| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | TÜRKSAT Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş.'nin 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 01 .11.2018 |
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ben de bu görüşmelerin ve alınacak kararların öncelikle kurumunuza ve ülkemize hayırlara vesile olmasını diliyorum.
15 Temmuz gecesi verdiğimiz tüm şehitlerimizi, bununla birlikte TÜRKSAT şehitlerimizi de yine rahmetle, minnetle anıyorum.
Sayın Bakanım, tabii, TÜRKSAT aslında çok önemli bir kuruluşumuz, stratejik bir kuruluşumuz. Hani "future oriented company" dedikleri gelecek odaklı bir kuruluşumuz, bugünün değil, geleceğin kuruluşu. Bu anlamda, işlevlerine baktığımızda, faaliyetlerine baktığımızda bu yönde de devam ettiğini görüyoruz ama bu ne ölçüde yeterli, bu da ayrı bir tartışma konusu.
Tabii, buradaki asıl işlevi uydu operatörlüğü ve bunun yanında diğer bazı -burada da konuşulan- asli görevleri yerine getirmek. Şimdi, benim son dönemde bir görevle Fransa'daki uzay çalışmalarını izleme, takip anlamında bir katılımım, ziyaretlerim oldu. Fransa Parlamentosunda ciddi sunumlar yapıldı, brifing verildi Genelkurmayın en üst yetkililerinden, siyasilerden, akademisyenlerden özellikle Fransa'nın uzay konusundaki çalışmalarıyla ilgili. Yine, aynı zamanda Arianespace Launch Services, Thales Alenia Space firmasını, Fransa Uzay Ajansını ve Airbus firmalarını da gezme, oralardaki çalışmaları yerinde görme imkânları oldu. Tabii, şimdi oradaki çalışmaları, bir de ABD'nin hâlâ bu konudaki liderliğinin açık ara Avrupa'dan önde olmasını da dikkate alacak olursak bizdeki çalışmalar boyutuna döndüğümüzde hâlâ cüce durumdayız. Önemli şeyler yapılıyor ama bu noktada ne kadar yeterli, tartışma konusu.
Şimdi, örneğin, biz bugün uyduların işletilmesini, en temel konuları burada tartışırken Fransa kısa süre içerisinde 3,5-4 kilogramlık nano uyduların yapımı ve fırlatılması konusunda çalışmalarda önemli bir yere geldiğini söylüyor. Yine, uzayda askerî operasyon yapabilecek çalışmalarını ve bununla ilgili personellerini eğittiklerini ifade ediyorlar. Yani, dolayısıyla dünyadaki gelişmeye, özellikle uzay alanında, uzay endüstrisindeki gelişmeye baktığımızda, uzayın ticarileştirilmesi konusuna baktığımızda bizde çok daha ciddi altyapı eksikliklerinin olduğunu görüyoruz. Yani, bugün dünya önemli ölçüde uzay hukukuyla ilgili çalışmalarını tamamlamış ve uluslararası sözleşmelere, Birleşmiş Milletlerin o dış uzayın kullanılmasına ilişkin çalışmalarına bakıldığında sonuç itibarıyla bugün üzerinde durup tartışılan konu uzayın kirletilmesi noktasındaki sorunlar. Ben çevre konusundaki yaşadıklarımızı uzay konusunda da yaşar mıyız diye de endişe ediyorum. Çevreyi, ozon tabakasını biz deldirmedik yani o sera gazı salınımını veya çevreyi biz istismar etmedik, birileri etti ama sonuçta çevrenin kirliliğinin maliyetine bizi de ortak etmeye çalıştılar. Kyoto Protokolü, işte, 2020 tamamlanacak, Paris Anlaşması... Allah'tan -off the record- ABD bu işe karşı çıktı da biz de bir kenarından bu işin maliyetinin, yükünün altına girme noktasında şeyde kaldık. Yani, buradaki gelişmeler... Tabii ki TÜRKSAT bu anlamda operatör bir kurum, görevlerini bu noktada yerine getiriyor ama Atila Bey'in biraz önce söylediği hususu da yabana atmamak lazım, orada çok ciddi sıkıntılar