| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Yeni dönemde Komisyonun çalışma usul ve esasları hakkında görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 23 .07.2018 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan "Bazı usulleri, teamülleri korumak" diyorsunuz, bir yandan "Yeni bir düzene geçtik." diyorsunuz. Yani burada, arada ciddi bir çelişki var.
BAŞKAN - Yani ben sırayı bozmadım, onu söylüyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi "Bazı usul, teamüller var." diyorsunuz, kameraları buradan çıkarıyorsunuz, oturma düzenlerini değiştiriyorsunuz ve bununla ilgili de Mecliste grubu olan partilerle bir toplantı yapıp "Nasıl bir usulle yapalım bu işleri?" demiyorsunuz, kendiniz irade gösteriyorsunuz. Maalesef başlarken de bir tek adam modeliyle başladınız burada, kendi kararlarınızı almışsınız, bize de tebliğ ediyorsunuz. Bu başlangıç talihsiz bir başlangıçtır Sayın Başkanım.
Şimdi, doğrudan görüşmelere geçmek istiyorsunuz, hâlbuki ortada bir usul yok, kendi belirlediğiniz usuller var. Ben bu açıdan, böyle başlamayalım diyorum yani gömleğin düğmelerini yanlış ilikleyerek başlamayalım. Benim önerim, bu tartışmayı öncelikle bir usul tartışmasına çevirip, bu tartışmayı belki ilgili bürokratlar olmadan yani yalnızca burada milletvekillerimizle birlikte bir usul tartışmasına çevirip nasıl tartışacağız yani bu "yeni dönem" dediğiniz dönemde ilgili yasa tekliflerini nasıl tartışacağız... Mesela orada Sayın Mehmet Muş oturuyor, yanında başka bir milletvekili arkadaşımız var.
BAŞKAN - Teklif sahipleri.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır hayır, 2 kişi var teklif sahibi: Osman Aşkın Bak ve Mehmet Muş.
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - 2 teklif var.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hasan Bey de var, diğer teklifin sahibi.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hasan Bey de teklifin sahibi. Şimdi o anlamda sordum yani orada yalnızca teklif sahipleri mi oturabilecek mesela? Nedir oradaki ayırdınız, düzen? Bütün bunları basın nasıl izleyecek? Kameralar yok.
BAŞKAN - Basın, izliyorsunuz değil mi arkadaşlar, sıkıntı yok?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Efendim, yani basın izliyor ama mesele şudur: Bakın, şu anda, bir hafta on gündür Türkiye'nin tartıştığı bir gündem var ve bununla ilgili görüntü alınmasına doğrudan bir tasarrufta bulundunuz alınmaması üzerine. Hâlbuki bizim bir teamülümüz vardı, onu dahi eleştiriyorduk "Siz erken kesiyorsunuz." diye, şimdi toptan kaldırdınız yani.
BAŞKAN - Hangisini?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teamülde, baştan kameralar belli bir süreye kadar burada duruyordu, daha sonra gidiyorlardı, biz diyorduk ki: "Hep kalsınlar, onlara bir yer ayırın, basın burada izleyebilsin ve kamuoyuna bilgi aktarabilsin." Görüntülü basın olarak söylüyorum. Ancak bunu toptan kaldırdınız, bunu reddediyoruz. Bunu birlikte bir tartışalım, basını nasıl konumlandıracağız, nereden görüntü alacaklar... Belki 20 tane kamera olması doğru değil ama yalnızca belki ajansların görüntü almasını sağlayıp yani Meclis TV ve diğer ajansların görüntü almasını sağlayıp bütün medya kuruluşlarına, kamuoyuna bu görüntüleri ulaştırmasını sağlamamız esas olabilir, bunları tartışabiliriz. Bunları tartışalım, daha detaylandırabilirim ama uzatmamak için söylemiyorum, usul tartışmasını mutlaka yapalım derim.
