KOMİSYON KONUŞMASI

TUFAN KÖSE (Çorum) - Şimdi, çok güzel konuşuyorsunuz yani herkes aslında kendi cephesinden baktığında mantıklı ama hukuk devleti cephesinden baktığımızda doğrusu bizim söylediğimiz.

YUSUF BAŞER (Yozgat) - Benim irademi yok sayıyorsun, kendi halkının iradesini yok sayıyorsun. Bu, hukuk devletinin de gereği değil mi?

TUFAN KÖSE (Çorum) - Efendim ben böyle söylüyorum, siz de öyle söyleyin. Çok güzel, tamam. (Gülüşmeler)

Hemen söyleyeyim de yine gülmeye devam edin siz, gayet güzel gülüyorsunuz.

Şimdi, bir kere o seçim kurulu filigranını filan herkes biliyor, kanunda yazılı seçim kurulu filigranı yani kimsenin bilmediği bir şey değil. Yarın şöyle bir şey olsa... Onu da -aklınızda olsun aslında- burada değiştirin yani bence, gelmişken, hazır eliniz değmişken. İlk soru şu bence, ilk soruyu sorayım: Niye o zaman bu değişikliği yapıyoruz? Madem YSK bu işleri kanuna dayalı olarak, anasının ak sütü gibi helal, Türkiye Cumhuriyeti'nin meri kanunlarına uygun yapıyor zaten, niye bu kanun maddesini koyuyoruz? Birincisi bu, ilk sorum buydu.

İkinci sorum da şu; bunu da tavsiye olarak söylüyorum, hemen bence ekleyebilirsiniz: Yarın ola ki ilçe seçim kurulunun mührünü taşımayan pusulalar ve zarflar ortaya çıktı ve o gün de Recep Özel değil de geçen dönemki milletvekillerinden birisi, YSK'deki bir partinin temsilcisi gitti oraya "Ya böyle böyle şikâyetler geliyor." dedi ve YSK çıktığı gibi toplandı, "Bir sürü seçmen iradesi sandığa yansımıyor, yansısın. Sandık kurulunun ihmali, milletin vatandaşlık görevini yerine getiren seçmenin iradesini sandığa yansıtmasına engel olmasın." filan gibi bin türlü gerekçeyle onu da geçerli saydı. Ne yapacağız? Bence bunu da değiştirelim, YSK tam yetkili olsun. Hangi oy pusulası geçerliyse hatta muhtarlıkta olan gibi olsun, devam etsin diyorum.

Teşekkür ederim.