| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 23 .07.2018 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Aslında söylenecek birçok şey söylendi, belki her şey söylendi diyebiliriz. Ben bu sözümü biraz sonra özellikle dinlemeyi arzu ettiğim demokratik kitle örgütleri veya anayasal kurumlar olan odalarımızdan, meslek kuruluşlarından duymanın daha doğru olacağını düşünerek sakınarak bazı konuları birkaç şeye değinmek istiyorum.
Sayın Başkan, önümüze iki ayrı kanun teklifi geldi. Az önce, aradan önce Sayın Şener'in konuşmasında da vurguladığı gibi, ikinci gelenin üstü örtülmüş, içinden ne çıkacağı gizlenmeye çalışılan, özellikle Kanal İstanbul üzerine bir teklif olduğu gayet açık ve net ortada ama gelen teklifler çok kısa bir süre içerisinde... Yani tebrik ediyorum ben bu kanun tekliflerini hazırlayan milletvekili arkadaşlarınızı, hemen bir iki gün içerisinde bir teklifi sunarak komisyonlara ulaştırabildiler, hatta birbirine noktası, virgülüne kadar aynı olan teklifleri. Tabii, hepimiz de gayet iyi biliyoruz, bu bürokrasinin veya yukarıdan kendilerine verilen teklifleri Meclisin gündemine... Zaten bundan sonra da görünüyor ki böyle olacak. Hükûmet, daha doğrusu Hükûmet olarak tabir edilen o tek adam yönetim rejimi, sistemi tartışmasına girmeden konuyu sürdüreyim, istediği kanunları sunacak, partisi aracılığıyla buraya vekil arkadaşlar da taşeron gibi o teklifleri bizim gündemimize getirecekler.
Yalnız, şöyle bir sıkıntının, sakıncanın, eksikliğin, yanlışın, hatanın altını çizerek söylemek istiyorum: Eskiden kanun tasarıları gelmeden önce bazı bakanlıklarda en azından web sayfasına konulurdu taslak olarak, değişik kurumların görüşleri alınırdı hatta kurumlara, kuruluşlara, meslek kuruluşlarına, bu konunun muhatabı olan ilgili kuruluşlara gönderilir, görüşleri alınır, onlar da kendi içlerinde konuşur, tartışır, detaylandırır, daha doğru, daha sağlıklı bir karar verebilmenin yolu belki kısmen de olsa aranırdı. İnanın benim iki gün canım çıktı, diğer arkadaşlarımızda eminim, meslek kuruluşlarına, Türk Tabipler Birliğine, Diş Hekimleri Birliğine, Türk Eczacıları Birliğine, Veteriner Hekimleri Birliği ve bunlarla yaptığımız istişareler, sendikalar, Sağlık Emekçileri Sendikası ve diğer birtakım sağlıkla ilgili sendikalar, kuruluşlar, bedelli askerliği ilgilendiren kuruluşlar, STK'ler, vakıflar, dernekler, her neyse, meslek kuruluşları, bunlardan görüş alma çabası içerisinde olduk çünkü konunun doğrudan muhatabı olan kuruluşlar idi ve bu kuruluşlar kendi yetenekleri, kapasiteleri ve bu tür reflekslerinin, mücadeleci geçmişlerinden gelen çok hızlı refleks gösterebilme kabiliyetlerinden gelen bir şekilde bizleri bu konuda bilgilendirerek doğru karar alabilmemiz yolunda bizlere yol gösterici olabildiler bir iki gün içerisinde dahi olsa. Ama yöntem bu olmamalı yani burada bu kuruluşlar çok önceden kanun teklifini hazırlayanlarla temas kurularak, teklifi hazırlayan vekil arkadaşlarımızın bu kuruluşlarla bir araya gelip temas kurup bu kuruluşların düşüncelerini alması, ona göre teklif hazırlaması veya bu yukarıdan gelen bir teklifse yukarıdan o teklifi getirenlerin bunu yapmış olması arzu ettiğimiz bir durumdu. Ancak, ne yazık ki böyle olmadı ve geldiğimiz noktada biz Plan ve Bütçe Komisyonu olarak adının içerisinde "plan" ve adının içerisinde "bütçe" geçen bir Komisyon olarak bu değişikliklerin bütçeye olan etkilerini, etki analizinin yapılmadığına dair Sayın Durmaz'ın da bir sözü oldu, herkesin bu konuda...
Ya, inanın ben bir şeyi konuşurken, görüşürken, bir konu gündeme geldiğinde, tartışacağım zaman bunun sağlıklı bir verisi, geçmişi, veriye dayalı bilgilerinin olmasını arzu ederim ki kararımda da doğru karar verebileyim, sağlıklı karar verebileyim. Ancak, sağlık sistemi bir bütündür, burada sadece bir meslek grubunu bunun içerisinden alıp, söküp çıkarıp onunla ilgili bir düzenleme yapılması bütünselliği bozar, buna zarar verir. Hani "sistem" diyorsunuz, "rejim" diyorsunuz, sistemin kendi içinde bir olaylar ve varlıklar bütünlüğü vardır, o bütünlüğün içerisinden belli varlıkları alır onların üzerinde birtakım düzenlemeler yaparsanız o sistemi zaten baştan sona çökertirsiniz veya sekteye uğratırsınız. Bu sistemin içerisindeki bütün meslek unsurlarının, bütün çalışanlarının uyumunu ya da uyumlu çalışmasını sağlayacak ve sistemin de azami fayda getireceği düzenlemeleri yapmaktır esas olan. Bırakın planı, bütçeyi, sistemi yani bunlarla hiç alakası olmayan bir anlayışla bir kanun teklifi geliyor ve biz bunu neresinden tutsak da neresinden bir şey kotarsak, koparsak, fayda sağlasak diye tartışıyoruz. Ne yazık ki bu gelen torba yasanın -maddelerine geçeceğiz biraz sonra, maddeler üzerinde de görüşlerimizi ortaya koyacağız ama- bütününde bu çok temel eleştiriyi yapmak gerekir diye düşünüyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ederken sözlerimi bitirmem konusunda herhâlde bir telkinde bulunuyorsunuz.
BAŞKAN - Bitirdiniz zannettim.
Buyurun.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, fazla uzatmayacağım ama söylemek istediğim, dediğim gibi, konunun muhatabı olan, ilgilisi olan meslek kuruluşlarına da söz vereceksiniz diye ümit ediyorum onlar da buraya çağrıldığına göre, o sözleri dinlemek, ondan sonra maddeler üzerinde karar vermeden önce herkesin değişik vesilelerle, değişik zamanlarda söz arasında "ortak akıl" diye ifade ettiği o akıl ama doğru akıl ve karar noktasında buluşabileceğimizi ümit ederek bu teklifin bütünü üzerinde sözlerime son vermek istiyorum.
Teşekkür ediyorum.