| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/929) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 04 .04.2018 |
MUHARREM VARLI (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu, yine, sulama birliklerini ilgilendiren bir madde. Az önce de söyledim, sulama birliklerinin kapatılmasını doğru bulmuyoruz, sulama birliklerinin doğru ve düzgün iş yapanlarının devam etmesi, eğer kötü yönetiliyorsa bunların tespiti, kontrolü neticesinde cezalandırılması, gerekirse kapatılması noktasında görüşümüzü aynen sunmak istiyorum.
Şimdi, araç gereç konusunda: Sulama birliklerinin kurulduğu günden bu yana bir koltuğu dahi devlet desteği görülmeden temin edilmiş. Bugün greyderi olan, sallama kepçesi olan, bekosu olan, her türlü alet ve edevata sahip sulama birliklerimiz var. Bunlar kendi imkânlarıyla bunları oluşturdular ve çiftçilerimizin hizmetine sundular. Birçok tarla yolunu sulama birliğinin greyderi gider yapar, az önce söyledim, birinin kanalı dolmuşsa o kanalı gider sulama birliğinin kepçesi açar.
Biz Adana'da defalarca söylememize rağmen ana hatlar hariç -Sayın Bakanın kendisine de bu konuyu söyledim- drenaj kanallarını bile doğru düzgün temizletemedik yani ana ana hatlar hariç diyorum. Ana hatlar sürekli temizleniyor, o yönde bir sıkıntı yok ama tarla aralarında bulunan drenaj kanallarının birçoğu temizlenemedi. Dolayısıyla bu konuda hizmetin aksayacağı noktasında endişelerimiz var, çiftçinin mağdur olacağı yönünde endişelerimiz var.
Bakın, Sayın Bakan, Lokman Hekim'de pompalar arıza yaptı, on üç gün su verilemedi, on üç gün ve ne yazık ki telefona çıkacak bir muhatap dahi bulunamadı. Dolayısıyla eğer bu sulama birliğinde olmuş olsa, çiftçi sulama birliğinin önünde yatar kalkar ve Başkan onu en kısa sürede çözmek mecburiyetinde kalır ama telefonlara çıkacak bir muhatap dahi bulunamayan yerde on üç gün sulama yapılamadı ve çiftçilerimiz mağdur oldu.
Yine, tahsilatla ilgili: Suruç'ta müteahhide hizmet alımı yöntemiyle verildi, 53 milyon TL bedelle verildi. Sırf elektriğin 110 milyon TL'sini devlet ödedi. Tahsilat 2,8 milyon. Yani sulama birliklerini eleştirirken kendi şu ana kadar kurmuş olduğumuz sistemle DSİ'nin yönettiği veya müteahhide verdiği veya başka kurumlara verdiği yerlerdeki eksiklerimizi de görmemiz lazım.
Sulama birlikleri, bunlara baktığınız zaman, başarılı bir yöntem, şu ana kadar başarılı ama siz ısrarla başarısız olduğunu söylüyorsunuz. Biz buna katılmıyoruz. Yani ben sulama birliklerinin kapatılması noktasında çiftçinin mağdur olacağı yönden bakıyorum başka hiçbir tarafı beni ilgilendirmiyor. Burada çiftçi mağdur olacak, çiftçi sıkıntı çekecek. Sulama sezonu başladı. Dolayısıyla o bölgeyi tanıyıp -az önce de söyledim- nerede aksayan yerler var, bunlar önlenene kadar bu yıl mahsulde, üründe kayıp olacak ne yazık ki ve bundan en çok çiftçi etkilenecek. Onun için, biz, çiftçinin mağdur olmaması noktasında sulama birliklerinin kapatılmasını doğru bulmuyoruz.
Ben buradan şunu söylemek istiyorum, değerli AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarımın da özellikle dikkatini çekerek söylemek istiyorum: Lütfen, arkadaşlar, DSİ'nin şu anki yetkisiyle sulama birlikleri başarısızsa zaten kanunen kapatma hakkı var, lağvetme hakkı var tıpkı Lokman Hekim'de olduğu gibi. Lokman Hekim zarar eden bir sulama birliğiydi, DSİ doğruyu yaptı, bünyesine aldı ancak gerçekten layıkıyla bu işi yapan sulama birliklerinin de devam etmesini doğru buluyoruz.
Bu noktada da değerli arkadaşlarımın vicdanlarına tekrar sesleniyorum. İnşallah söylediklerimizi dikkate alırlar ve yarın bir gün olabilecek eksiklikler, problemler bize olumsuz yönde yansımaz çünkü önümüzde hem Cumhurbaşkanlığı seçimimiz var hem milletvekilliği seçimimiz var hem de yerel seçim var. İnşallah bu noktada halkla karşı karşıya gelmeyiz diyor, hepinize teşekkür ediyorum.