KOMİSYON KONUŞMASI

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, bu yasa teklifindeki en sıkıntılı maddelerden biri de bu. Çünkü bir terör örgütüyle iltisakının tespiti konusundaki en zor tespitlerden biri FETÖ'ye ilişkin yapılıyor yani diğer terör örgütleriyle birinin bir ilişkisi varsa onun tespiti nispeten çok daha kolay. Dolayısıyla, biriyle ilgili "FETÖ üyesidir." şeklinde yapılan bir tespit -ki buralarda çok belli belirsiz şüpheler üzerine de işlem yapıldığını biliyoruz- sonucunda ihraç edilen o kişinin OHAL İnceleme Komisyonu ya da her ne suretle olursa olsun mahkeme kararıyla hakkında iade kararı verilmesi gerçekten zor bir şey, çünkü başvuran ile iade edilen arasındaki farkı görüyoruz, çok zor. İade edildikten sonra o şunu gösteriyor: İade edilen kişinin herhangi bir şekilde hakkında işlem yapılmayan milyonlarca insana göre daha temiz olma, daha suçtan ari olma olasılığı çok daha yüksektir. Çünkü her açıdan incelenmiş olacak ve bunun karşısında iade edilmiş olacak. Şimdi, hâl böyleyken birini haksız yere ihraç edeceksiniz, ihraç sonucunda da iade kararı çıkacak, iade kararı çıktıktan sonra yine ona diyeceksiniz ki: "Ben senin Anayasa'da var olan bazı haklarını kullanmana izin vermiyorum. Hangi haklarını kullanmana izin vermiyorum?" Anayasa'da kamunun vereceği her türlü karardan zarara uğrayanların tazminat isteme hakkı anayasal bir haktır, Anayasa'da yer alır 30'lu maddelerde. "Bu hakkı ben size kullandırmayacağım. diyeceksiniz. Birincisi bu.

İkincisi: Yine, Anayasa'nın 125'inci maddesi: "Yargı yolu." İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır." Şimdi, idarenin bir işlemine karşı yargı yolu açık, mahkeme karar verecek, mahkemenin verdiği kararı bütünüyle yerine getirmeyeceksiniz. Bu, kabul edilebilir bir durum değil. Yani birisi, bir öğretim görevlisi, müdür yardımcısı yani hangi makamda olursa olsun iade kararı verildikten sonra hakkındaki incelenen, bakılan dosyayla ilgili ortaya çıkan tüm sonuçların ortadan kaldırılması, bir defa, elzemdir, bu tartışmasız bir konudur. İkincisi de böylesine bir olayda yani düşünebiliyor musunuz, ülkeye kanlı bir darbe girişimi yapmış, ülkeyi iç savaş çıkartmanın eşiğine getirmiş, her türlü karışıklığa sebebiyet vermiş bir örgütün üyesi olduğu iddiasıyla birisini ihraç ediyorsunuz, o, bin bir zorlukla görevine iade ediliyor. Arada elbette ki manevi açıdan çok ciddi şekilde zarar vermiş olacaksınız ama diyeceksiniz ki: "Senin maddi manevi senin bir tazminat hakkın yoktur. Ben sadece arada geçen sürede sana ödemediğim maaşları öderim, sosyal hakları öderim." gibi... Bu, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz. Açık Anayasa'ya aykırılıktır. Dolayısıyla, bu maddenin bu hâliyle kabul edilmesi ciddi şekilde hukuk devleti ilkesine zarar verecektir.

Teşekkür ederim.