AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Hayır, bu teknik bir madde zaten, bununla ilgili değil ama bu maddeyi incelerken şu Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu'ndaki değişikliğe de dikkatimizi çekti. Aslında, bunu, biz kanun hükmünde kararnamelerle değil, uyum yasaları çerçevesinde görüşecektik ama görüşemedik, bir gecede bir kanun hükmünde kararnameyle binlerce yasada değişiklik oldu. Yani, aslında bunun bir eleştiri olarak kayıtlara geçmesi açısından...

Bir cümle daha söyleyeceğim, yemekten önce söylemezsem olmayacak.

Az önce, arkadaş, bu "Özgürlüklere düşmansınız." meselesini espri şeklinde söylemiş olsa da bu bizim açımızdan kabul edilemez. Yani belki espri gibi söyledi ama biz özgürlükleri sadece kendimiz için savunmuyoruz. Yani, farkındaysanız, sabah saat ondan beri burada konuştuğumuz her şeyi -hepimizin de en azından böyle düşündüğünü varsayıyorum- hepimiz, Türkiye'deki 80 milyonun özgürlüğü ve demokratik bir ortamda yaşayabilmesi için söylüyoruz.

O açıdan, böyle yirmi dört saate getirerek çok özgür bir bakış açısına sahip olunmadığının da farkındayız, böyle olmadığının da farkına varılmasını istiyoruz. Yani saat 24.00'e kadar eylem, etkinlik yapabilir ama kim yapar? Tekrar o konuya dönmek istemiyorum ama dediğim gibi, yemek arasından önce söylemek lazım diye çünkü gündem değişecek. 24.00'e kadar yapacak ama kim yapacak? Sizin benimsediğiniz kişiler olacaksa, sizin keyfinize göre eylem, etkinlik yapacaksa... Çünkü valiler "Devletim ben." diye karşımıza çıkıyor, polisler "Ben devletim." diye karşımıza çıkıyor her defasında. Devlet bir organizasyondur ama bütün halkın huzur içerisinde yaşaması için sadece bir organizasyondur. Her defasında böyle karşımıza çıkacaksa burada özgürlüklerden söz edemeyiz, bunu bilmek gerekiyor diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.