ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben önerge üzerine değil de usule ilişkin bazı görüşlerimi ifade etmek istiyorum. Sunuş konuşmasında önceki Bakanımız Sayın Ahmet Demircan şunu ifade etmişti Yeni sistemin ilk kanun teklifiyle ilgili görüşmelere başladık." demişti. Evet, geçtiğimiz dönemde parlamenter rejim devam ederken söz kesmeler çok oluyordu yani konuşma hakkı çok sınırlandırılıyordu, çok farklı bir model vardı. Siz de dediniz ki: "Hayır, yeni bir sistem getireceğiz ve bu yeni sistemde Parlamento daha güçlü olacak, kuvvetler ayrılığı keskin bir şekilde gerçekleşecek ve o şekilde yürütmenin yasamaya tahakkümü olmayacak." Bu şekilde bu yeni rejimi savundunuz. Biz de tam tersini söyledik, bir tek adam rejimi geliyor dedik. Ama şimdi bakıyoruz, bakın, kanun teklifi milletvekili arkadaşlarımızın, Komisyon üyesi milletvekili arkadaşlarımızın kanun teklifi. Yani bizi şu anda zaman sınırlamasıyla zorlayan bir Hükûmet yok teklifte, bir erk yok, bir güç yok. Biz kendi aramızda yeni sistem gereğince bu kanunu yapacağız. Dolayısıyla Parlamentonun ister Komisyon üyesi olsun ister Komisyon dışı üyeleri olsun burada söz haklarını özgürce, zaman sınırlaması olmaksızın kullanabilmeleri gerekiyor; aksi takdirde ne olmuş oluyor? Eski sistemle devam ediyormuşuz gibi bir algı ortaya çıkıyor. İşte, geçen sefer, geçtiğimiz dönemde sürekli zaman sınırlamasıyla bir baskı altındaydık, konuşturuluyorduk, çoğu zaman söz hakkı da verilmediği durumlar da oluyordu -üzülerek ifade edeyim- veya çok küçük zaman dilimlerine sıkıştırılıyordu. Bu artık yeni sistem olduğuna göre buna dikkat edilmesi gerekir diye düşünüyorum.

İkincisi, bu yasa teklifinin ivedi olmasını gerektirecek, hızlı bir şeklide Parlamentodan çıkmasını gerektirecek teknik bir sebep de yok. Yani sunuş konuşmalarında bununla ilgili herhangi bir açıklama da yapılmadı. Dolayısıyla burada bulunan bütün milletvekili arkadaşlarımız konuya katkı sunmak istiyorlar, toplumun, değişik kesimlerin görüşlerini ifade etmek istiyorlar. Ben bu sebeple bu şekilde sözlerin kesilmesini, Komisyon üyesi olmayan arkadaşlarımızın da sözlerinin kesilmesini pek uygun bulmuyorum.

Daha ötesi, burada sivil toplum örgütleri de var yani konunun paydaşı olan, tarafı olan sivil toplum örgütleri de var, onlara da yeterince geniş çerçevede söz verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Neden bunu söylüyorum? Madem yeni bir sistem var, yeni sistemin ruhuna uygun bir Komisyon çalışması olması gerektiğini düşünüyorum.

Saygılarımı sunarım.