Diğer bir mesele Sayın Başkan: Şimdi, on beş gündür bu bedelli askerlik gündeme girdi Sayın Muş, Sayın Başkan, değerli arkadaşlar ve bir bakıyorsunuz, on beş gündür bir bu tasarı, teklif saraya taşınıyor "Efendim, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi de olur." deniyor, bir bakıyorsunuz Meclise geliyor. Bir AK PARTİ grup başkan vekili "Kararnameyle olacak." diyor, öbür grup başkan vekili "Yok yok, Mecliste yapacağız." diyor. Yani ciddi bir yetki karmaşası var ortada. "Öyle de olur, öyle de olur." Hâlbuki hukuk devletlerinde "Öyle de olur, öyle de olur." olmaz. Yani Anayasa ne diyorsa "Yasaları Meclis yapar." diyorsa yasaları Meclis yapar. Mesela Merkez Bankasıyla ilgili bir yasa değişikliği oldu kararnameyle, oysa bir kanun değişikliğiydi bu; bunun burada görüşülmesi gerekirken bir baktık kararnameyle değişmiş. Bunun gibi onlarca örnek var. Bununla ilgili bir an önce Meclisimizin itibarını koruması için bu tartışmayı yapması. "Bu yasalar Mecliste görüşülür." iradesini göstermesi lazım. Aksi takdirde bu durumu normalleştirirsek "Öyle de olur, öyle de olur; bugün sarayda olur, yarın Mecliste olur. E Meclis tatilde ne yapalım, Cumhurbaşkanı çıkarsın kararnameyi." dersek Meclisin iradesini ayaklar altına almış oluruz. Bütün Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri olarak bu iradeyi burada tutmalıyız arkadaşlar, bütün milletin temsilcileri olarak, birlikte istişare ederek milletin hayrına olan yasaları birlikte burada çıkarmalıyız.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Biz de bunları yapacağız Garo ya.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İşte tamam ama yapıldı, kararnameler çıktı Sayın Vekilim.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Daha dakika bir ya.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bizim yaptığımız yasalarla ilgili, yetki burada olmasına rağmen kararnameler çıktı. Örnek: Merkez Bankası Yasası'ydı. Diyorum ya "Yaptım, oldu." oldu ama "Yaptım, oldu." olmaması gerekir.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Anayasa bunu gerektiriyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, Anayasa bunu gerektirmiyor. Diyorum ya on beş gündür "Bedelli askerlik kararnameyle de olur. Yok yok, Mecliste olsun, yok yok kararnameyle olsun." diye top bir oraya atılıyor, top bir buraya geliyor. Oysa hukuk devletlerinde neyin, nerede, nasıl görüşüleceğinin belli olması lazım mutlaka. Bu kanunun burada görüşülmesiyle de doğru olan yapılıyor şu anda. Sayın Başkan, bunları da tartışmamız gerekiyor ve bu iradeyi Mecliste tutmamız konusunda hep beraber bir irade koymamız gerekiyor diyorum.
Sayın Başkan, şimdi, diğer bir konu, çalışma usulümüz ne olacak? Şimdi, biz eskiden ne yapıyorduk? Bir tasarı geliyordu, genelde hükûmet tasarılarıydı, aslında bu da bir Hükûmet tasarısı. Ben bunu -açıkça söyleyeyim, şimdiden söyleyeyim- Sayın Mehmet Muş'un hazırladığına inanmıyorum çünkü kendisinin sağlık konusunda bir uzmanlığı yok ve böyle bir torba yasayı... Torba, sonuç olarak, çok iyi biliyoruz ki çeşitli bekleyen tasarıları, yani Hükûmette, Başbakanlıkta bekleyen çeşitli şeyleri bir çuvala atmak üzerine kuruludur. Bu da bir çuvala atılmış ve sarayda hazırlanmış bir torbadır, Sayın Mehmet Muş ve Sayın Osman Aşkın Bak da altına imza atmıştır.
Şimdi, bu başlarken yanlış başlamaktır Sayın Başkan bir torba yasa tasarısı çerçevesinde. Oysa bunları, bu tip teklifleri gerçekten... "Milletvekilleri hazırlayacak teklifleri." dendi ya, "Burada artık milletvekilleri yasa yapacak." dendi, oysa daha ilk gün ilk görüşmemizde milletvekillerinin hazırlamadığı bir torba, bir çuval buraya getirilmiş oldu. Bu da yanlış bir başlangıç Sayın Başkan. Ve başlarken de ilgili ihtisas komisyonlarına görüştürmeden başlıyorsunuz. Bakın "Millî Savunma Komisyonu" denmiş, "Sağlık Komisyonu" denmiş, bütün bunları baypas ederek tekrar eski alışkanlığınız çerçevesinde -işinize gelen şeyleri eskiden almışız, işinize gelmeyen şeyleri çıkarmışsınız- bu çerçevede eski alışkanlıklarla götürüyorsunuz. Bu da yeni dönem için talihsiz bir başlangıçtır Sayın Başkan.
Son olarak şunu söyleyeceğim: Yeni bir döneme geçiyoruz. "Artık yasaları Meclis yapacak." diyorsak yani "Hükûmet hazırlamayacak." diyorsak bu yasaları Mehmet Muş'un hazırlaması için de, benim hazırlamam için de, sizlerin hazırlaması için de kadrolara ihtiyacımız var. Şimdi, Plan ve Bütçe Komisyonu veya diğer ilgili ihtisas komisyonlarının kadroları yok, uzmanları yok. Ya bizim danışacağımız uzmanlarımız yok. "Arkadaş, Mehmet Muş buraya bir şey getirmiş ama burada ne diyor acaba?" diyeceğimiz, danışacağımız... Tabii ki danışmanlarımız var, tabii hazırlamaya çalışıyoruz ama burada bir birim olsa, kurumsallaşmış bir birim olsa...
