KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Öncelikle, Sayın Meclis Başkan Vekilimizin herkesin huzurunda eline alarak gösterdiği bu kitabın üzerinde "Kemal Paşa Külliyesi ve Yedi İlkesi" yazan bu kitabın eskitilmiş kapağıyla sanki eski, cumhuriyetin ilk kuruluş dönemlerinin ya da bu Meclis binasının yapıldığı dönemin bir belgesiymiş gibi göstererek "Buraya eskiden de Külliye deniyor." gibi ifadesi kabul edilemez.

TBMM BAŞKANI VEKİLİ MUSTAFA ŞENTOP - Kütüphaneden alınmış, fotokopi.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bu kitap 2012 yılında yazılmış, kaleme alınmış Mimar Ziya Payzın tarafından basımı yapılmış. "Millî Şef" olarak tabir ettiğimiz Sayın İsmet İnönü Paşa'yı bir Duce'yle, bir "Führer" diyerek Hitler'le, faşist olarak içinde nitelemiş bir mimarın yazdığı bir kitap.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, bu kitap amacı Türkiye Büyük Millet Meclisi binasına veya bu binanın yapıldığı bölgede Hükûmet Mahallesi veya Devlet Mahallesi denen bu bölgenin adının külliye olarak değiştirilmesine ön açmaya çalışan açık ve net aslında cumhuriyet devrimlerinin kazanımlarına karşı bir üslup ve içerikle yazılmış bir kitap.

Bakın değerli arkadaşlar, bu isnat edilen bu kitap, referans olarak aynı zamanda almış olduğumuz bu kitap, az önce söylediğim gibi biraz eskitilmiş, sanki tarihî bir belge görünümü verilmiş, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin ilke ve değerlerinin değil, Osmanlı Devleti'ndeki sarayın ve saltanatın ve hilafetin esaslarını ilke olarak edinerek "külliye" isminin verilmesini ortaya koymuş bir kitap.

Kitabın ön sözündeki bir cümleyi paylaşmak istiyorum: "Yakın tarihimizde Osmanlıların bıraktığı, Timurların bıraktığı belgeler güzel örneklerdir. İslam dünyasında resim, heykel dışlanmıştır. Bu yüzden belgeler, yazıtlar ve yapıtlar şeklinde olur. Yazılı yapıtların en yücesi ve kutsalı Kur'an-ı Kerim'dir. Her ayeti bir İslami yapıtın gerekçesi veya bezemesi, sanatı olmuştur. Dikili yapıtlar en ufak bir taştan başlar, en büyük bina, köprü, su yolu gibi üç boyutlu bir yapıya kadar gider. Eğer bir yapıt bir maksadı anlatan birkaç yapı grubundan oluşursa ona topluca hepsini içeren bir ad verilmiştir ki bu ad 'külliye' olarak dilimize geçmiştir, yerleşmiştir."

BAŞKAN - Sayın Sındır, toparlamanızı rica ediyorum.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Örnek olarak verdiği örnek Fatih Külliyesi, Süleymaniye Külliyesi ve Edirne'de Selimiye Külliyesi.

Hemen buradan hareketle şunu da söylemek istiyorum: Aynı kitapta "Adı 'Kemal Paşa Külliyesi' olarak konmamış olsa da -aynı yazarın ifadesi- gerçekte külliyedir." diye de cümlesi de söz konusu.

BAŞKAN - Sayın Sındır, toparlayalım.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Değerli arkadaşlar, Büyük Önderimiz, cumhuriyetimizin kurucusu, yüce Meclisimizin birinci Cumhurbaşkanı, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk "Hâkimiyet, bilakayduşart milletindir." Yani "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." derken, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti ilkelerini ortaya koymuştur. Atatürk'ün laiklik ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin referanslarını kullanıyor olması, Türkiye Büyük Milet Meclisinin, Türk Dil Kurumunda da bir caminin çevresinde camiyle birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane ve benzeri yapıların bütünü olarak tanımlanmış. Külliye ifadesinin kullanılmasının önündeki en büyük engel olduğunu özellikle belirtmek isterim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - "Benim en büyük eserim külliyedir, odur budur." değil, "Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti'dir." diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün "2 Mustafa Kemal vardır, biri etten kemikten, diğeri de sizsiniz ben değil, o da fikirlerimdir." diyen Mustafa Kemal'in zaten dünya görüşüne aykırı bir ifade olacaktır külliye gibi büyük bir anıt eser gibi ifade eder bu kitap.

Teşekkür ediyorum.