KOMİSYON KONUŞMASI

MURAT EMİR (Ankara) - Sayın Bakan, değerli bürokrat arkadaşlar; öncelikle bu değerli sunumunuz için teşekkür ederim.

Ben tabii kaçırdıysam bağışlayın beni ama bir iki eksik bulduğum noktayı sizinle paylaşmak ve bununla ilgili ne yapılabilir sorusunun biraz üzerinde durmaktan yanayım.

Öncelikle bu sunumunuzda genel olarak ve çok isabetli bir şekilde millî eğitim müfredatının içeriği ve olanaklar ölçüsünde de sanat, spor, kültürel faaliyetlere gençlerimizin, çocuklarımızın yönlendirilerek uyuşturucuyla mücadeleyi hedef aldığınız ortada. Bu da son derece anlaşılabilir bir durum ama burada acaba yerel kolluk güçleriyle iletişimde bir eksiklik var mı diye de benim doğrusu aklıma geliyor çünkü daha çok işte, kamera sistemleri dolayısıyla okul çevrelerinde ve okul içinde kameralar ve onların örtüşmesinden bahsettiniz. Oysa böyle bir mekanizma var ise tabii veya eksik midir, var mıdır, onu da bilmiyorum ama böyle bir mekanizmanın kurulması son derece değerli. Tabii, bakanlıklar düzeyinde üst kurulların oluşmuş olması o koordinasyon açısından kıymetli, tamam ama yerel düzeyde de, yerel kollukla okulun, okul yönetiminin, öğretmenin bir iletişiminin, ortaklaşa bir organizasyonunun olması gerektiğini düşünüyorum.

Biz geçen hafta Londra'daydık ve orada hep beraber incelediğimiz bir uyuşturucuyla mücadele biriminde polisin sivil kıyafetle zaman zaman geldiğini ve orayı gözlediğini, orayla iletişim hâlinde olduğunu gördük. Çünkü burada özellikle tütün, alkol belki bir yere kadar ama söz konusu olan uyuşturucu olunca orada bir çeteleşme, bir suç işleme, dolayısıyla, orada önleyici bir kolluk faaliyetine de ihtiyaç olacağı ortada. Burada acaba bir yerel organizasyonlar, yönetmelikler düzeyinde -yani ben kurumsal ilişkilerden bahsediyorum- bunlarla düzeltilebilir mi? Bu anlamda, bize, Meclisimize veya Komisyonumuza bir görev düşüyor mu? Bence bunun üzerinde durmakta fayda var çünkü orada bir ihtiyaç var gibi.

Bir de elbette rehber öğretmenin kendisine başvuran, bağımlılık dolayısıyla başvuran bir çocuğu ihbar etmesi düşünülemez ama burada kurumun bir istatistik faaliyeti yürütüyor olması gerekir.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - İzleme değerlendirme.

MURAT EMİR (Ankara) - Evet.

Ve bunların şekli, süresi, kullanılan maddenin ne olduğu, buna karşı ne yapıldığına dönük olarak da ve yapılan mücadelenin etkili olup olmadığına dönük olarak da veya o çocuğumuzun, gencimizin ne kadar takip edildiği, hangi ısrarla takip edildiğine dönük olarak da elimizde yeterli bilgilerin olması gerekir ve bu da, aslında okul idarelerine düşen bir şey. Sizin bu açıdan bir yönetmeliğiniz var mıdır veya varsa buna dönük olarak, bugüne kadar hangi rakamlar elimizde? Ya, biz kaç çocuğumuzu uyuşturucu nedeniyle takip ettik, kaç çocuğumuzu tedaviye aldık, kaç çocuğumuzu takip ettik, okulu bırakana kaç defa gidebildik evine? Yani aslında işin püf noktaları, can alıcı noktaları da buralar. Bu anlamda da bir eksiğimiz var mı? Var ise biz bunları nasıl çözebiliriz?

Bir diğer nokta da... Yani burada siyaset yapma arzusunda değilim açıkçası ama "GDO'lu ürünlerin psikolojik ve fiziksel zararlarının anlatılması" diye bir şey söylediniz. Şimdi, bir defa -ben de hekimim- ve GDO'lu ürünlerin fiziksel zararları olduğuna dönük bildiğim kadarıyla bir bilimsel bulgu yok GDO'lu ürünler açısından ama kesinlikle zehir olarak değerlendirebileceğimiz nişasta bazlı şeker var. Şimdi nişasta bazlı şeker de işte son şeker fabrikalarının kapatılmasıyla gündeme geldi. Dünyanın en çok ithal eden yani yüksek oranda ithal eden ülkelerinden birisiydik, bu, aşağı çekilme eğilimi gösterildi. Aslında, bize göre yüzde 2'ler, hatta sıfırlara çekilmesi gereken bir şey. Yani burada biz çocuklara bunun eğitimini verelim, vermeyelim demiyoruz ama aslında bizim Hükûmet olarak, devlet olarak bu nişasta bazlı şeker veya kanserojen maddeler veya işte, şeker, obezite gibi toplumsal sağlığı, halk sağlığını birebir etkileyecek besinlerin ithalatını, satışını, üretilmesini düzenlemek, sınırlamak gibi bir görevimiz yok mudur diye de doğrusu düşünmeden de edemedim.

Teşekkür ederim.