KOMİSYON KONUŞMASI

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Konuyla ilgili konuşuyoruz zaten.

Şimdi, ben her türlü düzenlemede, sözleşmede öncelikli olarak ülkemin menfaatini esas alırım. Bu düzenlemeye baktığımda da acaba ülke menfaatimiz açısından öngördüğünüz bir yarar var mı? Bunu merak ediyorum. Çünkü bu sözleşmenin imzacısı olan ülkelere baktığımda oradaki kadınların Türkiye'de bizlerin yılların önce elde ettiği birçok hakkı bile daha yeni yeni elde etmeye başladığını görüyorum. Onlar açısından bu tüzük önemli olabilir ama Türkiye'deki durum farklı, Türkiye'de biz birçok hakkı zaten yıllar öncesinde elde ettik, hatta birçok Batılı devletten bile önce Mustafa Kemal Atatürk sayesinde bize bu haklar tanındı.

Şimdi, bir de hukuken bildiğimiz bir şey var: İç hukukta bir çelişki olduğunda, uluslararası anlaşmalar ile iç hukuk kuralları çeliştiğinde uluslararası anlaşmalar önceliği tercih edilir. Şimdi, bu bağlamda da baktığımda ben çekincenin içerik bakımından çok yetersiz olduğunu görüyorum, bana çok güven vermiyor çekince. Ben oradaki çekincede kadının insan haklarını koruyan ve "Laiklik ilkesine aykırı olan hiçbir düzenleme yapılmayacak." şeklinde bir çekince konmasını sizden beklerdim.

Şimdi, bazı arkadaşlar konuşmalarında -en son Bennur Hanım da onu söyledi- dediler ki: "Kadın-erkek eşitliğine aykırı ya da bizim haklarımıza zarar verecek hiçbir düzenlemeye biz müsaade etmeyiz." Samimiyetlerine inanıyorum bu konuşan arkadaşların ancak bu kişilerin iradesine bırakılamayacak kadar önemli bir konu. Bugün Mecliste belki buradaki konuşan 3-5 arkadaşlarımız arkadaşımız buna "hayır" diyebilir ama bununla ilgili bir yasal koruma, yasal kılıf olmadığı müddetçe bu arkadaşlardan sonra gelecek başka arkadaşlar yani önümüzdeki dönemlerde Türkiye Büyük Millet Meclisinde oluşacak iradenin bu konuda aynı tavrı sergileyeceğini kimsenin birbirine garanti edemeyeceğini de çok iyi biliyoruz. Bu hususların özellikle dikkate alınmasını istiyorum.

Bir de çok rahatsız eden bir cümle var, "erkeğin saygı duyacağı eş" olarak kadını nitelemiş. Biz önce insanız arkadaşlar, önce bireyiz. Bizim kadın olarak tanımımız bir erkeğin eşi ya da bir çocuğun annesi değil, öncelikli tanımımız insan, biz önce bireyiz. Bugün evlenmeyen ya da anne olmayan binlerce kadın var bu ülkede, ben özellikle bu hususun da açıklığa kavuşmasını istiyorum.

Kategorik olarak da daha önce konuşmacı olan, Cumhuriyet Halk Partisini temsilen konuşan diğer arkadaşlarımın görüşlerine de katılıyorum.