KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; herkese günaydın.

Sayın Başkan, Meclisin itibarının bu kadar tartışıldığı ve bence bu kadar zedelendiği bir dönemde ve Meclis Başkanımıza dönük eleştirilerimizin bu kadar yoğun olduğu bir dönemde Meclisin bütçesinin neden Meclis Başkanının katılımıyla düzenlenmediğini size soruyorum?

BAŞKAN - Dün anlattım size, siz de hak verdiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Dün bana şahsen anlattınız, bir de kayıtlara geçsin diye söylüyorum.

BAŞKAN - Ha, orada hak verdiniz, burada vermeyeceksiniz, öyle anlaşılıyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Neye hak verdim, neye hak vereceğim?

BAŞKAN - Peki.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bakın, bu bütçe programını siz yaklaşık on beş-yirmi gün önce veya yirmi beş gün önce taslağını çıkardınız.

BAŞKAN - Doğru.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bir aya yakın süredir değil mi yaklaşık olarak?

BAŞKAN - Doğru.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ve bu taslağı çıkarırken de siz, eminim ki başkanlarla da görüştünüz.

BAŞKAN - Görüştüm.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Öncelikle Meclis Başkanıyla.

BAŞKAN - Görüştüm.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, Meclis Başkanının bir yurt dışı seyahatte olduğunu söylüyorsunuz.

BAŞKAN - Doğru.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Meclis Başkanlarının benim bildiğim seyahatleri en az bir iki ay önceden planlanır.

BAŞKAN - Doğru.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Peki, o zaman neden bugüne koydunuz Meclis bütçesinin görüşmesini? Bu bir.

İkincisi: Meclis Başkanımızın bu yurt dışı seyahati bu kadar önemli bir seyahat miydi? Yani Meclis bütçesinin görüşmelerine katılmaktan imtina edecek kadar önemli bir seyahat miydi, yani ertelenemez miydi, iptal edilemez miydi?

BAŞKAN - O sorunun muhatabı Sayın Şentop.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Peki, Sayın Şentop cevap versin o zaman.

Bir de niye Sayın Şentop buraya katıldı, yani neden?

Sayın Şentop Meclis Başkan Vekilimiz. Başarılar diliyorum görevinizde öncelikle.

TBMM BAŞKANI VEKİLİ MUSTAFA ŞENTOP - Teşekkür ederim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, Meclis Başkan Vekili kaç tane var, kaç kişi? 4. Bir AK PARTİ'li, bir CHP'li, bir HDP'li, bir de MHP'li Meclis Başkan Vekilimiz var. Sayın Başkan Vekilimiz, herhâlde telefon rehberini ilk açtığında Sayın Şentop'un numarasını gördü ve "Sayın Şentop, siz katılın." diye mi oldu? Ya da bugüne özel mi denk getirildi?

BAŞKAN - Ben size özel anlatayım onu. ("Tutanaklara da geçsin." sesleri) Tutanaklara geçirerek anlatacağım, peki.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, geçen sene de İsmail Bey -bir önceki yıl mıydı?- bir anda hastalanmıştı ve sabahında bir baktık, Ahmet Aydın buraya gelmişti. O anda vekâlet Ahmet Aydın'da değildi ama telefonla, hızla Ahmet Aydın'ı aramıştı, vekâlet onda olmadığı hâlde, hatırlarsınız, Ahmet Aydın buraya gelmişti. Ne oldu? "Ya, telefonda ilk "A" harfi var, Ahmet Aydın çıktı." diye espri yapmıştınız hatta burada.

BAŞKAN - Siz mi?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, yani, burada Meclisi temsilen illaki diyelim ki vekil varsa, illaki bir AK PARTİ'li Başkan Vekili mi burayı temsil etmek zorunda, yoksa bir başkası da temsil edebilir miydi burada, diye soruyorum.

BAŞKAN - Eder de, Mithat Bey'in işi varmış.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yapmayın Allah'ınızı severseniz, Mithat Bey'in işi olmaz, buraya uçar, gelir neredeyse.

Diğer bir konu: Ya, bu çok önemli, yani arkadaşlar, bizim onlarca sorunumuz var milletvekilleri olarak, Meclisin itibarı olarak. Bunun doğrudan muhatabı, açıkça söyleyeyim, sonuç olarak Meclis Başkanının tarafsız olmasını bekliyoruz, böyledir, ama tarafsız davranmıyor. Bir Meclis Başkan Vekilinin, AK PARTİ'li bir Meclis Başkan Vekilinin tarafsız olmasını beklemek çok daha zordur. Ve burada doğrudan muhatabımızın Meclis Başkanı olması gerekirdi. Benim önerim...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kendi Meclis Başkan Vekilinize haksızlık yapıyorsunuz.

