MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Sayın Başkan teşekkür ediyorum.

TİGEM'le ilgili yani TİGEM'in asli fonksiyonuyla ilgili olarak muhalefetiyle iktidarıyla tüm milletvekillerimizin söylediğine katılıyoruz. Gerçekten desteklenmesi lazım ve TİGEM de yani asıl işlevi tohumluk ve damızlık yetiştirme olan yani başka işlevleri de var ama özellikle bu işlev üzerinde daha fazla yoğunlaşması ülke geleceği açısından da, Türk tarımının geleceği açısından da son derece önemli. Hayvansal üretim, bitkisel üretim de TİGEM 'in ana statüsünde önemli işlevleri, görevleri arasında sayılmış ama bundan daha önemli olan burada da hep altı çizilen damızlık ve tohumluk konusu olduğunu, kurumun da bunun farkında olduğunu da görmek bizim için de son derece memnun edici bir yaklaşım. Ben de Sayın Genel Müdüre başarılar diliyorum. Genellikle yani üst düzey bürokraside hanımlara, özellikle de genel müdürlük düzeyinde, özellikle de KİT'lerde pek rastlanmayan bir durumdu, bunu desteklediğimizi de ifade etmek istiyorum.

Tabii hayvancılıkla ilgili bazı projeler var, 2002 yılında devam etmekte olan Tarım Bakan Yardımcımız da olduğu için buradan yani Tarım Bakanlığı olarak da soruyorum aynı zamanda ama: Bir Türk ineği projesi vardı, o projenin akıbeti ne oldu? Yani şimdi Arap atıyla ilgili değişik projeler var, onlar söylendi, biraz önce sayın vekiller birçok konuyu gündeme getirdi ama hakikaten bizim şartlarımıza uygun olabilecek adına da Türk ineği diyebileceğimiz kara sığır ırkının geliştirilmesi bu ülkenin geleceği açısından gerçekten önemli.

Tabii bir başka şey de son yıllarda daha çok büyük hayvana doğru döndük ama küçük baş hayvanı da burada ciddi şekilde ihmal ettik. Bu konunun da herhâlde dikkate alınması gerektiği... Tarım Bakanlığının genel politikaları içerisinde mutlaka dikkate alınacak ama TİGEM'e de önemli görevler düştüğünü düşünüyorum, ifade etmek istiyorum.

Bir de embriyo transferi projesi vardı, bu proje ne oldu? Yani bunun sonuçlarıyla ilgili olarak yazılı bir cevap vermeniz mümkün olabilir mi?

Destek konusunda biz de sizi destekliyoruz. Ama bazı destekler de alınıyor, sonuçta tarımsal üretimle, bitkisel üretimle alakalı, örneğin buğday ve diğer konularda o destekler de alınıyor.

Bir de yine üretim ve çiftçinin desteklenmesi anlamında belki doğrudan doğruya TİGEM'i ilgilendirmiyor ama Büyükşehir Yasası'yla birlikte köylerin mahalleye dönüştürülmesi aslında üretim anlamında ciddi sıkıntıları, eleştirileri de beraberinde getirdi. Yani köy kültürü, köy üretimle daha yakın bağlantılı bir yerleşim yeriyken tüketimle bağlantılı mahalle statüsü yani sosyolojik anlamda da ciddi bir farklılığa belki neden oldu ama. Ben hemen şunu söyleyeyim: Ankara'nın Çankaya ilçesinde 7-8 köy, daha doğrusu daha önce Bala'ya bağlıyken Çankaya'ya bağlandı. Şimdi, buradaki üreticilerin tamamı feryat ediyor, Tarım Bakanlığımız için de aynı zamanda. Neye feryat ediyor? Bakın, Ziraat Odası Sincan'a veriliyor, Tarım İlçe Müdürlüğü Ulus'ta. Yani oradaki köylüler oradan çıkıyorlar, Gölbaşı'nın içinden geçiyorlar, Ankara'nın içinden yani en ufak bir şeyleri olduğunda Sincan'a gitmek zorunda kalıyorlar, Ulus'a gelmek zorunda kalıyorlar. Buralar hâlâ köy, hâlâ üretim yapılıyor, geniş bir alan. Dolayısıyla bu konuyla ilgili de herhâlde bir kolaylık sağlanırsa... İdari bir şeydir. Gölbaşı bu anlamda son derece kolay, mantıklı ve fizibil olur yani bu insanlar da eziyetten kurtulur diye düşünerek ben tekrar teşekkür ediyorum.

Bu görüşmelerin ve alınan kararların kurum açısından, ülkemiz açısından hayırlara vesile olmasını bir kez daha diliyorum, saygılarımı sunuyorum Başkanım.