ÖZKAN YALIM (Uşak) - Başkanım, teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlar, şimdi aslında arkadaşlarımız söyledi ama ben biraz daha işi realiteye çevireceğim, sahada olan bitenle, nelerle karşılaşacağımıza çevireceğim.

Bir kere, artık özellikle bu OHAL'den dolayı ve son bir yılda çıkan KHK'lerden -kanun hükmünde kararnamelerden- dolayı zaten devletin memuru artık devletin memuru değil, Hükûmetin memuru oldu yani devletin valisi Hükûmetin valisi oldu, devletin kamu görevlisi, memuru Hükûmetin kamu görevlisi, memuru oldu. Bu sebepten dolayı, sizin ve Yüksek Seçim Kurulunun atayacak olduğu devlet memurları -öğretmen olsun vesaire- hem valiler tarafından veya il millî eğitim müdürleri tarafından çağrılacak veya -bence bu kesin olacak olan bir durum- AK PARTİ il başkanı, AK PARTİ ilçe başkanı, AK PARTİ kadın kolları tarafından bir yerde, öğretmenler evinde, herhangi bir yerde toparlanacak, gerekli yüklemeler yapılacak. Ve de denilecek ki: "Eğer senin görev yaptığın, başkanlık yaptığın sandıktan ittifak olan AKP-MHP ittifakına fazla oy çıkmazsa haritada doğudan kendine yer beğen." Açık ve net söylüyorum, bunlar realite yani. Veya "Sen bir gecede FETÖ'cü olabilirsin, görevden alınabilirsin." Bu korkuları yükleyeceksiniz arkadaşlar. Bakın, belki birazınız bıyık altından gülüyor ama ben gerçekleri söylüyorum, açık ve net. Yani onun için tamamen keşke benim, bizim, hepimizin valileri, devletin valisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin valisi olsa, bütün herkesin, milletin valisi olsa, milletin memuru olsa ama maalesef son bir iki yılda -önceleri bu kadar değildi ama- artık başkanlık sisteminin "Eğer kaybedersem her şeyimi kaybederim." korkusuyla artık hem valileri, kaymakamları, müdürleri tamamen Hükûmet görevlisi hâline getirdiniz. Buradan ne kadar adaletli bir sandık başkanı doğar, sizlerin takdirine bırakıyorum.

Teşekkür ederim.