KOMİSYON KONUŞMASI

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Yani dönüp dolaşıp esasında bankanın amacıyla ilgili tam olarak tatmin olmadığımıza dair bir izlenim uyanıyor bende.

Ben de size bir meseleyi hatırlatmak istiyorum. Şimdi, Türkiye ekonomisinin genel yapısına baktığımızda ikili bir yapı olduğunu biliyoruz yani bir taraftan büyük şirketler dünyası var, bir taraftan da küçük şirketler dünyası var, KOBİ'ler dünyası var ve bunlar arasındaki ilişki de özellikle, finans meselesiyle ilgili olarak her zaman Türkiye'de sıkıntılı bir ilişki ortaya koymuştur. Hatırlar mısınız bilmiyorum ama 80'li, 90'lı yıllarda özellikle KOBİ'ler 80'li yılların alınan tedbirleri sonucunda gelişmeye başlamışlardı fakat en sıkıntılı konuları da finans konularıydı yani finansman bulamıyorlardı. Yani küçük şirketler ama çok parlak projeleri, fikirleri var fakat bu projeleri hayata geçirecek finansman kaynağı bulamıyorlardı Türkiye bankacılık sektörünün yapısının sonucu olarak. Şimdi, şöyle bir şey söyleyeyim: Özel sektör bankacılığıyla ilgili demin söyledim, zaten yeteri kadar bence... Esasında, o zamanlar daha da öyleydi yani kendi holding bankacılığı vardı ve mevduatları kendi gruplarına kredi olarak plase eden bir anlayışla çalışıyorlardı. Hadi o daha eskide kaldı belki ama buradan şuraya getirmek istiyorum: O zamanlar, Halk Bankası mesela, amacında "Esnaf ve zanaatkârlara kredi verir." diye yazdığı hâlde ben o zamanlar baktığımda, Halk Bankasının kredileri Türkiye'de o söylemeye çalıştığım daha merkezdeki firmaların yani büyük firmaların kredi ihtiyaçlarını karşılar hâle gelmişti. Yani amacı küçük sanayiyi, esnafı vesaireyi finanse etmek olan banka uzun bir zaman bunun tam aksini yapabildi ve bu herkesin gözü önünde oldu. Hatırlayın yine, KOBİ'lerin bir anlamda finansman sıkıntıları... Ki o zamanlar toplam yatırılabilir fonlar içinde yüzde 3 civarında payları vardı benim hatırladığım kadarıyla. Daha sonraları bu arttı, yüzde 30'a belki geldi, şimdi nedir son durum bilmiyorum, bu iyi bir gelişme sonuç olarak. Şimdi, Kalkınma Bankasının amacıyla ilgili netleşemezsek sanırım ileride benzer bir konuyu benzer bir biçimde tartışmak zorunda kalırız diye düşünüyorum. Demin Garo Paylan'ın dikkatinize getirmek istediği "Çok geniş bir amacı var." biçimindeki itirazını bu anlamıyla da değerlendirmenizde yarar var diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.