OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Sayın Bakanım, çok değerli Başkanım, milletvekili arkadaşlarım; şimdi, Bakanımız bizi 3, 4 defa topladı hep "Su bir kıt kaynaktır." dedi, biz de derslerimizde olsun, diğer konuşmalarımızda olsun, suyun hep kıt kaynak olduğunu, çok ekonomik kullanılması gerektiğini söyledik. Devletimiz çok ciddi yatırımlar yapmış yıllarca Devlet Su İşlerinde, açık sulama sistemleri yapmış ama açık sulama sistemlerinde çok ciddi buharlaşmalar oluyor. O yüzden kapalı sulama sistemlerine geçilmiş. Şimdi biz, açık veya kapalı, anladığım kadarıyla, bütün su yüzeylerine, eğer özel sektör kârlı görürse, güneş enerjisi kuracağız, doğru mudur?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - O zaman, müsaade ederseniz, daha sonra, siz konuşmanızı tamamladıktan sonra ben söz isteyeyim.

BAŞKAN - Tamamlansın, tamamlandıktan sonra...

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Yani, benim anladığım, o zaman doğanın dengesini bozmuyor muyuz? Sürdürülebilir kalkınma diyoruz, yani oradaki, az önce de arkadaşım belirtti, flora faunaya zarar vermiyor muyuz? Bir sürü dağ, taş, tepe boş arazimiz varken, oralara güneş enerjisini kurmamız gerekirken, oradaki yansıma güneşi daha etkin bir şekilde çalıştırabilecekken neden suları kullanıyoruz? Su da bir kıt kaynak olduğuna göre enerjiyi buradan elde etmenin ne mantığı var? Ben de bunu burada bir çekince olarak görüyorum. 1'inci madde de bununla ilgili olduğu için bununla ilgili bir söz almak ihtiyacı hissettim çok açıkçası.

Teşekkür ediyorum.