HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Evet, şimdi, kuvvet komutanları, Jandarma Genel Komutanı ile orgeneral ve amiraller için ödendiği şekilde, Sahil Güvenlik Komutanı ve Emniyet Genel Müdürlüğü de eklenerek yurt dışı harcırahta birinci sınıf üzerinden ödenmesi ve bu yönlü bir düzenleme yapılmak isteniyor.

Gerçek anlamda -sabah da söyledik- bu ülkenin vergileri tamamen yoksul halktan, memurlardan, işçilerden, emekçilerden alınmakta; bunun oranı yüzde 70'in üzerindedir. Fakat bunun kaymağını maalesef toplumun yüzde 20'lik bölümü yiyor; yüzde 80'ini onlar alırken yüzde 20'si diğer yoksul yüzde 80'e veriliyor. Şimdi, bu anlayış devletin güvenlikçi politikalarının ve bir bürokratlar devleti olduğunun bir ifadesidir. Yani askerî komutanlara birinci sınıf ödenek ödenmek isteniyor, buna Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik... Peki, kamu alanında bunların dengi olan diğer kesimler ne olacak? Niçin onlar için de düşünmüyoruz eğer eşitlikten bahsediyorsak? Memurlar asgari ücretle binlercesi, milyonlarcası geçiniyor. Şimdi, bir de yurt dışına çıkan bu paraların miktarı nedir, nasıl harcanıyor? Gerçek anlamda da basında, bir sürü olumsuz kaçmalar da oluyor.

Şimdi, ülkenin ekonomik krizde olduğu açık AKP Hükûmetinin sayesinde. "Ustalaştık." dedikleri dönemde ülkeyi uçuruma getirdiler. Acemiyken daha temkinliydiler, belki sağı solu dinleyerek, uzmanları dinleyerek yönetmeye çalışıyorlardı, şimdi ustalaştıkça, devletle bütünleştikçe tamamen bir devlet partisi hâline geldi ve kimseyi dinlemeyerek de ekonomiyi bir uçuruma çekti getirdi. E, bu kadar yoksulluk, bu kadar uçurumun yaşandığı, gerçek anlamda krizin yaşandığı ama AKP Hükûmetinin kabul etmediği bu gerçeklik içerisinde buna ne gerek vardı? Eğer, dediğim gibi, tekrar ediyorum, eşitlemeden bahsedeceksek kamu alanındaki diğer denklerine de vermemiz gerekmiyor mu? Bu açıdan bir dengesizlik var, realiteyi okuyamama var. Bürokratik devleti güçlendirme, güvenlikçi yaklaşımın bir ifadesi olarak biz bu maddenin çıkarılmasından yanayız.