ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkanım, aynı ilin milletvekili olmamız münasebetiyle galiba nazınızın bana geçtiğini düşünüyorum, iki saattir burada bekliyoruz konuşacağız diye ama olsun aynı ilin milletvekiliyiz, benden de yaşça büyüksünüz, o yüzden bu nazınızı biz de çekeriz, sorun değil.

BAŞKAN - Estağfurullah, çok teşekkür ediyorum.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkanım, öncelikle az önce HDP sözcüsü sayın vekilimizin konuşmasında Adalet ve Kalkınma Partisinin ya da Sayın Cumhurbaşkanının söylemini yani Cumhuriyet Halk Partisini terörle yan yana getirme söylemini kendisi ifade etti. Öncelikle şunu söylemek gerekiyor: Cumhuriyet Halk Partisi bu devletin kurucu partisidir. Hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisini terörle yan yana getiremez, altına istediğiniz kadar çamur sürün, altın değerini kaybetmez, altın her zaman altındır. Ama bizim hiçbir yöneticimiz, hiçbir milletvekilimiz, hiçbir genel başkanımız, Mustafa Kemal Atatürk'ten başlamak üzere, hiçbir terör örgütüyle ilişki içerisinde olmamıştır. Hiçbir milletvekilimiz bugün terör örgütü olarak gösterilen FETÖ'nün elebaşıyla fotoğraf çektirmemiştir, açılışlar yapmamıştır. Buradan Pensilvanya'ya kadar gidip hiçbir milletvekilimiz dibinde oturup ondan himmet beklememiştir, milletvekili olmak için oraya gidip ondan ricacı hiçbir milletvekilimiz olmamıştır. Ben dâhil hiçbir milletvekilimiz Fethullah Gülen'in okullarına gitmemişizdir öğrenci olarak da açılışa da ama kimlerin gittiğini hepimiz biliyoruz. Ben yeni bir tartışma açılmaması adına bunu çok daha fazla uzatmak istemiyorum.

Herkes kendi penceresinden bakıyor, herkes kendi penceresinden sorunlara bakıyor. Ben anlamak için soruyorum sadece yani Mustafa Bey umarım kızmaz, bugün pek bir kızgın ve gergin, Sayın Tanal'a bayağı bir kızdı. Siz de Sayın Tanal konusunda Sayın Başkanım yani hiç aklında yokken akşama kadar kalmak öyle bir laf ettiniz ki şimdi kalacak akşama kadar, siz düşünün artık bu saatten sonra.

BAŞKAN - Tanal'ın arayışları ve çalışmaları sürer, hep bizim Komisyona bağlı kalamaz, başka bir yerde de inceleyeceği, araştıracağı başka şeyler vardır diye düşünüyorum ben ama biz memnun oluruz.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Peki, 30'uncu maddeye ilişkin olarak sadece anlamak için soruyorum: 30'uncu maddeye bence itiraz etmemizin sebebi, mevcut iktidarın geçmişteki sabıkasının yanlış olması. Bakın, FETÖ süreci yaşandı, bir mektup yazıyor birisi, diyor ki: "Filanca şahıs Fetullahçı." "Filanca şahıs, şu okuldaki öğretmen FETÖ'yle ilişkili." Bu mektuplardan dolayı o kadar çok insan mağdur edildi ki ve o kadar çok insanın siciline o kadar çok yanlış şey işlendi ki yarın bir gün bir araştırma yapıldığında binlerce, on binlerce insanın sicili bozuk çıkacak. Burada bir yanlışlık yok mu acaba? Yani ne kadar sağlıklı olacak, ne kadar güveniyorsunuz, ne kadar güvenilir bir uygulama olacak bu. Bu açıdan bir kaygımız var.

HDP de az önce söyledi, bizim sözcümüz de söyledi, MHP zaten karşı çıkmaz, pek çok maddeye karşı değiliz, geçmesi gerekiyor, evet, doğru. Trafikle ilgili düzenlemeler kesinlikle doğru, yapılması lazım, evet. Avrupa'da var mı? Var. Hep diyoruz ya "Almanya'da trafik kazası çok olmuyor." Niye biliyor musunuz? Bizim oradaki gurbetçilerimiz bile orada trafiğe uyuyorlar, ceza çok yüksek olduğu için uyuyorlar, eğitimi iyi aldıkları için uyuyorlar ama oradan Türkiye'ye geldikleri zaman aynı bizim gibi oluyorlar, burada uymamaya başlıyorlar Almancılarımız, "Almancı" dediğimiz yurttaşlarımız. Bunu yapmamız gerekiyor. Bugüne kadar niye yapılmadığı sorgulanabilir. Bunun bugün Hazineye para aktarmak için yapıldığı da söylenebilir, o da haklı bir gerekçe olabilir, tıpkı imar affı gibi, tıpkı bedelli askerlik gibi. Evet, bu yapılmalı, bu cezalar artırılmalı, buna katılıyoruz.

EYT yani emeklilikte yaşa takılanlar 1'inci maddede önergemiz olacak, emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili bir çalışma yapılmalı. Sayın Bahçeli'nin sözü var, Sayın Cumhurbaşkanının sözü var, herkesin vaadi var "Emeklilikte yaşa takılanların sorunları giderilecek." diye. Nerede? Seçim zamanı seçim meydanlarında. Seçim meydanlarında söyleniyor, Mecliste şaşılıyorsa onu bilemem ama söylenmiş bir söz var, bunlar ifade edildi. Bugün 1'inci maddede gelin... Hani deniyor ya "Ya köy korucusu 44 yaşından sonra emekli olsun." Niye çünkü yaşı fiziki olarak mümkün değil, yaşı uygun değil buna. Evet doğru, o da doğru. O zaman 55 yaşındaki, 60 yaşındaki memurları da emekli yapalım, 25 yaşındaki zıpkın gibi delikanlıları, kardeşlerimizi memur yapalım. Onlar da aynı şekilde, öyle bakmak gerekir. Emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin de bir önerge vereceğiz ve bu önergenin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum ben.

Genel anlamda eğer burada bugün gerginlikle başlayan hava gerginlikle sürerse Sayın Başkanım sürerse eğer bu iş uzar.

BAŞKAN - Sürmez, sürmez, gerek yok.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Salıya, çarşambaya yetişmez, benden söylemesi.

BAŞKAN - Bugün bitiririz inşallah katkılarınızla.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Mustafa Bey gayet sakinleşti, böyle gidersek gayet güzel gider.

BAŞKAN - Katkı ve desteklerinizle çözeriz bunu.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Ama eğer çıkıp da devam ederse o zaman onu bilemem. Mesela, Atay Bey'in üslubunu daha mantıklı buluyorum.

Teşekkür ederim.