ATİLA SERTEL (İzmir) - Şimdi, arkadaşlar, biz burada konuşmak zorundayız yani "Öyle konuşulmaz, böyle konuşulur.", "Şunu niye söyledin? Böyle olur mu?" Böyle bir yöntem yok. Tutanaklar tarihe not düşen belgelerdir. Kimin ne konuştuğunu, nasıl konuştuğunu, niye konuştuğunu tarih önümüzdeki nesillere de taşıyacaktır. Körü körüne konuşmuyoruz; okuyoruz, araştırıyoruz, tutanaklara bakıyoruz, dosyalara bakıyoruz, Sayıştayın raporlarını okuyoruz. Bütün bu belgeler ve bilgileri toparlayıp aklımızın erdiğince, fikrimizin yettiğince Türkiye'de kamu iktisadi teşebbüslerinin daha başarılı olması için bilgi sunmaya çalışıyoruz. Burada kesinlikle bir art niyet yok ve kesinlikle bir kurulu alaşağı etmek yok, düzeltmek için çabalayan arkadaşlarımız var. Buradaki arkadaşımız kendisi KİT Komisyonu üyesi olduğunda bütün dosyaları alıp okuyan bir arkadaşımız, tutanakları okuyan bir arkadaşımız. Orada, Genel Müdürün, gerçekten, o gün öyle bir uygulamaya geçildiğini ama yaygınlaştıramadıklarını ve başarısız olduğunu söylediği gerçeği var. Bu gerçek varken "Böyle bir şey yok, kabul etmiyorum. Olmaz, istemem..." Ben istiyorum. Neden istiyorum arkadaş? Söyledim, başından da söyledim. TEDAŞ'ın -milletvekillerine ayrı vermeyecekse- halka vereceği telefonları vardır ama gerçekten bize gelen sorunların çözümü noktasında -biz halkın temsilcileriyiz, bu millet bize oy verdi- dedik ki: "Arkadaş, sen bu kentteki gördüğün aksaklığı bildir ve çözümü için yardım iste." Bunda ne var yani? Bunun ana muhalefeti, bunun iktidarı yok ki. Beraber bu işleri bu ülkede yaşıyorsak bildireceğiz arkadaş, bizim görevimiz bu. "Hayır, ben bunu yapmam." Burada "Yerin dibine batsın bu direk, bu elektrik." diyemeyiz. Yani bu ülkede vatandaşın sorunlarını gündeme getirmek için böyle bir telefonun verilmesinde VIP ve ayrıcalıklı olarak görmediğimizi belirtmek istiyorum. Biz iletişimciyiz. Ben gazeteciyim, ben iletişimciyim. İletişimin dünya üzerinde en yaygınlaştığı dönemde biz iletişimsiz kalamayız. Bizim kurullarda ve kurumlarda elbette ki sözümüzün geçmesi veya dinlenmesi lazım en azından yani bizim onların lehine olacak olan... Bir de KİT Komisyonu üyeleriyiz, burada denetleme görevini görüyoruz.

Şimdi, benim ricam ne olur bundan sonraki komisyonlarda herkes fikrini söylesin, birbirimizi bölmeyelim, sabırla dinleyelim, geçen dönemlerde çok tatsız tartışmalar da oldu bu Komisyonda, tekrarlamayalım, yeni bir sayfa açalım, birbirimizi dinleyelim, anlayalım, böyle sonuç alalım.

Sonuç alamayan tartışmaların artık bitmesi noktasında, lütfen Sayın Başkanım, size öneriyorum: Karşılıklı konuşmaları engelleyin, önleyin, mikrofonu kapatın gerekirse ama söz hakkına da tahammül edelim birbirimizin.

Çok teşekkür ediyorum.