KOMİSYON KONUŞMASI

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; kıymetli Bakanımız ve değerli ekibini saygıyla selamlıyorum.

Biraz önce yenilenebilir enerji başlıklarını incelerken burada biyogaz enerji santralleriyle ilgili bir kelimeye rastlayamadım. Özellikle göçün çok önemli noktalarından birisi de kırsaldaki ekonomik gelişimlerin zayıflığıyla ilgili. Özellikle biyogaz enerji santralleri... Ki biliyorsunuz, siz Almanya'yla son dönemde bir çalışma yürütüyorsunuz ve bence en önemli ülkelerden birisi özellikle biyogaz konusunda ve yenilenebilir enerji konusunda Almanya. Biyogaz tabii ki çiftçilerin ürettiği yağlı bitkiler... Ki bundan on yıl önce başladı özellikle biyodizel fakat akaryakıt lobisi binde 5'lik dizele katılacak katkıya dahi tahammül edemedi ve yüzde 65 ÖTV'yle birlikte biyodizel olayı Türkiye'de başlamadan maalesef bitti.

Sayın Başkan, Sayın Bakan; biyodizelin artısı şu: Özellikle çiftçi kendi ürettiği yağından, önce yağ ihtiyacını karşılayabiliyor, ailesinin ihtiyacını ve bu yağdan küçük bir çevrim faaliyetiyle birlikte biyodizelini üretiyor, kendi biçerdöveri dâhil olmak üzere traktörüne kadar bunun motorin ihtiyacını biyodizelle karşılıyor ve burada elde ettiği yağlı bitkilerle ilgili küspeden hayvancılık yapıyor. Hayvancılıkla birlikte, hayvansal atık ve bitkisel atıklarla birlikte biyogaz enerji santralleri ki bazen orta ölçekli, bazen küçük ölçekli ama orta ölçekliler de olsa... Belki çok büyük bir ekonomik katkı sağlayamayabilir bir nükleer enerjiye baktığınızda, diğer kömüre baktığınızda ama özellikle göçün engellenmesi ve çiftçinin desteklenmesi açısından Tarım Bakanlığıyla birlikte bir mevzuat geliştirilirse özellikle biyogazın ülkemiz geleceği için de çiftçilerimiz için de önemli olacağını düşünüyorum. Kendi ihtiyacının dışında kalan enerjiyi de uluslararası sisteme verip oradan da gelir elde edilebiliyor. Tabii ki Almanya iyi bir örnek ve sizin de Almanya'yla ilgili bu çalışmalarınızı da takdir ettiğimi belirtmek istiyorum.

Sayın Bakan, bir de Bakanlığınız üzerinde çok bilgi kirliliği var. Bazen de çok hak etmediğiniz anlamda eleştiriler alıyorsunuz ama uzman eksikliği ve yeteri kadar bilgilendirme yapamadığınızdan dolayı Bakanlığınız üzerinde maalesef fazla anlamda bilgi kirliliği var. "Çantacı" tabir edilen, işte "Ben santral kuracağım, lisans var, şu var." adı altında toplumu ve yatırımcıları dolandırmaya ve bununla menfaat sağlamaya çalışan gruplar var. Bu da Bakanlığınıza gölge düşürüyor. Bununla ilgili bir çalışma yaparsanız en azından Bakanlığınız adına da bir katkı olacaktır.

Özellikle yatırımcıların bana ulaştırdıkları notlarda mevzuatın sık değiştirildiğinden, sık değişiklikten dolayı da... İnsanların yatırım yaparken mutlaka güven duymaları gerekiyor. Bunun için de mutlaka mevzuat değişikliklerini daha stabil hâle getirmek herkesin, uzun vadeli yatırım yapacak yatırımcıların da önünün açılması açısından önemli.

Çevre hassasiyeti çok önemli çünkü biz bu çevreyi gelecek nesillere borçluyuz. Bizim onlardan devraldığımızı düşünmemiz lazım. O yüzden de çevre hassasiyetinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Biraz önce sunumunuz esnasında çatı güneş sistemi kısmında mevzuat kolaylığı sağlayacağınızı söylediniz. Evet, ucuz güneş panelleri üretimiyle, çatı güneş sistemleriyle ilgili mevzuatı kolaylaştırdığınızda öncelikle ben bir milletvekili ve bir iş adamı, sanayici olarak kendi fabrikamın üstünü sizin bu enerji panelleriyle kapatacağımı ve açılışı da size yaptıracağımı buradan söylemek istiyorum Sayın Bakan.

Bir de tabii ki bizim nesil bilir, özellikle 1980'li yıllarda "Hora" diye bir gemimiz vardı, MTA SİSMİK 1 diye; ne zaman Ege'ye açılsa Yunanistan'la aramızda sorunlar olurdu. Ben de Hora'yı büyük bir gemi zannederdim. Sonra Urla'da demirli olduğunu gördüğümde böyle bizim gırgırlardan bir tık büyük olduğunu gördüm ama cesameti... Şimdi bizim karasularımızda Barbaros Hayrettin ve Oruç Reis'in dolaşmasının ülkemiz adına da gurur verici olduğunu söylemek istiyorum. Bir aydır da Antalya Limanı'nday. Önce herkes "Işıklı bir kule var, nedir bu?" dedi, işte bizim Fatih sondaj gemisi olduğunu biz ifade ettik. Bir aydır Antalya'da demirliydi, 31 Ekim itibarıyla Alanya'da derin sondaja başladığını duyuyorum. Bir Antalya Milletvekili olarak Akdeniz'deki bu derin sondajdan çok gurur duyduğumuzu, dünyanın 16 gemisi içinde 5'inci sırada olmasından gurur duyduğumuzu belirtmek istiyorum.

Bir de Türk ordusuna, özellikle Deniz Kuvvetlerine yapılan operasyonun nedenini şimdi çok daha iyi anlayabiliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Başkan, lütfen son cümlelerinizi alayım.

ABDURRAHMAN BAŞKAN (Antalya) - Çünkü Doğu Akdeniz'deki enerji havzasında eğer güçlü bir deniz kuvvetleriniz olmasa o enerji havzasında önemli ekonomik değerler sağlayamazsınız. Deniz Kuvvetlerimizin bu dönemde yenilenmesi ve güçlenmesine katkı sağlamak da Türk milletinin borcudur.

Ben Sayın Bakanın daha önce Müsteşar olması ve mevzuata hâkim olması sebebiyle Türk ekonomisine, Türk milletinin geleceğine katkı sağlayacağını umut ediyor, saygıyla selamlıyorum.