KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Peki, Şimdi, benim anladığım kadarıyla bu transferlerden filan, stopajlar, paralar toplanacak ve yine aynı şirket ya da kulübün özel hesabına yatırılacak ve amatör spor faaliyetlerinde kullanacak bu parayı. Yani işte İstanbul'daki A kulübü, B kulübü ve orada onların amatör olan diyelim ki 16 yaş, 18 yaşta kimin çocukları, kimler oynayabiliyor, onlara yatırılacak. Dolayısıyla, o gençlere, zaten şanslı olan bu gençlere yeni bir şans daha verilecek. Ama Kars'ta, atıyorum, atletizmle ya da kayakla oynayan çocukların bulunduğu amatör bir kulübe böyle bir yardım -çünkü böyle bir transfer filan yapmadıklarından dolayı, böyle bir stopaj da yatırmadıklarından dolayı- yapılmayacak. Bunun anlamı şu: Yani imkânları olan, imkanlara yakın olanlara yeni imkânlar tanınıyor ama imkânları olmayanlara... Bu eşitlik ilkesine de aykırı. Yani fakir fukaranın çocuğu, diyelim ki Artvin'in bir yerinde bir kulüpte, çok yetenekli bir çocuk ama şans bulamadığından dolayı, işte, takımı müsabakaya götüremediğinden dolayı kendisini geliştiremeyecek ve bu şansı kaybedecek. Siz yaptığınız şeyle ona hizmet ediyorsunuz, görüntü bu.

Başka bir şey Sayın Bakanımın söylediği konu. Geçen hafta Rizespor ile Altınordu'nun maçı vardı. Altınordu'nun bütün futbolcuları yerli ve de millî olacaklar ileride inşallah, yerli çocuklar. Yani yerli, millî işi var ya. Ben Rizeliyim, Rizesporluyum da, Rizespor'un futbolcularının yarısı yabancıydı. Neyse Altınordu 3 tane gol attı, bu ender olan bir şeydi. Yabancı futbolcuları olan, pahalı futbolcuları olan daha çok kazanıyor. Şimdi yani gerçekten yüzde 10... Yani dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Yani biz bir de Millî Takım çok kötü, millî futbolcu şey yapamıyoruz. Zaten o gelen antrenörün adı neydi? Dışarıdan dünya kadar para verdik, Fatih'i gönderdikten sonra neydi adam? Lucescu dedi: "Yahu kardeşim bulamıyorum ki. Geziyorum bütün kulüplere, bakıyorum, sizin bütün takımlarınız 11 yabancıyla maça çıkıyor."

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Amatörlerde bile yabancı oynatıyorlar.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Evet. 11 yabancıyla çıkıyor. Sayın Bakanım, bu işe bir el atın ya. Basın bunlara yüzde 50 vergiye, gelmesinler. Bizim çocuklara imkân tanınsın. Yani yerli millî ya Sayın Bakanım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yani siz de benimsiyorsunuz artık.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - "Yerli"yi "millî"yi benimsiyorsunuz yani.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yani zaten biz benimsiyoruz. Siz "yerli"yi, "millî"yi cebinize koydunuz. Öyle bir hakkınız yok ya. Var mı öyle? Bir ülkenin bir siyasi ekibi...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ne yapalım o kadar "gayrimillî"yi "gayriyerli"yi kullanıyorsunuz ki.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir dakika. Yok öyle bir şey.

Bir ülkenin bir siyasi ekibinin, yüzde 50'yi, yüzde 30'u, neyse temsil eden A partisinin B partisinin diğer yüzde 50'yi gayrimillî ve gayriyerli ilan etmesi çok büyük şeydir. Yani söylenecek çok laf var ama yeri değil burada.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok canım bütün herkes "yerli" ve "millî"

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yani bir gerginlik oluşturmasını istemiyorum. Öyle bir şeye hakkınız yok Sayın Bakan. Ne demek "yerli" "millî" ya? Ne demek siz "yerli" "millî"? Kime karşı "yerli" "millî"?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Bekaroğlu...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yunanlılarla mı konuşuyorsunuz? Biz kimiz? Yani bizim oy aldığımız diğer yüzde 50, bu ülkenin yüzde 50'si Gürcüler mi, Yunanlılar mı?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Bekaroğlu...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İtalyanlardan mı rey alıyoruz biz yahu? Bu, çok büyük bir ayıp ya. Söyleyin bu reise kaldırsın bu ayıbı ya. Böyle iş mi olur.

