MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Başkan Vekilisiniz, şu anda Komisyonu yönetiyorsunuz, bu yönetim keyfî olmaz, kurallara göre olur. eğer müzakerelerin yeterli olduğuna dair bir kanaat oluşmuşsa siz de netice itibarıyla oylatırsınız müzakerelerin yeterli olduğunu, geçersiniz. Burada iki milletvekili sizin "Maddenin müzakereleri bitmiştir." söyleminizden önce söz istemişlerdir, söz vermek zorundasınız Sayın Başkanım. Böyle keyfî yönetim olmaz, böyle davranmanız yanlıştır. Bu, gerçekten endişe uyandırıyor, siz ve iktidarınızla ilgili endişe uyandırıyor. Aslında, şu anda yapılan değişiklikler üzerinde niçin bu kadar endişe var, niye seçim güvenliğiyle ilgili problem ortaya çıkacak diye bir kanaat oluşuyor ve insanlar bunu yazıyor, çiziyor? Niye? Çünkü 16 Nisan referandumunda yasa açık şekilde dururken Yüksek Seçim Kurulu bir karar verdi, dedi ki: "Yasaya rağmen ben bunu geçerli sayıyorum." Ya, arkadaş, bu, yoruma tabi bir konu değil ki, o kadar açık, net ki yasanın hükmü, nasıl geçerli sayarsın sen? Yasayı da Türkiye Büyük Millet Meclisi yapar, senin yasa yapma hakkın yok ki. Bu yetmedi, başka bir şey oldu bu ülkede, Anayasa Mahkemesi karar verdi, yerel mahkeme dedi ki: "Ben Anayasa Mahkemesinin kararını tanımıyorum." Değerli Başkan, değerli arkadaşlarım; böyle bir ortamda bu yapılmakta olan değişiklikler insanlarda, muhalefette "Ya, niye böyle şeyler yapıyorlar?" diye... İttifak yapacaksınız, tamam, yapın; bunun yasasını çıkarıyorsunuz, çıkarın, bir şeyimiz yok ama madem, böyle bir rahatlık varsa niye böylesine -tırnak içinde- "şaibe" ortaya çıkaracak, endişe ortaya çıkaracak, kuşkular ortaya çıkaracak değişiklikleri yapıp getiriyorsunuz buraya, bu konuyla ilgili niçin bu ihtiyaçları duyuyorsunuz diye soruyoruz.

Bu maddeyle ilgili benim söyleyeceğim fazla bir şey yoktur. Sayın Başkanın yönetimini protesto ettiğimi, bu yönetim şeklinin demokratik olmadığını, bütün komisyonlar bunu yapsa bile Anayasa Komisyonunun bunu yapmaması gerektiğini söylüyorum.

Teşekkür ederim.