JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Ben çok kısa bir şey söyleyebilir miyim, bir saptama yapabilir miyim?

BAŞKAN - Buyurun.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Şimdi, ben bütün arkadaşlarımızın sözlerine katılıyorum yani Komisyonumuz da yapmış çalışmaları fakat bir şeyin ayırdına varmamız gerektiğini düşünüyorum bu Komisyonda.

Şimdi, bu söylenilen konuların her biri derya deniz. Mesela medya konusu öyle, işte, Diyanetle ilişkiler konusu öyle, işte, çocuk evlilikleri öyle. Şimdi, mesela çocuk konusunu zaten... Yani ben burada neden bir çocuk komisyonunun, daimi çocuk komisyonunun kurulamadığını da anlamış değilim. Yani İç Tüzük'ün 20'nci maddesi gereği ayrıca bir çocuk komisyonunun olması gerekir, daimi çocuk komisyonu. Yani kadın bağlamından kurtarılmalı bence de çocuk. Yani çocuk üzerinde çalışmamalıyız biz, ayrı bir çocuk komisyonu çalışmalı o konuyu.

Mesela arkadaşımın dediği gibi medya. Medya konusunda bildiğim kadarıyla herhâlde 20'nci maddede basın da var değil mi? Basın izlemeyle ilgili bir komisyonumuz var herhâlde değil mi? Basınla ilgili bir komisyon var.

YASAMA UZMANI EMRE TOPAL - Medyayla ilgili vardı efendim.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Evet.

Şimdi, mesela o çalışmada biz, işte, ya temsilci vermeliyiz ya da çıkaracakları yasalardaki etkisini izlemeliyiz. Ya da, işte, kırsal gelişme, onlar çıkartmalı, biz incelemeliyiz, temsilci vermeliyiz. Yani bizim çalışmalarımız öyle olmalı, direkt kadın üzerine olmalı. Değilse biz bu konuları bir yılda bitiremeyiz.

BAŞKAN - Az önceki bir temsilcimiz de söyledi, kadın konusu her alanı yatay olarak şey yapan... Her alanı ana akımlaştırmayla bizim yansıtmamız gerekiyor.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Aynen öyle, çok doğru.

BAŞKAN - Tek başına kadın değil, bütüncül bir bakış açısının ortaya konmasını sağlayabilirsek ancak başarılı sonuçlar elde edebiliriz diye düşünüyorum.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Doğru, çok haklısınız.

BAŞKAN - Bunlar kurulacak alt komisyon başlıklarıyla ilgili, onların altında her konu zaten raporlaştırılıyor.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Onun için onu şey çalışalım diyorum.

BAŞKAN - Hükûmetin de bu alanda geçmişten bu yana birçok söylenen şeyi de aslında var. Çocuk istismarı konusunda da zaten bir araştırma komisyonu çalıştı, çok ciddi çalışmalar yaptı. Diğer taraftan, geçtiğimiz dönem -artık yok- işte, Başbakan Yardımcımızın Başkanlığında, Recep Akdağ Başkanlığında ilgili tüm bakanlıklar dediğiniz bu konularla alakalı bir eylem planı hazırlığı yaptı. Herhâlde bu dönem bunlar peyderpey uygulamaya... Ki çoğu da zaten hayata geçmiş.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Benim söylediğim o Jülide Hanım.

BAŞKAN - Her alanla ilgili bir söz söylememiz gerekiyor kadının olduğu.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Ben katılıyorum, bakın, tabii ki çok çalışma yapılıyor yani ona saygı da duyuyoruz. Hani, onunla ilgili olumsuz en ufak bir görüşümüz yok.

BAŞKAN - Onlar oturacak zamanla alt komisyonları kurdukça...

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Mesela o eylem planı yapıldı diyelim, o eylem planında kadına bakalım. Yani kadını o eylem planı nasıl etkiliyor? Bizim görevimiz o olmalı. Ya değilse, biz kalkıp, işte, mesela ben gördüm...

BAŞKAN - Aslında bizim görevimiz, sadece bakışımız da uluslararası mevzuat bağlamında -öyle değil mi- bir tarama yapmak. Türkiye'nin kabul ettiği o sözleşmeler, Anayasa'daki o çerçeve kapsamında bir bakış. Ama biz, işte, alt komisyonlarla alanımızı genişleteceğiz inşallah.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Bir şey söyleyebilir miyim?

Çocuk meselesinde ben de benzer bir yerde duruyorum. Bizim alt komisyonumuz olacak bir konu değil. Evet, biz bütün alanlara dair aslında muhatabız ama çocuğun kendisinin zaten bağımsız bir birey olarak... Kendi komisyonunun hatta kendi bakanlığının olması gereken bir şeyden bahsediyoruz. Sanırım arkadaşların anlatmaya çalıştığı bu.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Evet.

BAŞKAN - Bunları tartışırız bence.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Bir küçük cümleyle bitireyim mi?

Kadın meselesini tartışırken, çocuk bakanlığı da olsa, çocuk komisyonu da olsa tartışırken biz yine müdahale edeceğiz, yine bizimle ilgilenen kısmıyla tartışacağız ama bir birey olarak, ayrı bir varlık olarak, sadece kadınla özdeşleştirilmeyen bir varlık olarak çocukların kendisine dair bakanlığı olmuyorsa komisyonların olması gerektiğinden bahsediyorum.

BAŞKAN - Bu tartışmayı çok uzun sürdürmeyelim.

Çocuk konusunda da bir komisyon kurulmasıyla alakalı zaten görüşler, öneriler, geçmiş dönemde tartışmalar var. Bu, muhakkak ki İç Tüzük çalışmaları sırasında tekrardan değerlendirilecektir. Ama çocuğun içinde de şu anda kız çocuklarına yönelik yapılan bazı istismar vakalarımız çok geliyor.

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - İşte o bağlamda biz müdahale...

BAŞKAN - Şöyle de söyleyeyim: Geçtiğimiz haftadan itibaren de...

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Arkadaşlar, bakın, çocuğu da kız-erkek diye ayırmamalıyız. Erkek çocuğuna yönelik de Türkiye'de istismarlar çok fazla. Çocuk çocuktur, kızı, erkeği olmaz.