| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 25 .10.2018 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkanım, Değerli Genel Müdürüm, yöneticilerimiz ve Sayıştayın değerli üyeleri; aslında bir iki konuyla ilgili milletvekillerimiz değindiler. Ben birkaç boyutunu genişleterek sormak istiyorum.
BAŞKAN - Çok da fazla genişletmeden...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Öncelikle Sudan'da yüzde 80 TİGEM ve yüzde 20 Sudan Tarım ve Ormancılık Bakanlığı ortaklığında Türk- Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi kurduğumuzdan, bunun 12.500 hektar alanda örnek çiftlik ve 780.500 hektar tarım arazisinin Türk girişimcinin yatırımlarına açılmasıyla ilgili çalışmalara başladığınızı sunumunuzda ifade ettiniz. Bu bağlamda sorum şu: Bu anlamda netleşen firmalar var mı, bu "girişimcilik" adı altında ifade ettiğiniz başlığın altında başvuran firmalar var mı?
Aynı zamanda Sudan'la ilgili özel sektör bağlamında şu ana kadar yaptığınız fizibilite çalışmalarını sizden yazılı olarak talep ediyoruz. Bu çalışmada şu ana kadar Sudan'da yürüten Türk ortaklı veya Türk özel sektör firmalarının isimleri nelerdir? Bunu öğrenmek istiyoruz.
Ben de mesleki hayatım boyunca Kuzey Afrika'da yaklaşık altı yedi yıl kadar yaşadım, Cezayir ve Libya'da. Bu periyodun içinde de tabii biz kendi gelenek göreneklerimize uygun yemekler yemeye alıştığımız için o dönemde gerek biz gerek yine Türkiye'den gelen, orada çalışan mühendisler, işçiler hepimiz çok değişik yemekler yemek durumunda kaldık. Bunlardan birkaç tanesi de böyle farklı etlerdi. "Arjantin bizonu", "Brezilya sığırı" diye tarif edilen yani ne olduğunu kemik yapısından bile anlamakta zorluk çektiğimiz etlerdi. Biz o zaman bunu değerlendirirken yani ben şöyle teselli buluyordum: Hayatımın bir dönemi diyordum buna, Kuzey Afrika'da geçecek, bu etleri yemeyerek bir şekilde kurtulabilirim diye düşünüyordum ama maalesef bunun farklı bir versiyonu geldi Türkiye'de bizi buldu. Bu bağlamda, milletvekili arkadaşlarımızın ifade ettiği gibi biz de gerçekten Türkiye'de üretilebilecek ırklar veya desteklenebilme noktasında kendi kültürümüze, yapımıza, coğrafyamıza uygun etleri yemek istiyoruz. Aksi takdirde bunun sağlık bakımından çok ciddi sıkıntılar vereceğini biliyoruz. Her ne kadar tek bir tür olsak da insan türü olarak şu anda, coğrafyalara göre bedenimizin bir şekillenme sistemi var. Dolayısıyla farklı kıtalardan gelen hayvan türlerinin, ırklarının da bizim bedensel gelişimimize de bazen olumsuz etkileri var.
Şimdi, kapitalist düzen öyle enteresan ki...
BAŞKAN - Sayın Yavuzyılmaz, aslında bu bahsettiğiniz konu Et ve Süt Kurumunun esas konusu. Orada daha detaylı irdelerseniz...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Alım yaptığı için TİGEM de o bağlamda aslında ifade ettim yani alımlarını bu doğrultuya yöneltirse özellikle büyükbaş ve küçükbaşta memnuniyet duyarız yani ona dikkat çekmek içindi.
Bir nokta da Sudan'dan hareket edersek Sudan'da tam anlamıyla bizlerin de ikna olabilmesi için neden çiftlik kurulduğunu, gerekçelerini... İşçilik bakımından mı avantajlar doğuruyor, çalışma şartları mı Türkiye'dekinden farklı, oranın iklimiyle ilgili mevsimsel ürünler mi üretmek gerekiyor, üretilebiliyor?
Aynı zamanda da Sudan'da sizlerin üretmeyi veya teşvik etmeyi planladığınız ürünlerin yönü Türkiye midir; yoksa birkaç yön vardır, diğer ülkelere de mi ürün ihraç etmek istiyoruz oranın üzerinden? Türkiye'de üretilen ve ihraç etmeyi düşündüğümüz birçok ürün bazı kotalara mı takılıyor ve böyle sıkıntılar var? Sudan üzerinden mi bu giderilmek isteniyor? Net olarak avantajlar, dezavantajlar ve bu konuyla ilgili yaptığınız fizibilite ama aynı zamanda devlet ve özel sektör bağlamında şu anda hâlihazırda Sudan'da bu talebi oluşturan girişimcilerimiz var mı, iş yapan girişimcilerimiz var mı? Bu firmaların isimlerini rica ediyorum.
Diğer bir nokta, ifade etmekte fayda görüyorum. Bizler, tabii, Komisyon üyelerimiz de sizlerin bir kadın olarak genel müdür seviyesinde görev yapıyor olmanızı takdir ettik. Ancak ben sadece kadın olarak değil, aynı zamanda sizin mesleki tecrübeniz bağlamında da -ben bu CV'leri biraz inceliyorum, biliyorsunuz- bu noktadan da sizi tebrik ediyorum.
BAŞKAN - Geçmişte insan kaynakları departmanında çalıştınız mı?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yok, hayır Başkanım.
Yani kişinin aynası, söyledikleri değil yaptıklarıdır diyerek... Beyan esastır, beyana tabi kalarak değerlendirmeleri yapmayı faydalı görüyorum. Bu bağlamda da geçmişte yaptığınız Tarım Kredi Kooperatifleriyle "Yerli Tohum-Taze Mahsul Projesi" konusunda sizi tebrik ediyorum. Bu anlayışınızın genel müdürlüğünüz süresince TİGEM'de de hayat bulmasını, bunu tüm Türkiye boyutuyla da gerçekleştirmenizi diliyorum.
Aynı zamanda özel sektör kökenli olduğunuz için hâliyle kurum dışından atanan danışmanlarınız var. Bu danışmanlarınız ile daha önce kurum içinde olan danışmanlar arasındaki maaş skalasında bir farklılık varsa onları sizden talep ediyorum danışmanlarınızın maaşlarıyla ilgili olarak.
Son olarak 14 Mayısta toplanan TİGEM Yönetim Kurulunda 160 bin hayvan ihalesiyle ilgili olarak ihalede doğrudan alım yönteminin tercih edilmesine, bu bağlamda da ihalede düveye en düşük 4.450 lira, koyuna ise 722 lira fiyat verilirken buna rağmen Yönetim Kurulu olarak doğrudan alım yöntemini seçip düvenin 5 bin liradan, koyunların ise 800 ila 820 liradan alınmasına karar verilmiş. Burada TİGEM tarafından firmalara 43 milyon lira daha fazla ödeme yapılması gibi bir kamu zararı doğarken daha sonra bu konu iptal noktasına gelmiş, iptal edilmiş. Bu konunun gelişim bakımından bu şekilde gelişip gelişmediği, doğru olup olmadığı konusunda da sizden bilgi rica ediyoruz.
Teşekkür ediyorum.