| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Millî Savunma Bakanlığı b)Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletmesi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 01 .11.2018 |
İSMAİL ÖZDEMİR (Kayseri) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, hoş geldiniz. Gerçekten Türkiye açısından önemli dönemden geçtiğimiz bir evrede gerek Genelkurmay Başkanı olarak gerekse Millî Savunma Bakanımız olarak büyük sorumluluklar üstleniyorsunuz, Cenab-ı Allah yâr ve yardımcınız olsun.
Tabii, içerisinde bulunduğumuz koşullarda gerçekten küresel tehdit giderek artıyor ve aynı koşullarda tehdidin boyutları derinleşmekle beraber alışılageldik müttefiklik ilişkilerinin de sorgulandığı hatta sonlandığı ve belki de yenilerinin kurulduğu bir döneme doğru da giriyoruz. Dolayısıyla bu ağır şartlarda, bu buhran döneminde zannederim savunma politikaları zaten önemli, ancak önemini bir nebze olsun daha da fazla artırıyor.
Ben, beş başlık altında zatıalinize bazı sorular yöneltmek istiyorum ve bazı konuları da gündeme getirmek istiyorum. Öncelikle bildiğimiz üzere Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Kıbrıs konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine verdiği bir rapor söz konusu ve bununla beraber Kıbrıs'la birlikte Doğu Akdeniz'de giderek artan bazı donanma faaliyetlerinin, aynı zamanda enerji arama çalışmalarının olduğunu gözlemliyoruz. Bütün bunlar bölge siyasetinde ülkemizi de bir noktada sıkıştırma hamlelerini de içeriyor. Gerek Yunanistan'ın İsrail ve Güney Kıbrıs'la beraber hatta Mısır'la birlikte yürütmüş olduğu siyaset gerekse müttefik olarak gördüğümüz kimi ülkelerin bu manada onlara vermiş olduğu desteklerle beraber yine Güney Kıbrıs'ta bazı ülkelerin askerî üs kurma çabaları hiç şüphe yok ki Türkiye'nin millî güvenlik siyasetini etkileyen konuların başında geliyor. Tabii, diplomasi alanındaysa Kıbrıs'la alakalı yürütülen son müzakerelerde yani Crans-Montana Müzakerelerinde sorunun tıkanmasının ana nedenlerinin başında Kıbrıs Adası'ndaki garantörlükler bahsi geliyordu. Acaba içerisinde bulunduğumuz böylesi bir dönemde Savunma Bakanlığımız Kıbrıs'la ilgili garantörlükler konusunda ne düşünüyor? Bu ilk sorum.
Bir diğeri, yine bizim bir başka deniz alanlarımızdan önemli bir bölge olan Karadeniz'le alakalı olacak. Çünkü gerçekten NATO'nun Karadeniz'deki bazı faaliyetlerinin de arttığı ortadadır, hatta Romanya'da son zamanlarda kurulmaya başlanılan askerî üs, yine Amerika Birleşik Devletleri'nin bu bölgedeki faaliyetleri ve basına yansıyan kimi iddialara göre de NATO'nun Karadeniz'deki hava devriyelerini arttırmış olması, bu manada Rusya'yla yaşanan çekişme ve restleşmeler bölge siyasetini etkileyen ve gerginleştiren faktörler arasında. Acaba NATO'ya bağlı bu manada herhangi bir hava gücü unsurlarından, bizim Türk üslerimizi kullanarak kalkanlar veyahut inenler var mıdır? Bunun yine Karadeniz siyasetiyle alakalı, böylesi bir dönem içerisinde, ülkemizin Rusya'yla ilişkilerine yansımasıyla alakalı Savunma Bakanlığımız ne düşünüyor?
Bir başka konu siber dünyayla ilgili. Çünkü 21'inci yüzyıl savaş koşullarının artık değiştiğini gözlemliyoruz yani hibrit dediğimiz koşullar artık aktif bir şekilde sürece dâhil oldu, ülkemiz de bundan son yıllarda yoğun bir şekilde etkilenmeye başladı. Ekonomik savaş, siber terör, siber saldırı ve bunlara dayalı toplumsal yapıyla birlikte daha da önemlisi, toplumsal iradeyi etkileme çabaları da malum, hatta pek çok süper güç olarak tabir edilen büyük ülkeler dahi aynı siber saldırılardan nasibini alıyor. Özellikle bu kapsamda siber alanda yürütülen faaliyetlerin boyutunun da derinleştiğini gözlemliyoruz. Bu şartlar altında ülkemizin siber alanda savunma ve belki de ihtiyaç hâlinde taarruza yönelik çabalarının olmasının gerekli olduğu gerçeği de karşımızda bulunuyor. Yine, ordumuzun siber savunmayla alakalı çalışmaları acaba hangi seviyededir, bunu da işin açıkçası önemli görüyoruz.
Bir başka konuysa, yine küresel rekabet alanında artan bu tehdit koşullarında ve buhran döneminde bazı ülkelerin özellikle uzay kuvvetlerini oluşturmaya başladığı aktif bir şekilde gözlemleniyor. Amerika Birleşik Devletleri buna dâhil, Çin dâhil, Rusya dâhil. Türkiye gibi 2053, 2071, hatta 2123 hedefleri bulunan, bölgesel perspektifte önemli bir potansiyele, konuma ve güce ulaşan, devletimizin kurucusu Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği gibi ilelebet payidar kalmayı amaçlayan ülkemizin de uzay kuvvetlerinin kurulmasıyla alakalı geliştirmiş olduğu bir strateji var mıdır, bu hangi seviyeye ulaşmıştır? Bunu da önemli görüyoruz.
Tabii, son olarak Sayın Bakanımızı burada görmüşken bir hemşehrisi olarak, biraz evvel Kayseri Milletvekilimiz Baki Bey de aynı konuyu gündeme getirmiş, ben de buna değinmek istiyorum. Kayseri'nin savunma sanayi yatırımları anlamında pay alması için acaba bir çalışma var mıdır? Çünkü gerçekten cumhuriyetimizin kuruluş aşamasından itibaren savunma sanayi anlamında...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Özdemir, son cümlenizi alayım.
İSMAİL ÖZDEMİR (Kayseri) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.
Teşekkür ederim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - 2123'ü de açıklayın, anlayamadık.
İSMAİL ÖZDEMİR (Kayseri) - Efendim, 2023 cumhuriyetimizin 100'üncü yılıdır, 2123 de 200'üncü yılıdır.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İlk defa duydum.
İSMAİL ÖZDEMİR (Kayseri) - Yani Sayın Genel Başkanımız bunu ifade etmişlerdi, o yüzden ben de burada sizlerle paylaşmayı gerekli gördüm.
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, yaşın daha genç, daha neler duyup öğreneceksin.
İSMAİL ÖZDEMİR (Kayseri) - Yani ilelebet payidar kılmayı amaçladığımız bir cumhuriyetimiz var, 2123 de inşallah bunların içerisinde hak ettiği yeri alır.
Tabii bu anlamda, Kayseri'de Anatamir gibi çok önemli bir fabrikamız var M60 tanklarının modernize edildiği. Yine, Türkiye'nin ilk tayyare fabrikalarından olan, şu anda adı Hava İkmal Bakım Merkezi olan bir bakım merkezimiz var. Bu kapsamda, Kayseri'yle alakalı da acaba savunma yatırlarının yönlendirilmesiyle ilgili çalışmalarınız nelerdir?
Çok teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum Sayın Başkanım.