| Komisyon Adı | : | (10 / 114, 365, 378, 494, 702, 884, 1423, 1431, 1442, 1449, 1597, 1787, 1808, 1949, 1955, 1970, 2056, 2092, 2094, 2095, 2096, 2097, 2098, 2099) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Çocuk Hizmetleri Genel Müdür Vekili Selahattin Güven'in, bağımlılıkla mücadele kapsamında ÇODEM'lerde yürütülen çalışmalar hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 14 .02.2018 |
AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Ben öncelikle bu güzel sunumuz ve bilgilendirmeniz için teşekkür ederim.
Hakikaten zor bir alanda çalışıyorsunuz. Bu yüzden çalışmalarınız için başarılar dilerim.
Yalnız, anlamadığım birkaç nokta var. Siz çok iyi ifade ettiniz Selahattin Bey, dediniz ki: "Çocuğa 'Hayır.' diyebilmesini öğretmemiz gerekiyor." Ben de size aynen katılıyorum. Hatta, keşke Millî Eğitim Bakanlığından sunum yapan Daire Başkanımız da çıkmamış olsaydı. Şimdi, yalnız "Hayır." diyebilmeyi öğretebilmek için gerçekten de iletişim derslerini vermek zorundasınız. Ama benim anlamadığım nokta şu: Millî Eğitim Bakanlığının görevi bu yani çocukların "Hayır." diyebilmesi, öz güvene sahip olabilmesi, stresli durumlarda nasıl hareket etmesi gerektiğini ortaya koyabilmesi ancak etkili iletişim tekniklerini sunarsanız yani eğitim verirseniz olur. O da mesela, bir iki saatte olmaz da ders olarak koyarsanız olur. Bunu koyduğunuz takdirde o çocuk gerçekten "Hayır." diyebilir, işte, uyuşturucuya veyahut da bütün kötü alışkınlıklara. Aynen katılıyorum, yalnız, bunun görevi Millî Eğitim Bakanlığında, sizde değil. Siz enerjinizi buraya harcarsanız o zaman Millî Eğitim Bakanlığı buradan çekilir, müfredata bile koyma düşüncesi içerisine girmez. Aslında tüm temel sorun bence burada yatıyor diye düşünüyorum. Dolayısıyla Millî Eğitim Bakanlığıyla ilişki içerisine girmeniz gerekir.
Şimdi, Genel Müdürümüzün ifade ettiği cümlelerden ben şunu anlıyorum, diyor ki: "Sosyal uyum proje çalışmaları 4 tane. Yeni başladık, pilot çalışmalar." Sonra ÇODEM'lere geldiniz, yine "Yeni başladık, pilot uygulamalar. 7 ilde 13 ÇODEM var -uyuşturucuyla ilgili söylüyorum- bunların da sonuçlarını göreceğiz." Ama benim anlamadığım şu var: 18 Nisan 2016'da bu kurul kurulmuş, ondan önce de çalışmalar yapılmış çünkü araştırma komisyonu kurulmuştu. Bu zamana kadar niçin bu kadar yavaş gidiyor? Bakın "1 milyon aileye eğitim verdim." diyorsunuz, bu soru işareti benim kafamda. Nasıl 1 milyon aileye eğitim verdiniz? Yani 1 milyon aileye eğitim verecek kapasite ve hız var ise buradaki pilot uygulama niçin? Yani niçin geç kalınıyor?
İkincisi: Bu sosyal uyum proje çalışmalarını teorik olarak çok güzel anlattınız yalnız pratik konusunda Sayın Başkanım çok güzel sorular sordu, bina var ama bu binada ne yapılıyor? Yani buradaki, Sayın Genel Müdürüm, esas bağımlılığın tedavisi şöyle değil bakın, sizin ifade ettiğiniz gibi ilaçla arındırma değil. "Tedavi" deyince biz doktor olarak ne anlıyoruz biliyor musunuz, bir akademisyen olarak? İlaç, diğer tüm tedaviler, artı, rehabilitasyon anlıyoruz. Hepsi bir tedavi yani tek başına değil. Dolayısıyla tüm tedavi başarılı mı diye baktığımız zaman biz, tüm tedaviler sonucunda geri dönüşüm var mı uyuşturucuya, yok mu, bunun oranını vermek zorundasınız. Peki, bunun için ne yapmak zorundasınız? Bunun için Sağlık Bakanlığıyla, Millî Eğitim Bakanlığıyla koordineli gitmeniz lazım. Yani bu üst kurulun başkanı olacak ve bu başkan bütün kontrolü ve yetkiyi eline alacak. Yoksa ne oluyor biliyor musunuz? Siz bir şeyler yapıyorsunuz iyi niyetle, Millî Eğitim Bakanlığı iyi niyetle bir şeyler yapıyor. Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ da geldi, çok güzel bir sunum yaptı. Sunumda aynen şöyle dedi, Sayın Genel Müdürüm: "Bahar projesi." Bahar projesini anlattı, rehabilitasyonu ama yok, başlamamış.
Şimdi, şunu demek istiyorum: Yani iyi niyetli çalışmalar var ancak benim gördüğüm, bir koordinasyon eksikliği var. Bu koordinasyon sağlandığı takdirde, imkânlarımız var, başarıya gideriz diye düşünüyorum. Yani bu binalarda uğraş olarak neler yapılıyor, meslek eğitimleri olarak neler yapılıyor, spor yapılıyor mu? Ve benzeri. Bunlar çok önemli hakikaten, biraz önce ifade ettiniz.
İkincisi: Sokak çocukları hakikaten çok fazla. Yani Allah kolaylık versin, biz bile Meclisten eve giderken dışarıda o kadar çocuk görüyoruz ki insan acıyor. Yani çoğu "Bally" çekiyor ve diğer şeyler. Şimdi, biz bu çocukları gördüğümüz zaman Sayın Genel Müdürüm, ben bir ara durayım mı, durmayayım mı yanında, vallahi tereddüt ediyorum. Dursam bir şey olur mu? Bir de bu konuda eğitimli de değilim. Dolayısıyla ne yapalım? Mesela, böyle bir çocuk gördüğüm zaman ben nereyi, hangi telefonu arayayım?
ÇOCUK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜR VEKİLİ SELAHATTİN GÜVEN - 183'ü Sayın Vekilim.
AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Çok güzel. Bu 183'ü aradığımız zaman oraya bir yetkili mi geliyor anında? Yani çocuğun başında bekleyeyim mi? Mesela, dün akşam çıktık, biz geliyoruz, tam köprünün altında çocuk büyük ihtimalle "Bally" çekiyor yani orada böyle gitmek üzere. Polise mi haber vereyim dedim, şaşırdım. En son polisi aradım. "Biz ilgileniriz sayın vekilim." dedi, herhâlde 183'ü aradı. Bunu mu arayalım, ne yapalım? Yani Allah kolaylık versin. İyi niyetli çalışmalarınız için başarılar dilerim.
Yalnız, tek isteğim: Bu koordinasyonun çok iyi kurulması Sayın Hocam. Yani bakanlıkların üstünde bir başkanlık var diyorsunuz ya, Uyuşturucuyla Mücadele Kurulu. Bu kurul gerçekten koordinasyonu sağlamakla görevli olmalı.
Teşekkür ederim.