| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/860) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 15 .10.2018 |
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkanım, öncelikle, muhbirliği özendirdiği çok açık, net gözüküyor. Sayın Bakan dedi ki: "Delillerin ele geçirilmesine yardım edenler özellikle bundan faydalanacaklar." Bakın -az önce sayın vekilimiz de söyledi- biraz filmi geriye saralım. Türkiye'nin dört bir yanında kuyular açıldı, topraklar kazıldı, ne çıktı? Tüfekler, silahlar, mermiler, hatırlayın arkadaşlar, İstanbul'da çıkıyor, Konya'da çıkıyor, Ankara'da çıkıyor. Ya, neler gömmüşler! Kim gömmüş bunları? Türk Silahlı Kuvvetlerinin subayları, Ergenekoncular, Balyozcular. Ne oldu sonra? Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerçekten namuslu, şerefli, onurlu subayları cezaevlerine girdiler, süründüler adamlar, cezaevlerinde çekmedikleri sıkıntı kalmadı? Başka ne oldu? Ali Tatar gibi intihar edenler oldu arkadaşlar.
BAŞKAN - Peki...
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkanım, izin verirseniz...
Peki, bu deliller sonra ne oldu? Hepsinin fasa fiso olduğu FETÖ'yle birlikte ortaya çıktı, değil mi? Peki, bu muhbirler dava sürecinde ne yapacaklar, merak ediyorum. Gizli tanıklık yapacaklar, öyle değil mi? Bu muhbirler dava sürecinde gizli tanık olacaklar. Gizli tanıklardan Türkiye'nin neler çektiği de ortada. Ergenekon'da, Balyoz'da FETÖ'cü gizli tanıklar ortada. Daha birkaç gün önce rahip olayında gizli tanık daha önce başka bir şey söyledi, sonra çıktı, lafı kıvırdı, çevirdi, evirdi "Rahip çıksın. Cumhurbaşkanı söz verdi." diye. Ne oldu? Gizli tanıkların Türkiye'ye yaşattıkları sıkıntıların hepsi ortaya çıktı. Bu, Sayın Cumhurbaşkanının deyimiyle, Türkiye'yi beyaz Toroslar dönemine çevirir, bakın, beyaz Toroslar dönemine yeniden çevirir. Unutmayın Mahmut Yıldırım'ı, Yeşil'i, unutmayın Yüksekova çetesini. Bunlar, Jandarma istihbarat teşkilatının içerisinde onlara muhbirlik yaparak bu noktaya gelerek, onlara itirafçılık ve devamında muhbirlik yaparak silahlar elde ettiler, insanlara çöktüler, mafya oldular, kim kendilerine karşı geldiyse gittiler, öldürdüler, Susurluklar oldu, insanların cenazeleri bulunamadı, faili meçhuller... İşte "Adapazarı-Sakarya üçgeni" dendi, "ölüm üçgeni" dendi. O kadar çok insanın canı yandı ki o kadar çok ailenin ocağı söndü ki. Ben, bu muhbirliğin, muhbirliğe özendirmenin... Bu yasanın muhbirliğe özendireceğini düşünüyorum ve yanlış olduğunu görüyorum. Hukuk devletine yakışmaz. Eğer gerçekten bir insan vatanını seviyorsa bir şeyi görürse gider söyler. Ben bir yerde bir şey görsem gider, söylerim. Para için de yapmam bunu. Niye para için yapayım ki? Eğer bir adam para için yapıyorsa bunu zaten güvenilmez adamdır. Para için bugün kendi içinde bulunduğu arkadaşlarını satan adam, yarın devleti daha çok satar arkadaşlar, devleti de satar. Geçmişte de bunun örnekleri vardır. Özellikle, Jandarma istihbarat teşkilatında, JİTEM'de... Her ne kadar JİTEM'in varlığı kabul edilmese de Türkiye'de JİTEM'in var olduğu bilinmekte, her yerde de yazılıp çizilmektedir.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.