AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, değerli hocalarım, katılımcılar; teşekkür ederiz.

Ben bugüne kadar bu Komisyonda bu konuda önerilerini ve bilgilerini sunan katılımcıları dinledim ve inanın ki Mustafa İlhan Hocamız hem değerli bilgileri hem de bizi yönlendirici bilgileriyle ve çok güzel bir sunumuyla... İnanın, kendisine çok içtenlikle teşekkür ederim.

Sayın Hocam, aynen katılıyorum önerilerinize ve çok da bilgilendim sayenizde.

Şimdi birincisi "Koordinasyon yok." dediniz. Kesinlikle katılıyorum size. Mecliste daha önceden de bu konuda komisyonlar kuruldu ve sizin de biraz önce ifade ettiğiniz gib,i bir plan da çıktı. Ama buraya gelen katılımcıları dinlediğimiz zaman biz milletvekilleri olarak şunu gördük ki hiç koordinasyon yok. Herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor ve iyi niyetle yapmaya çalışıyor fakat hiç koordinasyon olmadığı için hakikaten büyük bir sorun. Dolayısıyla, bir de çok farklı farklı yapılar kurmak, işte mesela, en üstte A, A'nın A1, B1, B1'in BA böyle gidiyor gidiyor, böyle dağılmış dağılmış ama sonuca baktığınız zaman elde hiçbir şey yok. Dolayısıyla, bu kadar farklı sistem bir araya getirilip detaylandırıldığı zaman da hakikaten bilimsellik olarak doğru, teorik olarak doğru ama pratikte pek etkisi olduğunu düşünmüyorum, o yüzden katılıyorum. İkincisi: Burada nicelikten ziyade niteliğin olması lazım, buna da içtenlikle katılıyorum.

Bir diğer konu da -siz buraya gelmeden önce diğer toplantılarda bu konuyu da çok tartıştık çünkü STK'ler buraya geldi- bu konuyla ilgili birçok dernek var. Hatta bazı dernekler öyle açıklamalar yaptı ki biz hayretlere düştük. Dedik ki: "Siz kimsiniz? Nereden bu yetkiyi alıyorsunuz? Nasıl detaylandırıyorsunuz?" Çok hayretlere şey yaptık. Yani çok karmaşa var ve çok dernek var. Şimdi, bu derneklere ne öneriyorsunuz? Çünkü diyor ki kişi: "Ben İstanbul'da bunu kurdum ve bana geliyorlar Anadolu'nun her tarafından, ben bunu uyguluyorum." Diyoruz ki: "Peki, yetkin var mı?" "Var hocam, izin aldım." diyor. Peki, nasıl yetki? Ben bir doktor olarak bakıyorum, vallahi hiç uygun değil ama kişiye soruyorum, diyor ki: "Hocam, ben yetkiliyim." İzmir'e gidiyoruz -bu şeyleri kafadan atıyorum- Antalya, Konya, herkes birileri dernek kurmuş fakat bu dernekler iyi niyetle çabalıyor olabilirler, hiçbir şey yok ama bunlara bu şekilde izin verdiğimiz zaman belirli bir süre sonra neyle karşılaşacağız? Mesela, Anadolu'dan veya Karadeniz'den bir aile çocuğunu bu STK'ye götürdüğü zaman oraya belki ilk başlangıçta maddi bir şey vermeyebilir, hiçbir para da vermeyebilir ama ya peki orada iyi niyetle de olsa yanlış bir yönetim varsa bilgi açısından, bilimsellik açısından o çocuk ne olacak? Bunun sorumluluğunu kim alacak? Dolayısıyla, üniversitede sizin gibi değerli hocalar ve bu konuda da bilimsel çalışmalar yaptığınızı da çok iyi biliyorum, bu konuda bize Meclis olarak ne önerirsiniz? Yani biz milletvekilleri olarak Meclise hangi öneriyi getirelim de bu STK'lere bir düzen getirelim, bir standardizasyon getirelim? Veyahut da mesela Gazi Üniversitesinin ilgili bölümü olarak siz bir akreditasyon kurulu oluşturun, oraya mı başvursun STK'ler? Bunun için diyorum. Ne önerirsiniz?

Teşekkür ediyorum.