BAŞKAN - Kime söylesinler dediniz?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Reise. Reis yapıyor ya bu işleri. Reis, yerli millî... Yani yok öyle bir şey.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Bekaroğlu...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Şu "yerli" ve "millî"leri koruyalım Sayın Bakanım. Maliye Bakanı olarak ciddi düzenlemeler yapın.

BAŞKAN - Evet, yerli ve millî, Sayın Bekaroğlu'nun...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Bekaroğlu, söylediklerinizle, eleştirdikleriniz birbiriyle tezat şeyler ki.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, söz vereceğim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Nasıl tezat?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ben burada yerli amatör sporu desteklemeye çalışıyorum, onlara kaynak oluşturmaya çalışıyorum ve bu yolla tabandan gelen sporcu sayısına artırmaya çalışıyorum.

BAŞKAN - Buna yüzde yüz destek veriyoruz ama yöntemle ilgili sorunumuz var.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ama siz bana diyorsunuz ki: "Kardeşim, sen ne iş yapıyorsun?" Olur mu öyle şey.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Öyle bir şey demedim Sayın Bakan.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu öyle bir şey demez.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İzin verir misiniz birkaç cümle.

Siz bu şekilde... Yani kimin hesabına para yatıyor? Şimdi, kulüp ismi vereceğim Galatasaray Gomis'i filan alıyor 20 milyon dolar neyse. Oradan bir para, bunu Galatasaray Kulübüne yatıracak, onun özel hesabına yatıracaksınız değil mi? Yani Yozgat'taki işte bilmem ne sporları kulübüne yatırmayacaksınız bu parayı. Dolayısıyla, Galatasaray Kulübüne bir şekilde kapağı atma imkânı bulanı, imkânlara zaten çok yakın olanı, doğarken şanslı doğan insanı destekleyeceksiniz. Ama Yozgat'takine, Bayburt'takine hiçbir destek yok Sayın Bakan. Yani burada eşitlikle ilgili bir problem var. Bu paraları gerçekten başka sizin özel hesabınıza yatırsanız, buradan eşit bir şekilde amatör kulüplere, Yozgat'takine de, atletizmle uğraşana da, güreşle uğraşana da eşit bir şekilde dağıtsanız daha doğru olmaz mı diyoruz. Bundan ne var? Buna niye kızıyorsunuz Sayın Bakanım yani? "Yerli" ve "millî"... Neyse Bakan küstü bana öbür tarafa döndü.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok arkadaşlar, öyle bir şey söylüyorsunuz ki. Yani AK PARTİ Hükûmetleri geldi, bu ülkede spora, sosyal hayata, ekonomiye dair o kadar teşvikler, destekler veriyor. Sanki biz bugün amatör spora hiç destek vermiyoruz gibi... Geçmişte verilmediği belli de. Şimdi, biz oluk oluk amatör spora kaynak aktarıyoruz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Geçmiş dediğin ne zaman?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Dedik ki bir de buradan kaynak aktaralım.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Geçmiş dediğin ne zaman, Hazreti İsa'nın zamanında mı ne zaman?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, 2002 öncesi.

MUSA ÇAM (İzmir) - Bayburtspor'un durumu nasıl?

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Burada amatör spor kulüplerine vermiyorsunuz ama.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Fena değil, iyiler. Geçen gün Bayburt'ta bir köy takımı yöneticilere demişler ki: "Gidelim -ülke ismi vermeyeyim- ülkeden yabancı sporcu getirelim." Köy takımı... Onun için, şeyde aynı kanaatteyiz.

MUSA ÇAM (İzmir) - Geldiğimiz duruma bakın.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - İş zıvanadan çıktı yani. Onun için, bu programa destek olun, bu maddeyi çıkaralım, amatör sporu büyütelim, destekleyelim.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Bu madde amatör spora değil ki.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu maddeyi düzeltin düzeltin. "Bayburt'taki amatör kulüpler de buradan pay alsın." diyoruz Sayın Bakanım.