| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2312) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 23 .04.2018 |
MURAT EMİR (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, çok değerli Komisyon üyesi milletvekili arkadaşlarım, değerli basın emekçileri; ben de bu vesileyle çocuklarımızın ve tüm milletimizin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlamak istiyorum.
Tabii, yine genel değerlendirmeyi çok hızlı geçmekte yarar görüyorum. Yine olağanüstü hâl koşullarında alelacele bir seçime giderken, alelacele bir yasayı görüşüyoruz. Aslında bu yasaları Anayasa değişikliğimizin bir gereği olarak ilk altı ay içerisinde görüşmüş ve bütün uyum yasalarını çıkartmış olmamız gerekirdi. Oysa bir yılı geçen bir sürede neredeyse uyum yasalarına dönük hiçbir şey yapılmamış olması ve böylesine önemli konuların böylesine akşam saatlerine sıkıştırılmış olması hem de seçim kararı almış bir Meclise bunun yaptırılıyor olması başlı başına eleştirilmesi gereken bir durumdur diye düşünüyorum.
Birkaç önemsediğim noktayı Komisyonumuzun dikkatine sunmak istiyorum. Burada en temel sıkıntı noktası bu 100 bin imzanın nasıl olacağı konusu ve burada bir sıkışıklık olup olmayacağı tereddüdü tüm ülkemizdeki vatandaşlarımızın ilgisini çeken bir konu. Doğrusu ben de bu teklif metnine baktığım zaman burada doyurucu bir yanıt alamıyorum.
Şimdi, bu planlamalar eğer bir planlama sorunuysa yani kişilerin sadece kendi bağlı oldukları ilçe seçim kurulunda bu imzayı verebiliyor olmaları bir planlama sorunuysa bu çok daha kolay aşılabilir çünkü vatandaşlarımızın imza vermesinin önüne bir engel koymak yerine gerektiğinde sıkışıklık olan yerlere takviye personeller veya yandaki ilçelere kaydırmak gibi olabilir. Oysa kendi bağlı olduğu ilçe seçim kuruluna gitmesi asıl zorlayıcı bir tedbirdir ve oradaki vatandaşlarımıza -özellikle biraz önce değerli Sayın Erkek'in belirtiği gibi- süre kısıtlılığı durumunda -çünkü alelacele seçimlere artık Türkiye belli ki alıştırılacak- bir sorun yaratabilir.
Değerli arkadaşlar, buradaki diğer bir nokta, bunun kontrolünün nasıl yapılacağıdır. Çünkü kişiye bir belge veriyorsunuz bir onay verdiğine dönük olarak ve online bir form imzalanıyor ve bu online şey yapılıyor. Şimdi, bu listelerin alenileştirileceği konusunda bir bilgi yok burada. Yani imza veren vatandaşın imzasının orada sayılıp sayılmadığını bilmiyoruz. Dolayısıyla, burada bunun takibinin olanağı yok. Bütün imza veren arkadaşların elinde bir pusula olacak ancak onun karşılığının bir sayıma konu olduğunu bilmeyeceğiz. Yani bu bir yerde gizli sayım anlamına gelecek. Dolayısıyla, bunun alenileşmesi gerekiyor bir. İkinci nokta da bunun itirazı ne olacak. Vatandaş elindeki pusulayla "Ya, bir dakika ben bu oyu verdim ama benim adım o listede görünmüyor." yani liste yok da... Yani burada bir itiraz mekanizmasının da kurulmuş olması gerekir çünkü işin sıkıştığı yer burasıdır.
Yine ben asgari süre talebimizle ilgili somut bir şey daha söylemek isterim. Bakın, burada 8'inci maddenin (3)'üncü fıkrasında yapılan değişiklikle "İlgili siyasi partilere eksikliklerin giderilmesi için beş günlük süre verilir." deniyor. Bu iyi bir şey. Yani Cumhurbaşkanı adayının ola ki getirdiği belgelerde bir eksiklik varsa. Bakın, buna beş günlük süre vermeyi düşünmüş bir yasa teklifinden bahsediyoruz. Oysa bu işlemin asgari ne kadar süreceğini belirleme ihtiyacı duymamış bir teklif var burada, karşıda. Yani ben bunun bilerek mi ihmal edildiği konusunda doğrusu tereddüt içerisindeyim çünkü bugün de var, başka bir seçimde de 100 bin imzayla aday olma iddiasında olan adaylar olabilir ve bunların önü bizim son zamanlarda sıkça görmeye alıştığımız gibi hukuk dışı yollarla kesilmeye gayret edilebilir.
Ben eleştirilerimi burada bitiriyorum ve maddede yeri geldikçe tekrar konuşacağız.
Teşekkür ederim.