BAŞKAN - Sayın Aydemir, usul yönünden söz vereyim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben birazdan anlatacağım esasa geçtiğimizde, nasıl haksızlıklar yapıldığını anlatacağım, Meclisin itibarına, milletvekilinin itibarına nasıl halel geldiğini anlatacağım.

BAŞKAN - Tamam, teşekkür ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bir dakika, devam ediyorum ama.

BAŞKAN - Usule ilişkin?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır efendim, başka konum da var.

BAŞKAN - Usule ilişkin?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, usule ilişkin.

BAŞKAN - Hayırdır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, usule ilişkin başka konularım da var. Yani bu konu çok önemli.

Benim önerim bu konuda, bu oturumu, bir birleşimi ertelememiz. Meclis Başkanımız gelsin, daha sonra yapalım.

BAŞKAN - Bunu aldık Sayın Paylan, ikincisi ne?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Diğeri: Değerli arkadaşlar, burada...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Her sene aynı. Yine şov yapıyor.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İşiniz gücünüz laf. "Şov yapıyor kamera görünce." Aynaya bakıyorsunuz, ne görüyorsanız onu anlatıyorsunuz.

BAŞKAN - Ya arkadaşlar, bir müsaade edin lütfen.

Sayın Bekaroğlu, lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi Sayın Başkan, biliyorsunuz, çoklu kurumlarda biz sıkıntı yaşadık geçen yıl da. Yani birçok kurumun bir arada görüşülmesinde, diyelim ki burada Meclis Başkanlığı, Sayıştay Başkanlığı ve ombudsmanlığın bütçelerini görüşeceğiz. Üç kurum. Şimdi düşünün, ya, ben Meclis Başkanlığından başlasam en az on dakika konuşmam gerekiyor, ihtiyacım var. E, Sayıştay ile ombudsmanlığa vakit kalmayacak. Nasıl eleştirilerimi sunacağım. Böyle çoklu kurumlarda bu süreyi değerlendirmenizi rica ediyorum. Ama şöyle bir sorunumuz da var: Öğleden sonra, koskoca, dağ gibi Cumhurbaşkanlığını görüşeceğiz, altında onlarca alt kurumları olan Cumhurbaşkanlığını görüşeceğiz. Bu, Başkanlığınızın yaptığı büyük bir hatadır, yani ikisini aynı güne getirmek. Hâlbuki ne var, bir gün daha çalışırdık. Yani, bir cumartesi fazla çalışalım, bugün bu kurumları, bugün Cumhurbaşkanlığını görüşelim, bunu erteleyelim Meclis Başkanımızın olduğu zamana, Cumhurbaşkanlığını görüşelim, başka bir gün de, Meclis Başkanımızın olduğu bir gün, bu üç güzide kurumumuzun bütçelerini görüşelim. Bu konuda da süreler mutlaka uzamalı ve başka bir birleşimde tam gün olarak bu görüşülmeli diyorum, öneriyorum

Diğer bir konu Sayın Başkan: Dün dediniz ki...

BAŞKAN - Ben dedim?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Kameralar burada bütün gün kalabilir." dediniz. Bakın, kameramanlar da burada.

Tamam mı arkadaşlar?

BAŞKAN - Ben öyle bir şey söylemedim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, dediniz, kayıtlarda var.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Dediniz.

BAŞKAN - Sayın Yılmaz, ben öyle bir şey söylemedim. Ama dedim, görüşmelerin sağlığı çok önemli dedim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, söylediniz.

BAŞKAN - Kameraların çalışmaları engellemeyecek şekilde konumlanması gerekiyor dedim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Ben kameramanları buradan göndermiyorum, onlar gidiyorlar." dediniz. Ama bir baktık ki, görüntü aldılar, gittiler.

BAŞKAN - Arkadaşlar gidiyor musunuz?

Gidiyorlarmış bak.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, hayır, siz gönderiyorsunuz Sayın Başkan kameramanları, siz gönderiyorsunuz. Siz deyin ki "Kayıtlara geçsin. Arkadaşlar, burada bütün gün, istediğiniz kadar kalabilirsiniz, istediğinizi çekebilirsiniz." deyin bakalım, kayıtlara geçsin. Sayın Başkan, size şunu da önermiştim: Eğer ki bu durum rahatsız ediyorsa, Anadolu Ajansını buraya çağıralım, 3 tane kamera koysun -2 tane köşeye, 1 tane ortaya- çekimleri yapsın ve milletin bütçesi milletin şahitliğinde görüşülsün. Bu konuda ne tip tedbirler aldınız, ne düşünüyorsunuz -yarın için açıklayacağınızı söylemiştiniz- hem kameraların kalması ve Anadolu Ajansı veya başka bir şekilde canlı yayında bu bütçe görüşmelerinin yayınlanması konusunda?

Teşekkür ederim.