da azıcık ekonomi bilgisi olanın da bu kurumu iyi idare edildiğini söylemesi mümkün değil.

Şimdi kurum iyi yönetilmiyor. Bakın, faaliyet giderleri 142 milyon, bunun içerisinde ne kadar prim var, bunun bilgisini istiyorum. Satışların maliyetinde çay alım maliyetiniz ne kadar, yani çay alımlarına ödediğiniz miktar ne kadar? Bununla ilgili yani hazırladığınız Sayıştayın kitapçığında da çok detaylı bilgiler yok. Yani bu şekilde olmaz. Uluslararası kabul görmüş muhasebe kurallarına uygun da rapor düzenlemiyorsunuz. Yani hesap dökümleriyle ilgili, alt hesaplarla ilgili şeyler burada yer almamış. Ben şimdi burada satışların maliyetinde çay alımlarına ne kadar para ödediğinizi görmek istiyorum komisyon üyesi olarak, bu burada yok. Sizin gönderdiğinizde de yok. Sayıştay raporu sizin sorumluluğunuz değil, hadi onu Sayıştay denetçileri şey yapar ama sizin gönderdiğinizde de bu maliyetler yok. Ayrıca kurumla ilgili şimdi bir piramitten bahsediliyor. ÇAYKUR, en tabanında ÇAYKUR; 185 tane şubeniz var, bayiniz var. Bu 185 tane bayinize, 9 bölgede toplam 185 tane bayiniz var, 9 tane şirket kurmuş bunlar. Bu şirketler ne işe yarar? Bu şirketlerin de birleşerek kurduğu ÇAYTAŞ diye bir kurum var, bir şirket var. Ayrıca ÇAYKUR'ur ÇAYSAN diye Rize'deki şirkette yüzde 33 civarında zannedersem hissesi var. Bu ÇAYTAŞ'ta hisseniz var mı? Ki ÇAYSAN ÇAYTAŞ'ın hissedarıymış, dolayısıyla ÇAYSAN'da hissesi olan ÇAYKUR'un ÇAYTAŞ'ta da mutlaka hissedar olması veya temsil edilmesi gerekir.

Şimdi, ÇAYTAŞ Genel Müdürü Yavuz Sütlüoğlu bunun ben ÇAYKUR Genel Müdürü Sayın İmdat Sütlüoğlu'yla bir akrabalık ilişkisi var mı, bunu merak ediyorum. Ayrıca ÇAYSAN'ın ÇAYTAŞ'taki imtiyazlı hissesi var mı? ÇAYTAŞ'ın gelirleri nelerdir? Yani ÇAYTAŞ herhangi bir çay pazarlaması, çay satışı yapmıyor, bayiler yapıyor, 185 tane bayiniz var, bunlar satışları yapıyor ama ne hikmetse bu 185 bayi, 9 tane bölgede 9 tane şirket kurmuş, bu 9 şirket de birleşerek ÇAYTAŞ'ı kurmuş. Yani bunlar maliyetleri artıran faktörler.

Sayıştay denetçilerine sormak istiyorum: Bu denetimlerinizi yaparken bu ÇAYKUR'un ÇAYSAN'la olan ilişkisinden dolayı ÇAYSAN'ı incelediniz mi? ÇAYSAN'ın ÇAYTAŞ'taki hissesinden dolayı ÇAYTAŞ'la ilgili bir denetim yaptınız mı? Raporlarınızda bunlara yer verilmemiş. Normalde bunlarla ilgili de raporlama yapmanız gerekirken iştiraklerden dolayı herhangi bir raporlarında not yok, bilgi notu veya rapor yok.

Sonra, satışlarınızda soğuk çay satışınız ne kadar? Gelir tablonuzda didi çayınızla ilgili hiçbir rakam yok. Yani verdiğiniz gelir tablosu da detaylı değil. Bu didi'nin üretimini kimlere yaptırıyorsunuz? Siz mi yapıyorsunuz, kimlere yaptırıyorsunuz ve didi'nin maliyeti nedir kuruma? Bütün bunlarla ilgili ne Sayıştayın raporlarında herhangi bir bilgi var ne de sizin gönderdiğiniz raporlarda. Yani bütün bunlar gösteriyor ki kurumda bir başıboşluk var, kontrolsüzlük var. Siyasi baskı varsa burada söyleyin yani böyle şey olmaz. Bu kurum yıllardır zarar ediyor ve her geçen gün zararı büyüyor. Bunun önlemini almak sizin göreviniz ÇAYKUR yönetimi olarak yani hazineye ve 80 milyon insana bu kurumun zararını yükletme hakkınız yok. Zarar eden bir kurum, arkadaşların söylediği gibi bilmiyorum ben notlarda rastlayamadım ama Rizespor'a da kaynak aktarıyorsa yazık, yani bunların hesabını Cenabı Allah'a vermek insanı biraz gerer yani.

Teşekkür ederim.