FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Teşekkür ederim.

Şimdi tabii az önceki konuyla ilgili ben de birkaç cümle söylemek istiyorum. Bu kamuoyunda da tartışıldı, Etibank'ın Sıhhiye'deki binası, işte daha sonra Etlik'teki boş duran o bina epey uzun süredir de boştu, tamam ihtiyaç varsa kiralandı falan da tabii Sayıştayın bu konudaki önerisi son derece yerinde bir öneridir çünkü nihayetinde sürüncemede kalmış bir konu. Sayıştay ne diyor? "Bir an önce bu iş çözülsün." diyor. Avanslar verilmiş, şöyle olmuş, böyle olmuş. Yani ben Sayıştayın bu önerisinin çok yerinde olduğunu düşünüyorum. Bunu belirteyim yani. Bir an önce... Kiracılık zor iş, değil mi? Ahirette iman dünyada mekân." O hesap yani Etibank'ın da bir an önce Çukurambar'daki bu yere inşaatının yapılarak geçmesinin uygun olacağı kanaatindeyim. Dikkat çekmiş, ellerine sağlık diyorum.

Bir başka konu: Şimdi tabii toplu bilgilerde bazı şeyleri... Şimdi dünya bor rezervinin yüzde 73'ü bizim. Allah'a şükür güzel bir şey. Fakat mesela, burada sayın genel müdürün sunumunda verdiği bilgilere göre dünya tüketimi de yüzde 3 azalmış. Yüzde 73'ü bizde. İşte, Çin her alanda olduğu gibi bu alanda da yeni faaliyetler içinde, yeni ürünler, yeni üretim peşinde. Avrupa'nın, Asya'nın işte büyük çoğunluğunu biz karşılıyoruz fakat Avrupa Birliği toksin ürün olarak sınıflandırmış. Sayın Genel Müdür herhâlde birazdan cevap verecek. Bunda Türkiye'nin özellikle çok büyük miktarlarda bir satışı söz konusu. Gelecek için bir tehlike mi arz ediyor diye bunu söylüyorum.

Bir de bu raporda yer alan toplu bilgiler arasında mesela üretim miktarlarında birçok düşüş var. Burada isimleri de hep Latince. Çok da telaffuz edemem belki ama bakıyorsunuz, işte üleksit demişiz mesela, onun altında hemen öğütülmüş kolemanit artı üleksit, bor kimyasalları toplam, işte Eti bor 48, boraks demişiz, boraks dihidrat falan gibi gidiyor böyle. Yani şimdi Türkiye bu alanda bir üstünlüğe sahip, rezerv üstünlüğüne sahip ve mesela 2015 yılında da 370 milyon fazla yabancı kaynak kullanmışız. Kârımız 166 milyon. Şunu söylemek istiyorum: Yani daha iyi olamaz mıydı? Yani karne biraz zayıf gibi gördüm ben. Yani borun üzerinde titizlikle durmamız lazım. Şimdi bor dendiği zaman kamuoyunda, evet Türkiye borda çok mukayeseli bir üstünlüğe sahip, tamam ama böyle toplu bilgilere bakıyorsunuz, işte tüketimdeki azalma, Avrupa'nın bakışı, ondan sonra falan işte bilimsel çalışmalar nedir, ne değildir, onu tam bilemiyorum, belki öğreneceğiz birazdan fakat baktığımızda sanki Eti Madenle, daha doğrusu borla ilgili karnemizin biraz zayıf olduğu kanaatine vardım. İnşallah bunu düzeltirsiniz açıklamalarınızla.

Teşekkür ediyorum.