KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Yani, şimdi, yarına kadar konuşacağım, o hakkım var saat itibarıyla.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Bülent Arınç'ın da o konuda sözleri var yani "Sonsuza kadar konuşulabilir." diye. Bugün çok kulağını çınlattık.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Zaten onun konuşma hakkını baki kılmak için Hükûmet Sözcüsü yaptılar.

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Söz hakkı doğuyor Bülent Arınç'a yani.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Aslında onu da Komisyona çağırıp bu hakkında konuştuklarımızı cevaplamasını sağlamak lazım ama bu kanun tasarısını, tabii, Sayın Bülent Arınç yazmamış yani. Her ne kadar bugün çok ismini kullansak da, zikretsek de bu kanun tasarısını Sayın Bakan, Sayın İçişleri Bakanı yazmış. Öyle okuduğumuz zaman tanıdığımız, meslektaşımız Efkan Ala'nın satırlarını görüyoruz yani işin doğrusunu söylemek lazımsa ama şunu da ifade etmek istiyorum. Şimdi, bundan önceki madde de, bu madde de şöyle bir şey var: Yürütme ile yargının görevleri birbirine karıştırılıyor. Benim aslında bu madde üzerinde bir teklifim var. Şimdi, 6'ncı maddeyi, 7'nci maddeyi şöyle birlikte düşündüğümüzde, savcılık makamını kaldıralım. Bundan sonra savcılık işini valiler yapsın.

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Fiilen kalkıyor zaten.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Yok yani, kaldıralım, gerek yok. Şimdi hep hâkim açığı var, bu savcıları hâkim olarak atayalım, bundan sonra bu işi valiler yapsın çünkü...

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Bu yargı sisteminde zaten öyle diyoruz biz. Savcıların yeri kamu avukatlığı olacak...

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Tabii, tabii. Yani, hem bu Büyükşehir Kanunu'ndan sonra falan valilerimizin iş yükü de azaldı, bu işleri de yapabilirler. Maaş meselesini de tartışıyorduk işte, onu da çözeriz çünkü savcılık görevini verince onların maaşını da verir. Yani, bu işin hepsini kökten çözelim çünkü...

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Kanun yürürlüğe girdikten bir ay sona hepsi emekliye sevk edilir.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Tabii, şimdi burada şöyle bir şey var arkadaşlar: Hükûmet bu düzenlemede haklı. Niye haklı? Bir sürü savcı var. Hangi dosya hangi savcıya gitti, bununla uğraşacaksın. Oradaki savcıyı değiştirip bir sürü işle uğraşacağına vali sayısı belli. Yani, dediğim gibi, takipsizlik kararı verip işi, istediğin yolsuzluğun üstünü kapatmıyorsa ya da sana karşı protesto edeni susturmuyorsa hemen merkeze alırsın mesele çözülür çünkü hâkim savcının bir de hâkim savcı güvencesi var, onları istediğin gibi boşa da çıkartamıyorsun ama valide böyle bir sorun yok. Yani, Hükûmetin bu yaptığı düzenleme aslında çok yerinde, mantıklı kendi açısından ama...

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Hak veriyorsun yani.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Tabii, bu haklı yani ama bu sorun gene bu Anayasa'da. Yani, bu Anayasa'yı kim yaptıysa Hükûmetin her işinin önüne engel oluyor.

BAŞKAN - Haydi, değiştirelim onu da başlamışken.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Biz bu işi bırakalım, önce gidip şu Anayasa'yı bir değiştirip gelelim arkadaşlar çünkü şu maddelerden hangi maddeyi konuşursak konuşalım bunu tanımıyor, bu kanun bunu tanımıyor. Burada bunu çözmek için de biz bu Komisyondan bu kanunu çekelim, önce gidelim şu Anayasa'yı bir değiştirip gelelim çünkü şurada yani çok açık olarak yargıya ait görevleri...

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Bu yetkiye niye gerek görüldü, emniyet yetkilileri, Sayın Bakanım bir açıklasın.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Ya, emniyetle bunun ne alakası var? Emniyet her halükârda bu işi yapacak. Bu iş tamamen...

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Efkan Ala yazdıysa o gelsin açıklasın, bir ikna etsin bizi bakalım yani "Şu gerekçeyle yazdık. Bu savcıların hepsi beceriksiz, hiçbir iş yapamıyorlar." desin. Yani, nedir bilmiyoruz. Valiler onlardan daha çok hukuk biliyor...

