UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başbakan Yardımcısı, değerli milletvekili arkadaşlarım, kamu kurumlarının bürokratları, değerli basın mensubu arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, önümüzdeki tasarı, Meclisin saygınlığına bir kez daha gölge düşüren, bir kez daha baypas eden bir metin. Değerli arkadaşlarım söylediler asıl Anayasa Komisyonunda bunun görüşülmesi gerektiğini. Tabii, bunların hiçbiri -işte az önce Musa Bey söyledi- on üç-on dört aydır yaşanan gecikmenin sorumluluğunun Hükûmette, sizde olduğunu ortadan kaldırmıyor. Bugüne kadar getirilebilirdi. Birçok defalar saatlerce gece yarıları, sabahın erken saatlerine kadar birçok kanunu görüştük, çıkardık. Bunlar da yapılabilirdi. Ama bunun yapılmamış olmasının sorumluluğu tamamen Hükûmete aittir. Şimdi "Zaman kalmadı." "Erken seçim oldu." gibi gerekçelerle böylesine, devleti yeniden yapılandıran bir hususta yetki alınmak istenmesi ve sınırsız bir yetki alınmak istenmesi kabul edilemez diye düşünüyorum.

Bu konuda keşke ilgili hukukçulardan görüşler alınsaydı. Ama şu aşamada ne yapılabilir? Bence geri çekilmelidir. Geri çekilmeli ve artık bundan kırk gün sonra seçim yapılacak, bu seçimlerin sonuçlarında ülkede Cumhurbaşkanlığı makamında oturan kişi değişebilecek; Hükûmet, Meclis aritmetiği değişebilecek. Söylemlere bakıldığında Cumhurbaşkanlığı iddiasında olan, bu demokratik rekabete giren adayların biri dışındaki hepsi sistemin yeniden parlamenter demokratik sisteme dönülmesi, tek adam yönetiminden parlamenter demokratik sisteme, güçler ayrılığının etkin bir şekilde hissedildiği bir sisteme dönülmesi hususunda topluma söz vermekte, projelerini anlatmakta. Hâl böyleyken bizim şimdi devleti yeniden yapılandıracak tüm yetkileri tek bir kişinin elinde toplayacak bir devlet yapılanmasına, böylesine, işte 2 maddelik, 3 maddelik bir metinle "evet" diyor olmamız kabul edilemez, çok büyük vebaldir.

Ben bir kez daha bunun geri çekilmesini ve artık, seçimler sonrasına, seçimler sonrasında çıkacak Parlamentoya bırakılması gerektiğini düşünüyorum ve bugüne kadar yapılmamış, üstlenilmemiş sorumluluğun bu şekilde şimdi, alelacele bir, devleti yeniden yapılandıran bir düzenlemeye imkân sağlayacak bir yetkiyle yapılmasına karşı çıkıyoruz. Bu keyfîliğe, bu tek adam yönetimine, işte gördünüz, milyonlarca insan "Artık yeter, artık tamam." diyor. Bu yetki kanununa "Tamam." demiyoruz ama dediğim gibi, bu keyfîliğe, bu sorumsuzluğa, Parlamentonun saygınlığını gölgeleyen, yetkilerini elinden alan bu üsluba ve tek adam yönetim tarzına "Artık yeter, tamam." diyoruz.

Teşekkür ediyorum.