| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/860) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 15 .10.2018 |
BAŞKAN - Şimdi, bu konuda iki önerge mi var?
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Başkanım, ben söz talep ediyorum.
BAŞKAN - Söz vereceğim.
Bu konu önemli, bir de yanlış bir anlaşılma olmuş, onu da düzeltemeye çalışacağım.
Bir kere, hukuk diliyle konuşuyorsunuz, ben teşekkür ediyorum, alınmıyorum yani kimse de alınmıyor.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Yok, Başkanım, alının diye söylemedim zaten.
BAŞKAN - Rahat olun. Yok "solcu söylemi" falan, bunlar geride kaldı.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Bunlar var, söyleniyor, toplumun realiteleri.
BAŞKAN - Kaldı ki yeni tanışıyoruz ama dilin hukuk dili, hiç incitmiyor yani istediğini konuşacaksın, konuşman lazım.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Estağfurullah, biz seviyemizi, haddimizi biliriz Başkanım.
BAŞKAN - O önemli.
Şimdi, şu ödüllendirmede söylediğim bununla tamamen farklı bir şey. Dedim ki: Madde öyle güzel yazılmış ki herhangi biri "Şikâyet ettim, ödül verin." dediğinde ödül alamaz. Neden alamaz? Şimdi, madde diyor ki: "Kanun kapsamına giren suçun ortaya çıkarılmasına, ele geçirilmesine..." Buna kim karar verir? Mahkemeler karar verir. Yani mahkeme tarafından eğer öyle bir suç tespit edilir, sanığıyla, olayın yeriyle, bilmem neyiyle; bir de ödül kurulu var, yönetmelik var; sen de o zaman dersin ki: "Kapı gibi belge var." Dolayısıyla ona göre ödül alabilirsin. O farklı bir şeydi, o karıştı.
Şimdi, şununla ilgili de çok açık ve net konuşalım ki bir ortaya çıksın. Şu anda zaten özellikle bu FETÖ olayından sonra -daha önce de vardı- devlet kamuda istihdamda özellikle ince eleyip sık dokuyor yani başımıza bir bela gene gelmesin diye. Dolayısıyla polis, jandarma, neyse ilgili birimler -arkadaşlar açıklarlar- talip olanlarla, hassas göreve gelmek isteyenlerle ilgili zaten bir araştırma yapıyor.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - FETÖ'cü gelmiyor, Menzilci geliyor.
BAŞKAN - Hayır, hayır. Şimdi, dur, bak, çok ciddi bir şey konuşuyoruz.
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Ama öyle, ciddi bu, iddialar ciddi.
BAŞKAN - Yok öyle bir şey.
Şimdi, devlet bunu yapıyor. Yaptıktan sonra da -herkesin bildiği şeyleri söylüyorum- ilgili kuruma diyor ki: "Bu şahısla ilgili benim yaptığım araştırmada şöyle, şöyle, şöyle hususlara rastladım. Benim tespitim bu." 657'nin 48'inci maddesi hâlâ yürürlüktedir. Bu maddenin, o anlamda bu raporun çok bağlayıcılığı da yok aslında ve şu anda da bu gerekçeyle bir insan bir göreve gelmediyse... İnsanlar da artık hak arıyor, eskisi gibi değil, yargıya başvuruyor, idareye başvuruyor yani "Sen beni bir şekilde engelledin, sakıncalı gördün ama benim yok böyle bir şeyim." diyor. Böyle bir durum var. Bu madde, o yapılan işin hukuki boyuta kavuşturulması. Ha, efendim, yargı kararı olmayan adam hakkında daha kesinleşmiş hüküm olmadan bu yapılırsa bunun sonu ne olur? Kötüye kullanılabilir mi? Kötüye kullanılabilir ama madalyonun öbür yüzü var Sayın Öztunç. Öbür yüzünde de şu var: Adil Öksüz'ün hakkında hiçbir yargı kararı yoktu ama adam darbenin 1 numaralı adamı çıktı. Medyada veya kendi aramızda konuşurken "Adil Öksüz gibi bir adam nasıl derdest edilmedi?" diye konuşabiliyoruz bugün değil mi?
İkincisi -arkadaşlarımın da dikkatine sunuyorum, hepinizin dikkatine sunuyorum- başka ülke yok, başka Türkiye yok. Elbette güvenlikçi tedbirler azaltılmalı, özgürlük alanları artırılmalı ama Türkiye bunları durup dururken yapmıyor. Bakın, lütfen, son üç senede, dört senede başımıza gelen olaylara hangi ülke dayanabilirdi?
Şimdi Hasan Hoca söz istedi, bu konuya da girsin isterim.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Şununla ilgili bir şeyler söyleyeyim.
BAŞKAN - Bir bitireyim. Bakın, çok dinliyorum, dinleyeceğim zaten. Sabaha kadar buradayız, sıkıntı yok.
Yani PKK hendek olayında başarılı olsalardı bugün burada olabilir miydik acaba? Madde 1.
FETÖ başarılı olabilseydi bugün Türkiye'nin hâli ne olurdu? Suriye'den farklı olabilir miydik?
Başka bir olay: Bakın, bu ülkede koruma polisine Rus elçisini vurdurttular. Ben kimseyi hedef alarak söylemiyorum, realiteyi söylüyorum. Benim koruma polisime adam mesaj veriyor, "Seni vurdurturum kardeşim." diyor. Nasıl araştırmayacaksınız? Burası Almanya mı? Burası İsviçre mi? Burası İsveç mi? Ne yapıyorsun o zaman? Devlet bir refleks geliştiriyor. Ama ben gene söylüyorum: Çözüm demokrasidir, özgürlük alanlarının genişletilmesidir, hak hukuk düzleminde bir yönetim kurulmasıdır ama şunu hepimizin görmesi lazım: Yeryüzünde bu kadar ciddi zorluklarla mücadele eden başka bir ülke olduğunu zannetmiyorum. Hep örnek veriyoruz işte, Fransa'da 2 bomba patladı, bizdeki terör yasasının bin beter ağırını getirdi adamlar, uyguluyorlar. 2 kere patladı veya 1 kere patladı.
Teşekkür ediyorum ama herkesin görüşlerinin bu platformda, bu zeminde tartışılmasında yarar görüyorum ben.
Çok teşekkür ediyorum.