| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/860) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 15 .10.2018 |
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Şimdi, tabii, bu güvenlik konusunu bir kaç kez dile getirdik, tekrar olacak.
Şimdi, mesela daha önce bu uzman jandarmalar 28 yaşla başlamış, sonra 31 yaşa çıkarılmış, şimdi de 35 yaşa çıkarılmak isteniyor.
Şimdi, şu gerçeğin altını çizelim: Yani, Türkiye'de isteğe bağlı askerlikte de bu savaş ya da çatışma ortamında bir isteksizliğin olduğu bir hakikat; yani, 300 bin-400 bin genç askere gitmiyorsa onu oturup düşünmek lazım. Ya da bedelli askerlikte 400 binlerden bahsediliyor; her iki yılda bir, üç yılda bir de çıkarılıyor. Bunun temel nedeni bu çatışmalardır. Yani, 35 yaşından sonra uzman jandarmalığa başvuracak bir insanın o zorlu koşullarda...
BAŞKAN - Uzman jandarmalığa değil, uzman jandarmalara 35 yaşına kadar astsubaylık sınavına girme hakkı veriyoruz. Yeni alımlarla ilgili değil, düzeltiyorum.
Değil mi arkadaşlar?
MUSTAFA YEL (Tekirdağ) - Evet, doğru.
EGM TRAFİK UYGULAMA VE DENETLEME DAİRE BAŞKANI MEHMET YAVUZ - Aynen öyle efendim.
BAŞKAN - Buyurun efendim, dinliyoruz.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Yani, burada öyle açıklayıcı bir bilgi yok.
BAŞKAN - Ama var. Uzman jandarmaların astsubaylığa geçirilmesiyle ilgili usulde 31 yaşına kadar olanlar geçiyordu, şimdi 35 yaşa çıkarıyoruz. Oradaki fıkralar...
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Evet.
Yani, şimdi, bu güvenlikçi anlayıştan... Gerçi bu alan, mevcutta, arkadaşlar, bunun kararını verecek değiller ama yeni bir algıyı, yeni bir anlayışı geliştirme açısından bir damla da olsa belki bir yararı vardır. Yani, biz bu güvenlikçi anlayıştan vazgeçelim. Gerçekten, Türkiye'nin ekonomisinin ne hâlde olduğunu hepimiz kabul ediyoruz. Yani, işin siyasi boyutunu bir tarafa bırakıp, politika yapma yerine realiteye döndüğümüzde bu savaşın ülkemizi ne hâle getirdiğini hep görebiliyoruz, ekonomik olarak ne kadar tahrip ettiğini görebiliyoruz, geleceğimizi ve toplumsallığımızı tehdit altına aldığını görebiliyoruz. Bu açıdan tekrara çok girmeden bu güvenlikçi politikadan vazgeçilerek askerin sırtından bu işi alalım, yeni bir süreç başlatalım. Daha önce başlatıldığı gibi aklıselime dönelim. Orta Doğu'daki gelişmelere bakarak aslında bir ders çıkarabiliriz, Irak'tan çıkabiliriz, Libya'dan çıkarabiliriz, Suriye'den çıkarabiliriz. Hiç kimse hamaset yaparak "Bize bir şey olmaz." dememeli. Osmanlı'nın ne kadar büyük olduğunu hepimiz biliyoruz ama sonuçta nereye geldiğini de gördük. O açıdan tarihten ders almak lazım.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Ben de bir öneri getirmek istiyorum kayıtlara girsin diye. Siz yeni parlamentersiniz, eğitimcisiniz yirmi otuz yıldır. Yarın tüm komisyon üyelerini, tüm partilileri Meclisin basın bürosuna bu PKK terör örgütüne "Yeter artık, şiddetle, terörle, asker öldürmekle, sivil öldürmekle, çocukları dağda öldürmekle bir sorun çözülmez. Sen bu işi bırak, bu işi Parlamento yapsın, demokrasi halletsin, oturarak, konuşarak millet bu meseleleri çözsün. Türkiye'nin geldiği nokta budur." diye bir basın toplantısı yapmaya davet ediyorum hepinizi. Düşünün, sonra cevap alırız.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Bir cümleyle cevap verebilir miyim?
BAŞKAN - Peki, buyurun.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Şimdi şöyle: PKK ile devlet çatışıyor, HDP ile devlet çatışmıyor.
BAŞKAN - Ben "HDP" demedim bak, herkesi davet ediyorum, birlikte yapalım bir açıklama.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Yani bize istinaden yapıyorsunuz. Bu bir ilk değildir, defalarca bu geldi.
BAŞKAN - Yapalım mı, ne diyorsunuz, var mısınız? Yarın beraber yapalım. "Acılara son verelim. Bırak PKK ya, yeter artık, bu milletin yakasını bırak." diyelim.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Başkanım, bir saniye, ben cevap vereyim. Siz söyleyeceğinizi söylediniz.
Şimdi, devletin Kürt meselesinde inkârından vazgeçmesi, şiddetten vazgeçmesi noktasında bir kararlaşma sağlaması durumunda zaten problem çözülür. "Ben masayı devirdim." diyen PKK değildi.
BAŞKAN - Yani dağıtmayalım. Ama şunu söyleyeyim: Tüm samimiyetimizle bu masada oturan tüm partililerin de aynı görüşte olduğunu inanıyorum.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Devlete ve PKK'ye de birlikte çağrı yapalım.
BAŞKAN - 80 milyonu aynı gözle görüyor Türkiye Cumhuriyeti'ndeki tüm partiler, tüm insanları doğuştan eşit görüyor, herkesi kanun önünde eşit vatandaş olarak görüyoruz. Bunda herhangi bir sıkıntı yok.
Bu konuda başka söz isteyen?
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Hasan Bey, masayı kim devirdi?
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Cumhurbaşkanımız kalktı, dedi ki: "Masayı biz devirdik." Yani bunu bütün kamuoyu duydu.
BAŞKAN - Sayın Öztunç...
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Şimdi, şöyle: Yani bu devletin elindedir, PKK'nin elinde bir şey yok.
BAŞKAN - Bu konuda Mecliste benim bir iki konuşmam var, onu sizle görüşürüz Hasan Bey.
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Görüşelim.