EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle İbrahim Bey'in konuşmasından biraz alınganlık gösterdim. Önergeyi gördüğüm kadarıyla bizim arkadaşlar vermişler. Şimdi, gelelim buraya, siz buraya ağırlık verdiniz.

Şimdi, kurumsal yapı olarak...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - O önergeyi veren arkadaş Samsun'la ilgili bir önerge verseydi.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Verir.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Niye Erzurum, neyin hesabı?

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Şimdi, bir kere burada A kotasıyla B kotası, biri niye Bakanlığın, biri niye Bakanlar Kurulunun? Ben Şeker Kurulunun ilk kurucu yönetim kurulu üyesiyim.

Şimdi, baktığınız zaman, kurumsal yapı olarak kurulurken gerçekten şeker fabrikaları çok önemli bir vazife ikmal ediyor. Nerede? Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde sosyolojik bir gerçekliliği var. Bir diğeri, sadece sosyolojik değil, aynı zamanda ekonomik gerçeklilik. Kültürel tarafını da bir tarafa... Biraz önce sayın vekilimiz resimleriyle gösterdi o tarihlerde. Müze diye koysanız bir değeri var onların şu anda. Ama burada bakmak lazım gelen bir iş var.

Sayın Bakanım, biraz önce size söyledim, birkaç gün önce, Resmî Gazete'de Özelleştirme İdaresinin -bakamadım, şu anda bulamadım şeyini- şeker fabrikalarının arazileriyle ilgili bir imar planı vardı.

Şimdi, bu imar planına baktığınız zaman bunu nereden şey yapıyorum? Denizli'de de Sümerbankın bir olayı vardı, en güzel yerinde bahçesi vardı, özelleştirirken farklı verdiler, onun yerine blok diktiler şehrin merkezinde. Şimdi, bunların olmaması lazım, bunlara bir bakmamız lazım, ne oluyor, ne gidiyor.

Burada yine siz anlattınız "Şunu yapacağız, bunu yapacağız." diye de, işe bir sahip çıkmak lazım. Ama ben buradan şunu gördüm: Bu Şeker Kurumu kalktı. Siyasi tercihtir, yaparsınız, buna bir şey demem ama bunun kotalarının yarısını Bakanlıkta bırakıp da yarısını Bakanlar Kuruluna almanın...