| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/860) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 15 .10.2018 |
MENSUR IŞIK (Muş) - Teşekkür ediyorum Başkanım. Sizi ve Komisyon üyesi vekillerimizi selamlıyorum diğer bürokratlar olmak üzere.
Sayın Başkan, şimdi, siz biraz önce bir şey söylediniz, PKK'nin bir sorunun sonucu mu, başlangıcı mı olması noktasında. Yani bizim oradan yaklaşmamız gerekiyor aslında yani biraz önce Vekilim Hasan Bey de söyledi.
Sayın Başkan, şimdi 1921 Anayasası çok farklı bir anayasa. 24 Anayasası'yla beraber isyanlar, ölümler, katliamlar vesaire birçok, toplumun tarihine kara leke olarak geçecek durumlar yaşandı maalesef. Şimdi, PKK de bunlardan bir tanesidir işte. Bakın, 21 Anayasası'nda Kürtlerle ilgili olan sorunun çözümü noktasında bir çözüm ortaya çıkmış ama 24 Anayasası'yla beraber hem Kürtler inkâr edilmiş hem de muhafazakâr kesimin kendi dinini, inancını yaşaması yönünde de ciddi engeller ortaya çıkmıştır. Zaten kuruluşu da maalesef bu iki toplumun gerçekliğine uymayan iki durum üzerine kurulmuş. O yüzden Türkiye toplumu, Türkiye devletimiz bugüne kadar bu kadar sorunu yaşamaktadır.
Sayın Başkan, şunu da arz etmek istiyorum: Şimdi, meselemizin çözümü aslında çok nettir, Kürt meselesinin çözümü çok nettir. Bir defa biz gerçekliğimizi kabul edeceğiz. Yani ta işte bin yıl öncesi, bin iki yüz yıl öncesi Anadolu Selçuklu'nun kurulduğu dönemdeki "Kürdistan" kavramı, işte oradan alıp referansı bugüne gelmeye hiç gerek yok ya da Sayın Cumhurbaşkanının iki sene, üç sene önce Meclis kürsüsünde Başbakanken yapmış olduğu konuşmalarda işte Kürdistan'a değinmesi, Kürt meselesine değinmesi, Kürdistan eyaletine değinmesi, Lazistan eyaletinin, Türkiye toplumunun ya da işte bazı kesimlerin korkması gereken bir nokta olmadığı hususunda, işte, Osmanlı'daki güçlü devlet referansını ortaya koymasını falan, buraya da çok fazla değinmeye gerek yok Sayın Başkan. Meclis Başkanımız Binali Yıldırım Ulaştırma Bakanıyken Van'daki bir ziyaret esnasında şunu söylüyor Sayın Başkanım: "Terörün maliyeti 1 trilyon dolar. Terör enerjimizin bir kısmını boşa harcamamıza neden oldu. Yine beş yıl geçti aradan 40 bin insanımızı kaybettik, 300 milyar dolarımız uçtu gitti. Terörün bize maliyeti dolaylı olarak 1 trilyon dolardır. Biz bu kaynakları terörle mücadele için harcamamış olsaydık acaba ne yapabilirdik? Bakın, bu parayla 15 bin adet 25 derslik okul, 9 bin adet tam teşekküllü 400 yataklı eğitim araştırma hastanesi, 200 adet boğaz köprüsü, 120 tane Atatürk Barajı ve 450 bin kilometre bölünmüş yol yapabilirdik. Binlerce gencimiz öldü, şehitler verdik, gazilerimiz oldu. Biz bu anlamsız mücadele sona ersin istiyoruz. Bu yol çıkmaz yoldur." diyor Sayın Binali Yıldırım Meclis Başkanımız.
BAŞKAN - Siz de imza atıyorsunuz, ben de imza atıyorum altına.
MENSUR IŞIK (Muş) - Elbette ki.
BAŞKAN - Bitsin şu iş de işimize bakalım. Bu paraları yatırıma harcayalım, altyapıya harcayalım.
MENSUR IŞIK (Muş) - Aynen.
Sayın Başkanım, geçen gün çok önemli bir olay oldu Varto'da. Meclis Başkanımız da o dönem için belirtmiş. Geçen hafta Batman'da 9 insanımız hayatını kaybetti. Üç gün önce Varto'da 5 insanımız hayatını kaybetti.
BAŞKAN - Nasıl kaybetti onu da söyleyin.
MENSUR IŞIK (Muş) - Söyleyeceğim Başkanım.
BAŞKAN - Şehit oldu, katletti PKK.
