| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2137) (Alt komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 05 .03.2018 |
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Teşekkür ediyorum.
Anayasa Komisyonumuzun değerli üyeleri, ben bu Komisyon üyesi değilim ama Türkiye'yi ilgilendiren çok ciddi bir konu görüşüldüğü için misafir olarak geldim. Yaklaşık üç saattir de dinliyorum. Konuşma yapmayı da düşünmüyordum, söz almayacaktım ama...
BAŞKAN - Lambanız yandığı için ben gördüm yani.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Yok, istedim sonradan. Yani niye? Çok önemli bir konu. Halka "Tek adam rejimi gelecek, koalisyonlar artık bitecek." diyerek vatandaştan oy istediniz ama yine koalisyonları getirdiğinizi bakalım nasıl savunacağınızı da burada görmek için bu Komisyona katılmak istedim. Sadece gördüm ki koalisyonlar gelmiyor, "seçim güvenliği" diye bir şey de kalmıyor. Siz halkın devlete olan güvenini gerçekten sarstınız.
En çok güvenilen kurum, bundan on sene önce sorsaydınız, herkes işte "ÖSYM" derdi, "Çünkü orada bir şaibe yok, kafası çalışan kim sınava iyi hazırlandıysa kazanıyor." derdi ama siz beraber yürüdüğünüz arkadaşlara ÖSYM'yi teslim ettiniz. Sonrasında bütün kurumlarda şaibe yapıldı ve güvenler sarsıldı. Mühürsüz oylarla halkımız sizin zamanınızda tanıştı. Halk artık Yüksek Seçim Kuruluna güvenmiyor. Seçimlerde hile yapılabilir diye herkes bize soruyor, "Acaba bir şaibe mi var?" diye bir güvensizlik ortamı var. Kimse devletin kurumlarına güvenmiyor. Kime güvenecek? Eskiden bu tip hileler, seçim hileleri duyardık, muz cumhuriyetlerinde olurdu, uluslararası gözlemciler oralara gitmezdi, oralar çünkü diktatörlüklerle yönetilirdi ama çok iyi anladık ki -daha 1'inci maddede gördüm- aynı binada oturan seçmenleri bile taşıyacaksınız. Onlar birbirlerini kontrol ediyorlardı. İşte alt kattakiler oy kullanmaya gittiler, biz de gidelim şeklinde birtakım olayları hepimiz yaşadık zaman içerisinde ama bu işte bir iş var. Niye böyle bir güvensizliğe ülke olarak gidiyoruz, niye böyle bir seçim yapmayı planlıyoruz? Böyle bir seçim güvenliğini anlayamıyoruz ama burada gerek konuşulanlar gerek son günlerde yaşadığımız olaylar, maalesef artık hükûmetler, Hükûmetiniz başka yerlerden emir alıyor. Çıkartılan şeker fabrikalarının özelleştirilmesi bile Cargill'in üç aydır Tarım Bakanlığında...
BAŞKAN - Şimdi, Sayın Gaytancıoğlu, benim söylemek istediğim bu. Bu konuştuklarınızın bu kanun maddesiyle... Bak, geliyorsunuz buraya siyasi söylem yapıyorsunuz...
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - İki dakika bir şey kaldı, iki dakika tahammül edemiyorsunuz.
BAŞKAN - Siz biraz sonra buradan gideceksiniz.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Yok, gitmeyeceğim, kalacağım.
BAŞKAN - O zaman sizi davet ediyorum, lütfen bu Komisyon toplantıları bitene kadar buradan ayrılmayın.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Ayrılmayacağım.
BAŞKAN - Hayır, yani Cargill'le bunun ne alakası var?
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Ne alakası var? Çok alakası var.
BAŞKAN - Gündeme davet ediyorum.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Cargill ne derse onu yaptılar. Yine anladık ki korku dağları aşmış, kendinize güvenmiyorsunuz, yanınıza birilerini almaya çalışıyorsunuz. Merak etmeyin, halk da size güvenmiyor.
Bu kadar bir konuşma yapacaktım, siz konuşmayı uzattınız. Daha beş dakika zamanım var, bir buçuk dakika daha konuşabilirim o zaman.
BAŞKAN - Konuş konuş, konuşmakta sıkıntı yok.
Buyurun.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Ama tabii, ben öyle bir nezaketsizlik yapmayacağım.
Parti meclisi üyemizi de kaybettik, üzgünüz, başımız sağ olsun diyorum.
Size de oğlunuz olmuş, gözünüz aydın diyorum ve kısa kesiyorum.
Teşekkür ediyorum.