KOMİSYON KONUŞMASI

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Teşekkür ediyorum öncelikle söz hakkı tanıdığınız için.

Şimdi, tabii, önceki dönemde bu çalışmayı başlatan arkadaşlara özellikle teşekkür etmek istiyorum. Çok anlamlı bir çalışma. Emeği geçen tüm bürokrat arkadaşlara da teşekkür ediyorum.

Tabii, çok kapsamlı bir çalışma yapılmış. Aslında Candan Hanım'ın son anda söylediği noktadan başlayarak söz almak istemiştim özellikle. Tabii, bizim KEFEK olarak yani Komisyon olarak şöyle bir işlevimizin olmaması gerektiğini hep düşünüyorum, bunu başından beri dile getiriyorum: Biz akademisyen olarak burada yer almıyoruz. Tespit çalışmaları, araştırmalar çok değerli ama biz yasa koyucuyuz sonuçta vekiller olarak ve bunların yasalarda uygulanabilirliğini sağlamamız gerekiyor. En önemli nokta bu zaten.

Şimdi, burada, bu rapora geçmeden önce onu da belirtmek istiyorum. Filiz Hanım birazcık söz etti. Evet, önümüzde çok önemli bir fırsat var aslında, bütçe görüşmeleri gelecek ve hepimiz -bilmiyorum, diğer parti grupları da aynı şeyi yapacak mı- bizler farklı bakanlıkların bütçelerine de gireceğiz vekiller olarak ve orada özellikle KEFEK üyeleri olarak bakanlık bütçelerini de toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme açısından, kadınların da erkekler kadar bütçeden yararlanmasını göz önünde bulundurarak çalışmalar yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Hatta mümkün olursa bakanlıkların bütçeleri Mecliste görüşülürken belki siyasi parti grupları olarak değil, KEFEK olarak bunlarda söz alıp konuşmaları gündeme getirebiliriz.

Rapor dışı bir saptama yapmak istedim ama bu raporla ilgili de tabii ki çok kapsamlı bir tespit yapılmış. Çözüm önerileri çok yeterli gibi görünmedi. Candan Hanım da söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak çözüm önerilerimizi vereceğiz.

Burada, tabii, sağlık alanında ben bir şeye değinmek istiyorum çünkü arkadaşlar farklı alanlara değindiler. Tabii, sağlıkta kadının bir birey olarak ele alınması ve sağlık hizmetlerine erişimi son derece önemli ama burada çok az bir sayfa, bir buçuk sayfa gibi, 144'üncü sayfada kadın sağlığıyla ilgili belli tespitler olduğunu gördüm ama... Burada anne-çocuk ölümlerinden çok az söz edilmiş ama aile planlaması, biliyorsunuz, son yıllarda son derece göz ardı edilen bir konu. Özellikle de kırsalda, aslında 80'li yıllarda çok fazla ön plana çıkarılan ve çok başarılı çalışmalar yapılan bir alandı aile planlaması. Kadının doğurganlığının da en büyük özgürlüklerinden biri olduğu, özellikle de kırsal alanda kadının aile planlanmasına ulaşamadığı, aile planlaması eğitimlerinin çok da faydalı olarak verilemediğini görüyoruz biz. Aile planlaması konusunda en ufak bir şey yer almamış. Öneriler kısmında da bakın, tespitlerde, 164'üncü sayfada çok kısa yer verilmiş. Ayrıca raporun sonunda da sanıyorum belli bakanlıklardan da görüşler istenmiş. Burada da Sağlık Bakanlığının -birkaç bakanlığın var- Kalkınma Bakanlığının önerilerini görüyoruz, arka sayfalarda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının önerileri var, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının önerileri var, bir de KOSGEB'in sanıyorum önerileri var. Ama burada Sağlık Bakanlığıyla ilgili hiçbir öneriye yer verilmemiş. Bilmiyorum, acaba görüş soruldu da mı gelmedi, yoksa yani görüş mü istenmedi; tabii, o konuda bilgi sahibi değiliz.

Bir de ben mutlaka bu raporda kadınların aile planlamasına ulaşma konusunda, kırsal kadının özellikle, mutlaka bir önerimiz olması gerektiğini de düşünüyorum. Hani Sağlık Bakanlığından da bu konuda yapılan çalışmaların tekrar istenmesi ve tespitlerin yapılması gerekliliğini düşünüyorum çünkü aile planlamasıyla ilgili hiçbir şey yer almıyor bu raporda. Üreme sağlığıyla ilgili de çok fazla bir şey yok, sadece ölüm oranları verilmiş o kadar. Tabii, sağlıkta diğer gelişmeler öyle...

Sanıyorum, Hülya Hanım'ın söylediklerine bir şey eklemek istiyorum. Şimdi, oradaki sıkıntı tabii şu: Altyapısı hazırlanmadan bu bütünşehir yasasına geçilmesi ve altyapısı hazırlanmadan köylerin mahalle hâline getirilmesi pek çok sorunu da beraberinde getirdi. İşte, bu arsa imar planları... Şimdi, zaten şehirlerde yerel yönetimler... Ben belediye kökenli olduğum için konuya çok vâkıfım, o nedenle, hani çok büyük kanayan yara bu mahallelerde, onu dile getirmek istedim. Şöyle: Baktığınız zaman aslında eskiden vatandaş hiç kimseden izin almadan gidiyordu, bir ev yapıyordu, şimdi belli tip projeler üretildi ama çok pahalı onların yapımı; işte zemin etütleri yapılması gerekiyor, altyapı hazırlanmadan bu oldu. Yerel yönetimler kendi şehir bölgelerinde imar planlarını, işte 1/5.000'likleri, 1/25.000'likleri hazırlamadığı için ve normalde de pek çok ilin hâlihazırları da yok, dolayısıyla çok büyük sıkıntı var. Onun için, mahalle hâline gelen köylerde bunu uygulamak şu anda çok zor. Aslında o yasal düzenlemeyi çok önceden yaparak bu yasayı getirmek gerekiyordu, bütünşehirler yasasını. Çok sıkıntılı durumlar yani köyde yaşayanlarda, şu anda mahalle hâline gelen kesimlerde çok fazla sıkıntı var bu konuda. Mutlaka o yasanın da düzenlenmesi gerekiyor çünkü büyükşehirlere, özellikle büyükşehir olanlara çok büyük yük gelmiş durumda şu anda konuyla ilgili; arsa üretimi bunlardan biri, şu anda hâlen tarım arazisi olarak görülen topraklardan arsa üretimi çok farklı boyut. Dolayısıyla bu sıkıntıların da yasal olarak giderilmesi gerekir.

Teşekkür ediyorum söz verdiğiniz için.