BAŞKAN - Bütçe Başkanlığı olarak biz size her türlü teknik desteği vermeye hazırız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya yapmayın Sayın Başkan, üç yıldır ne destek verdiniz bize Allah'ınızı severseniz?
BAŞKAN - Siz talep ettiniz mi buradan?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ettik tabii ki, yok ki.
BAŞKAN - Ne zaman?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ettik.
BAŞKAN - Ben hiç rastlamadım.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sizin kadrolarınız yok çünkü, uzmanlarınız yok.
BAŞKAN - Var, var, arkadaşlar varsınız değil mi? İşte, bütün ekip burada.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, arkadaşlar, yeterli uzmanınız yok. Yani her konuda nasıl uzman olsun arkadaşımız? Şimdi, her şeyi Plan ve Bütçeden geçireceğim diyorsanız, yapmayın.
BAŞKAN - Şimdi, arkadaşlarımı yok sayma lütfen. Onların emeği...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, yetersiz olduğunu siz de biliyorsunuz. Sonuç olarak, milletvekilleri bir teklif getirdiğinde bunun uzmanlar tarafından görüşlerinin oluşturulup... Yani tarafsız bir şekilde tabii ki. Sonuç olarak, sizin uhdenizde olmayan, Meclisin kurumsallaşmış yapısı içinde uzmanların oluşup, bu gelen teklifleri değerlendirip yalnızca Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine değil, bütün Meclis yapısına...
BAŞKAN - Ayrıca, devletin bürokrasisi de sadece Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin, Hükûmetinin bürokrasisi değildir. Yani milletvekili olarak oradan da tabii ki her türlü teknik desteği alabilirsiniz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tabii, alabiliriz efendim, tabii!
BAŞKAN - Tabii, tabii, hiç mahzuru yok.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Peki.
Önemli olan, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri olarak biz komisyonlarımızın kurumsallaşmasını istiyoruz, bunu da hep söyledik. Komisyon Başkanlığı olarak da bu anlamda ne yönde tedbirler aldınız, yeni dönemde neler yapacaksınız, nasıl bir kadrolaşma talepleriniz var, uzmanlar konusunda neler düşünüyorsunuz? Sayın Mehmet Muş bir teklif getirdiğinde bunların hangi mekanizmalardan geçirilip de, diyelim ki, değerlendirilip, böyle yalapşap değil, bir haftada, üç günde "Hadi komisyona indirelim." değil, belki on günlük bir değerlendirme sürecine tabi tutulup, geri bildirimler yapılıp, tekrar değerlendirilip sonra komisyon gündemine getirilmesi gibi süzgeçlerin oluşup oluşmayacağını...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Öyle yapsak bu sefer başka türlü eleştirirsiniz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, hayır, öyle değil efendim.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın vekilin kanun teklifi süzgeçten geçtikten sonra...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, hayır, "süzgeç" dediğim şu: Görüşler, öneriler oluşturulur, tabii ki saygımız sonsuz, o anlamda, bir milletvekili getirmiştir, o ısrar ederse... Ama sonuç olarak Başkanın takdirinde Komisyon gündemine getirip getirmemek, öyle değil mi? Başkan sonuç olarak getiriyor. Ama ne olacak? Hükûmetten gelmiş, o, mecbur getirecek diye bakılıyor. Oysaki belli süzgeçler oluşursa yasama kalitesi daha baştan oluşturulabilir, burada belki kırk sekiz saatte geçireceğimiz bir yasayı altı saatte geçirebiliriz. Bu anlamda, yasama kalitesi anlamında bunları söylüyorum Sayın Başkan.
Son olarak, Plan ve Bütçe Komisyonu salonumuzun sorunlu bir salon olduğunu sizler de biliyorsunuz Sayın Başkan ve bu konuda tedbirler alınması için sürekli sizlere çağrıda bulunduk. Sayıştay uygun bir yerde oturmuyor dedik, basın için, kameralar için yer yok dedik. Bu kamera kayıtlarının mümkünse belli ajanslar çerçevesinde canlı yayınla, belki Meclis internet, "web" sitesi üzerinden canlı yayınlanması ve bütün Türkiye kamuoyunun bunları izlemesi konusunda çağrılarımız oldu. Bu konuda ne tip tedbirler aldınız, ne tip tedbirler almayı düşünüyorsunuz ve bu konudaki görüşlerinizi merak ediyorum ve bir usul tartışması açmanızı rica ediyorum sizlerden.
BAŞKAN - Siz zaten gerekenleri söylediniz, ben de notumu aldım.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama siz ne söyleyeceksiniz Sayın Başkan, Başkanlık Divanı ne söyleyecek?