KOMİSYON KONUŞMASI

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli arkadaşlarım, değerli basın mensupları...

Sayın Bakan, başka arkadaşlarımız da değindiler, Rusya sağlam bir enerji tedarikçisi ancak Rusya'ya olağanüstü bir bağımlılığımız olduğu kesin, özellikle doğal gazda bu bariz. Bu oranın düşürülmesi için bir planınız var mı? Çeşitlendirme çalışmalarının sürdürdüğünü söylediniz, belirttiniz, biraz daha ayrıntıya girebilir misiniz bu konuda? Doğu Akdeniz ve Irak gazıyla ilgili çalışmalar hangi safhada?

Hükûmet politikaları Türkiye'nin bir enerji merkezi değil, bir transit merkezi olması yönünde şekilleniyor doğal gaz alanında. DAP, Türk Akımı'nın muhtemel devamı, bu sinyalleri net olarak veriyor. Bu durumun HUB olma iddialarımızın çok gerisine düştüğümüzü ve enerji alanında Türkiye'yi ağırlıklı bir aktör hâline getiremeyeceği belli. Doğu Akdeniz yataklarından ülkemize anlamlı ve hâkim olacağımız bir bağlantı kurulmadığı takdirde HUB'a dönüşmemiz mümkün değil. Enerji Bakanlığı olarak Türkiye'nin HUB hâline getirilmesi yönünde bir politikanız var mı?

İran ambargosu tabii ki çok önemli bir konu ama arkadaşlarım ayrıntılarıyla değindiler, sorularını sordular, ben o konuya değinmeyeceğim ama anladığım kadarıyla petrol bir tarafı, orada belirsizlik var, gazda muafiyet tanınacak gibi gözüküyor, gaz alımımızda. Bunu teyit etmek istiyorum.

Akkuyu Nükleer Santrali'nin temeli atıldı ama kamuoyuna yansıyan bir finansman sorunu vardı, Sayın Yılmaz da bu hususa değindi. Bu sorun aşıldı mı? Ayrıca santral tam olarak devreye girdiği takdirde işletmede toplam kaç Rus vatandaşı fiilen çalışacak ve kaç Rus vatandaşı Akkuyu'da aileleriyle birlikte bulunacak, ikamet edecek?

Öte yandan, 2 nükleer santral daha öngörülüyor. Arkadaşlarımın bir kısmı haklı endişeler ifade ettiler. Ben pek kaygılanmıyorum bu konuda, zira mevcut ekonomik ve finans koşullarımız bağlamında bu iki santrallerin gerçekleştirilmesini fevkalade zor görüyorum. Ayrıca yatırımcıların böyle bir yatırımı göze almaları için gerekli güveni duymadıkları kanaatindeyim.

Hazar Denizi'nin paylaşımıyla ilgili çok yeni bir anlaşma sağlandı biliyorsunuz. Bu anlaşmanın Türkmen gazının Türkiye'ye taşınması konusunda bir katkısı olacak mı? Bu bize bu projeyle ilgili yeni bir ufuk açıyor mu?

Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim tabii ki dünyanın her tarafında olduğu gibi Türkiye'de de desteklenmektedir, siz de sunumunuzda bundan söz ettiniz Sayın Bakan. Elbette bu yönelimi hepimiz desteklemeliyiz. Ancak bu kaynaklarla ilgili projelerde, bu projelere genel yaklaşımda ve bunların denetiminde çevre duyarlılıklarının, çevre ve insan sağlığı tahribatının hiçe sayıldığı çok örnek var. Siz çevreye uyumlu yatırımlardan söz ettiniz ama gördüğümüz bunu teyit etmiyor maalesef. Bu duruma diğer milletvekili arkadaşlarım da değindiler. Örneğin Aydın'da jeotermal elektrik santralleri mevcut işletme yöntemleriyle büyük tahribat, zarar ve geleceğe dönük risk yaratmaktadır insana, toprağa, suya, havaya. Bu konularda Sayın Bakan Bakanlığınıza 25 Temmuz ve 16 Ağustos tarihlerinde 2 ayrı soru önergesi vermiştim

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen son cümlelerinizi alalım.

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - On beş günlük cevap süresine rağmen yanıt alabilmiş değilim. Bu durumu bir nezaket eksikliği olarak görüyorum açıkçası ve elbette eleştiriyorum. Demokrasiden gittikçe uzaklaşıyoruz bari Parlamentoya gerekli saygı gösterilsin, devlet geleneklerine riayet edilsin. Bir iki sorum daha var, onları sonraya saklıyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.