| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/860) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 15 .10.2018 |
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Şimdi, tabii, baştan beri şunu söyledik: Yani Türkiye'deki ekonomik çöküntünün, krizin, yoksulluğun nedeni ülkede yıllardır yürütülen çatışma ya da savaştır -ne isim takarsak takalım- ana kaynak budur. Şimdi, dikkat ediyoruz bu kanunda şu var: Yani yeterince er-erbaş bulunamıyor, uzman çavuş bulunamıyor ücretli olarak. Şimdi, bu sefer yaş büyütülecek, 35 yaşına kadar çıkarılacak. Demek ki bu ülkede aklıselim olanlar, gençler savaş istemiyorlar. Şimdi, burada, Sayın Başbakan da söyledi, birçok kez televizyon kanalında duyduk, gazeteler yazıyor, ilgili herkes söylüyor: Gerçekten, 500 milyara yakın savaş gideri yaşandı, bir de dolaylı zararlar bir o kadar, toplam 1 trilyon. Neler yapabileceğimizi... İkinci bir Türkiye yaratabilirdik. Şimdi, burada mantık hâlâ "Biz bu savaşı nasıl sürdürebiliriz?" Sürdürebilmek için de, burada, işte, sözleşmeli subay, astsubaylar, uzman erbaşlar, sahil güvenlik personeli vesaire, biraz önce korucular söz konusuydu. "Bunlara acaba biraz daha para versek bu işi götürebilir miyiz?"
Değerli arkadaşlar, yani, gerçekten, bu ne silahla ne parayla ne yaş büyütmeyle ne küçültmeyle olacak bir iş değildir. Yani buna tarihsel, sosyolojik, siyasal, sosyal hangi bakımdan bakarsak bakalım bu işin çaresi, çözümü oturup masada bu meseleleri tartışmaktır. Genelkurmayın birçok yetkilisi defalarca şunu söyledi: "Biz Kandil'e bilmem şu kadar askerle gitsek çözemeyiz. Biz yıllardır görevimizi yaptık ama siyasiler bu görevi omuzlarımızdan alıp bir çözüme kavuşturmadılar." AKP Hükûmeti "Biz acemiyiz." dedikleri dönemlerde doğru teşhisler koydular. "Kürt meselesi vardır, devlet yanlış yapmıştır, bu mesele benim meselemdir, çözeceğiz." dedi. Bunun için süreç de başlatıldı 2013'te, 2015'te. E, dolayısıyla, olgunlaşma dönemine girilince, devlet ele geçirilince bir başka dünyada buldu kendisini. Sayın Demirel'e sorarlardı "Siz muhalefetteyken çok demokrat görünüyorsunuz, niçin iktidara geldiğinizde muhalefette o söylediklerinizi unutuyorsunuz?" diye. Diyordu ki: "Biz iktidara geldiğimizde önümüzde başka bir şey buluyoruz." Yani, gerçekten, devletleştikçe şiddet, otorite politikası daha çok yoğunlaşıyor; sivilleşmeden, aklıselimden bir uzaklaşma var. O açıdan, bu kadar ekonomik kriz yaşanırken, yoksulluk had safhaya çıkmışken, 453 milyar dolar iç-dış borç varken, bu yıl itibarıyla biz borçlarımızı çeviremeyecek noktadayken, sermaye bu kadar kaçıyorken, dışarıdan kimileri gelmiyorken... Arap ülkelerinden sıcak para yok, Avrupa'dan yok, oradan yok, buradan yok. Sağ olsunlar, cumhuriyetin seksen yıllık bütün gelirleri satıldı, varlıkları satıldı, tüketildi. Şimdi, bizde, Kürtçede derler ki: "İnek öldü, artık ayran yok." Şimdi, artık satacak ayranınız da kalmadı, sütünüz de kalmadı. Şimdi, bu kadar güvenliğe para aktarmanın mantığı ne? Dolayısıyla, bu bir çıkmazdır arkadaşlar. Biz bu maddenin geri çekilmesini talep ediyoruz.
BAŞKAN - Hasan Bey, toparlayalım.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Bitiriyorum efendim, bitiriyorum.
BAŞKAN - Peki, teşekkür ediyorum.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Teşekkür ediyorum.