MENSUR IŞIK (Muş) - Batman'da 8 asker yaşamını yitirdi çatışmalı süreçten dolayı. Biz bu sorunu işte Meclis işini yapmadığı için, bizler işimizi yapmadığımız için insanlarımızı öldürüyoruz, öldürtüyoruz.
BAŞKAN - BAŞKAN - İşte, biz diyoruz ki bu örgüte hep beraber: "Bırak bu silahları, vekil konuşsun, millet konuşsun, Parlamento konuşsun."
Teşekkür ediyorum.
MENSUR IŞIK (Muş) - Sayın Başkanım, şunu söylemek gerekiyor.
BAŞKAN - Buyurun.
MENSUR IŞIK (Muş) - Çatışmalı süreçtir, asker ölür maalesef, polis ölür maalesef...
BAŞKAN - Olmaz işte, olmamalı.
MENSUR IŞIK (Muş) - ...PKK'li ölür maalesef, gerilla ölür maalesef, "Ölmesinler." diyoruz. Ama Başkan, Varto'da -şimdi görüntüler video olarak basında var- araç ilerliyor, arkadan zırhlı araç yakınlaşıyor, sonra tarama oluyor. Taramayla beraber aracın içerisinden çıkan bir sivil araçtan çıkıyor ve zırhlı araca doğru geliyor ellerini kaldırarak. Zırhlı aracın içerisindeki güvenlik güçleri kendi aralarında konuşuyorlar, sanırım araç komutanı diyor ki: "Elini kaldırdı ateş etme." ve ateş etmiyorlar ona. Aracın yanına doğru geliyor, daha sonra öndeki aracın içerisinde muhtemelen PKK üyeleri var, gerillalar falan var, onlara ateş ediyorlar, onlar orada maalesef... Onlara da aslında devletin yapması gereken olay şuydu: Bir hukuk devletinin öncelikle PKK'li olsun ya da olmasın, silahlı olsun ya da olmasın onu sağ yakalama hükümlülüğü var. İmkânı varsa, şartları varsa bunu zorlayacak, yoksa işte "Örgüt üyesidir, tamamdır, öldürmem gerekir." diye yaklaştığımızda biz bu devletin hukuk devleti olgusunun altına dinamiti koymuş oluruz. Sayın Başkan, bunu bir kenara bırakıyorum, bu bir.
İkincisi: Dediğimiz gibi, şu elini kaldırıp gelen sivil kişi Yusuf Ok 4 çocuk babası, eşi var, Varto'da sıva işi yapan bir kişi. Daha sonra o kişi de Valiliğin yaptığı açıklamayla "Örgüt mensubu 5 terörist ölü olarak ele geçirildi." diyor ve bu kişiyi de katıyor işin içine ve maalesef Sayın Başkan, bu Yusuf Ok'un ailesinden aldığımız bilgiler şu: Yüzünde belirli morluklar, darp izleri ve vücudunda onlarca tabir edilebilecek kurşun... Olay bu kadar açık ve netken Sayın Başkan, ben buradan bizim Komisyonumuzun da ilgili bürokratlarının da burada görev alması, bir sorumluluk bilinciyle hareket etmesi ve bu duruma açıklık getirmelerini istiyoruz. Yani şimdi münferit olaysa Sayın Başkan, siyasi iktidar diyorsa "Hayır, biz örgütle bir şekilde temasa geçen insanları öldürme vermiş isek..."
BAŞKAN - Öyle bir şey olamaz.
MENSUR IŞIK (Muş) - O zaman Başkanım, çok güzel, aynen öyle, o zaman yapmamız gereken olay şu -ben yirmi yıl avukatlık yaptım- çok açık ve net: Orada suç işleyen devlet ajanlarının, memurlarının mutlaka ama mutlaka hakkında soruşturma açılması gerekmekte.
BAŞKAN - Açılmadığını biliyor muyuz?
MENSUR IŞIK (Muş) - Şu ana kadar açılmamış.
BAŞKAN - Bakan Yardımcımıza sorarız.
MENSUR IŞIK (Muş) - Sorarız tabii ki Başkanım.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
MENSUR IŞIK (Muş) - Aksi hâlde Başkanım, maalesef yani geçmişte birçok faili meçhuller vesaire falan filan oldu "Onlar bizim tarihimize kara leke olarak geçiyor, geçmesin, geçtirmeyelim." diyoruz.
BAŞKAN - Efendim, çok açık bir şekilde, bizim kanaatimiz -uygulamadan da gelen insanlar olarak- hukuk dışı hiçbir uygulamayı tasvip etmeyiz, hele böyle teslim olanın falan öldürülmesi kabul edilemez.
MENSUR IŞIK (Muş) - Görüntü çok açık Sayın Başkanım, videosu var.