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Yani, şimdi, valilerin görevi belli, savcıların görevi belli. Birisinin işi adli iş, birisinin işi idari iş. İdarenin işi olayları engellemek, suçları önlemek. O suç oluştuktan sonra artık orada idarenin işi bitiyor.

Şimdi, ben bunu daha önce Sayın Muammer Güler'in Komisyon Başkanlığı sırasında söyledim. Yani, ortada bir sorun var. Bugün Sayın Bakan Yardımcısı bizim meslek büyüğümüz. Onların bize kaymakamlık kursunda öğrettikleriyle burada yazanlar birbiriyle çelişiyor. Yani, o zaman dediler "İdarenin işi bu. İdarenin işi suçları önlemek." Efendim, kimse bize "Hâkimlik yapacaksınız." demedi ama şimdi meslektaşlarımıza resmen savcılık görevleri veriliyor. Bunun bir kere izah edilmesi lazım.

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Ben İdris Bey'den bunun cevabını bekliyorum.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Cevap vereceğim.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - İkincisi de tabii şu: (2)'nci fıkrada düzenlenen yani Anayasa'mızın açıkça belirttiği ve Cumhurbaşkanının başkanlığında Bakanlar Kuruluna tevdi ettiği bir yetkiyi niçin burada valiye ya da İçişleri Bakanına veriyoruz? Yani, Sayın Bakan bu sıkıyönetim ilan etme konusunda niye bu kadar acele ediyor? Zaten onun, kabinenin içerisinde Bakanlar Kurulunun toplanmasını sağlar, gider Sayın Başbakana, Cumhurbaşkanına, bu istediği zaman OHAL'i ilan edebilir. Yani, bu yetkisini niye Bakanlar Kuruluyla paylaşmak istemiyor da tek başına bu yetkiyi istiyor? Bundan sonra bu kanun bu şekliyle çıkarsa yarın... Şimdi sosyal medyada dedik ki: "Hükûmetin şu olayını Ankara genelinde protesto edeceğiz." E, bu eylemi engellemek için -tabii, sosyal medyada bugünden bunu paylaştık- gece Sayın İçişleri Bakanı iki satır yazı: "Ankara'da OHAL ilan ettik bu kanuna göre." Ya da Bakana bile gerek yok, Ankara Valisi bunları ilan eder, yarın sokağa çıkmayı da yasakladık, böyle bir eylemi de yapma imkânımız yok.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Ev aramaları da başlatır.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Aramaları da başlat, okulları da kapat, istediğinizi yapın. Yani, böyle bir idareye niye bu kadar ihtiyaç duyuyorsunuz? Nedir bu kadar korkunuz, kimden korkuyorsunuz? Hakikaten, bu soruları ben merak ediyorum. Yani, Sayın Bakan Yardımcımız bu konuda biraz açıklama yaparsa gerçekten mutlu olacağız.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - İdris Şahin Bey açıklasın.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Ya, İdris Şahin'in uygulama yetkisi yok, onun konuşma yetkisi var. Uygulama yetkisi olan arkadaşlar açıklasınlar. Hakikaten ben merak ediyorum, niye böyle bir ihtiyaç var?

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Doğru yani, önce Bakana bir soralım niye?

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Çünkü bu kanun tasarısını hazırlayan Hükûmet. Uygulamada birtakım ihtiyaçları var ki bunu istemiş. Aslında ben bu maddeyle ilgili, yemek sırasında da Sayın Bakan Yardımcısıyla bu konuda biraz muhabbet etmiştik, ben bu konuda kendilerinin izahatını da arzu etmiştim ama gene önce biz konuştuk ama hiç olmazsa belki bizi ikna edecek güzel açıklamaları olur, biz de mutlu oluruz ama bu şekliyle bu maddenin... Bu kanun tasarısı komple zaten Anayasa'yı tanımıyor ama- bu iki madde özellikle yargıyla yürütmenin görevini birbirine karıştırıyor. Bu Türkiye'de yeni bir yönetim kargaşasına sebep olur. Bunun altından kimse kalkamaz. Buna niye ihtiyaç duyulduğunu bize izah ederlerse çok mutlu olacağım.

Teşekkür ediyorum.