var. Geçen toplantıda da bu konuda özellikle yerel televizyon kanallarının sıkıntılarını dile getirdik. Bu vesileyle ben de buna bir vurgu yapmak istiyorum. Bu konunun düşünülmesinde, bir fiyat farklılaştırmasına gidilmesinde fayda olduğunu düşünüyorum ama diğer taraftan da dünya başını almış gidiyor. Çin önemli bir aktör olarak agresif bir şekilde devreye girmeye çalışıyor yani bundan sonraki ticari savaşlar -ki biraz önce sizler bunu kurumun işlevlerini anlatırken çok net bir şekilde ortaya koydunuz- artık hani o geçmişteki karşıt rejimlerin, sistemlerin birbirleriyle yarışmasının bir sembolü olmaktan çıkmış uzay çalışmaları, bugün artık günlük yaşamımızın bir parçası hâline gelmiş, hem güvenlik hem sosyal, ekonomik ve günlük yaşam açısından. Yani, dolayısıyla, bu noktada Türkiye'de bilmiyorum ne oldu ama bir uzay ajansının kurulması... Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak seçim beyannamemizde özellikle havacılık ve uzay kurumunun kurulmasının acil olduğunu ve... Geleceğe yönelik hani o "future oriented company" dediğimiz şeyin aslında beslenmesi, altyapısının da oluşmasının çok acil ve önemli olduğunu da ifade etmek gerekiyor.
Çok fazla uzatmak istemiyorum, zaten sizlerin bildiği şeyler ama bu işin bu boyutunun da birlikte gitmesi gerektiğini inşallah kısa süre içerisinde... En son Sanayi ve Ticaret Bakanının bir açıklaması vardı bu Türkiye uzay ajansının kuruluşuyla ilgili çalışmaların son aşamaya, safhaya geldiğine ilişkin. İnşallah bir an önce kurulur yani bu geç kalınmışlıklar da bir an önce, en azından haklarımızı koruma anlamında, menfaatlerimizi muhafaza anlamında bir sonuca götürülebilir diye düşünüyor, temenni ediyorum.
Sayın Genel Müdür, EBITDA'dan bahsettiniz, "32'ye çıkardık EBITDA'yı." dediniz. Doğrusu, ben bu kurumlarda, tabii, 32 nedir, iyi midir kötü müdür tespitinin çok kolay olmayacağını, doğru da olamayacağını düşünüyorum. Burada uluslararası benzer firmalarla veya sektör ortalaması var mıdır, benim bildiğim yok ama var mıdır? Yani bu oran iyi mi kötü mü? Artması gelişme yönünde iyi gibi görünüyor ama ben bu kurumların da rekabet anlamında bakıldığında tekel kurumlar olduğunu düşünüyorum. Yani "Mali açıdan şu kadar kâr ettik, bu kadar şey yaptık."tan ziyade yönetimde finansal odaklı bir yönetim, maliyetleri aşağıya çekme, bunlar eyvallah ama işlevler noktasında daha çok değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Dolayısıyla bazen tekel durumunda olan kurumlarda, tek kişilik yarışlarda 1'inci gelmenin bir anlamı yok. "1'inci geldik, bu sektörde biz öndeyiz." bu olabiliyor. Yani örnek vermek gerekirse, Toprak Mahsulleri Ofisi hububat ihracatı yapıp ihracatta 1'incilik ödülü alıyordu her yıl, başka kimse yapamaz zaten görev zararı almadan. Yani bazen bizim KİT'lerin hesaplarında bu durumlar da söz konusu olabiliyor. Varsa bunun değerlendirmesine ilişkin benzer hacim ve büyüklükteki firmalardaki EBITDA (FAVÖK) oranları... Yani önemli bir şey aslında, değerlendirme açısından önemli bir veri. Bunu verebilirseniz çok memnun olacağım.
Başlangıçta, bağımsız denetimden geçmiş uluslararası finansal raporlama standartlarına göre hazırlanmış olan mali tabloların da bir örneğini istemiştim. Onu da tekrar hatırlatıyor, çalışmalarınızda tekrar başarılar diliyorum.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum tekrardan.