GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Bakan, Özel Harp Dairesi veya onun değişik versiyonları tasfiye edilmiş midir ordudan? Net olarak soruyorum ve bunlarla ilgili, geçmişte işlediği suçlarla ilgili bir suç duyurusunda bulunmayı düşünüyor musunuz?

Askerlikte yapısal reform yapmayı düşünüyorsunuz Sayın Bakan. Benim gibi antimilitarist insanlara vaadiniz nedir? Ben elime silah almak istemiyorum ve hiçbir zaman da almayacağım. Ne öneriyorsunuz? Kamu hizmetini neden devreye sokmuyoruz bütün demokrasilerde olduğu gibi? İsteyen eline silahını alsın, isteyen gitsin, bir okulda çalışsın, çocuklar için yerleri temizlesin. Niye bunu esas almıyoruz? Vicdani ret hakkını neden devreye sokmuyoruz? Böyle bir alternatif düşünüyor musunuz?

Sayın Bakan, şüpheli asker ölümlerinin nefret suçları içerdiğini düşünüyoruz kısmen. Bununla ilgili soruşturmalara baktınız mı? Sevag Balıkçı beş yıl önce öldürüldü, bir Ermeni genç, biz bir nefret suçu cinayetine kurban gittiğini düşünüyoruz. Öldürülen pek çok asker -yani şu anlamda söylüyorum, iddia olarak- Kürt, Alevi, Ermeni olabiliyor. Bunların nefret suçu içerebileceğine baktınız mı? Bunu soruşturur musunuz?

Genelkurmay, Millî Savunma Bakanlığına bağlandı, bununla ilgili mutluyuz, onu söyleyeyim, eski bir Genelkurmay Başkanının Başkanlığında ama bilirsiniz, Millî Savunma Bakanlığı Genelkurmayın altında küçücük bir yerdir benim bildiğim kadarıyla yani esas olan Genelkurmaydır. Bu tersine çevrilebilecek mi gerçekten? Siyasetin emrinde olduğu görüntüsü verilebilecek mi bu anlamda?

BAŞKAN - Sayın Paylan, teşekkür ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Son olarak şunu sorayım: "Peygamber ocağı" diyorsunuz askeriyeye, "İslam'ın son ordusu" deniyor, cihat ilan ediyor mesela Meclis Başkanımız. Şimdi, düşünün ben de askerlik yaptım, mecburdum, Hristiyanlar da Museviler de askerlik yapıyor. İslam'ın ordusu mu TSK? "Eğer öyleyse niye Hristiyanları, Musevileri veya diğer inançtan olanları askere alıyorsunuz?" diye soruyorum.