SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) - Öncelikle beş saattir aralıksız bir şekilde buradayız. Ara vermediğimizden kaynaklı da -bir sağlıkçıyız, kusura bakmayın- en son beş saat önce yemek arası vermiştik, ondan bu yana hiçbir ara vermedik ve sağlık problemleri yaratabilecek duruma gelen bir tablo var şu an. Sağlıkçıyız, açık açık söyleyeceğiz, mesanemiz doluyor, lavaboya gitme ihtiyacımız oluyor yani. O yüzden de bu önerge okunduğu zaman burada değildim ve önergem sanki üzerine konuşmuşum şeklinde bir ifadeyle direkt oylamaya sunuluyor. Bu yaklaşım da doğru bir yaklaşım değil.

Şimdi, bu yasa tasarısının -Gülüstan arkadaşımızın da dediği gibi- ne için geldiğini biliyoruz. Şu an 5'inci maddeye hızlı bir şekilde geçme çabası içerisindeyiz. Bu aşamaya nasıl geldik, biraz buna değinmek lazım aslında. 2002 yıllarından bu tarafa doğru gelmeyeceğim. Bir arkadaşımız, hatırlamıyorum şu an, üzerinden çok saat geçti, 2002'den başlayıp gelmişti, maalesef biz o dönemlerde henüz üniversite sınavına hazırlanıyorduk ve bu KHK'lerin yayınlanacağını ve hekim olarak ihraç edileceğimizi bilseydik belki de tıp fakültesini seçmezdik ve hekim olmazdık, bu duruma da gelmemiş olurduk, şu an burada da bunu tartışmamış olacaktım belki de, bu tartışmalara şahit olmayacaktım belki de. Yine benim gibi şu an tıp fakültesini okuyan ve güvenlik soruşturması dolayısıyla bu kaygıyı taşıyan çok sayıda arkadaşımız var, biliyoruz, şu an tıp fakültesi 1'den itibaren tüm öğrenciler bu kaygıyı taşıyor olacak.

BAŞKAN - Önergeniz üzerine konuşun, o madde üzerine gelince konuşursunuz.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ya, bunun dayanağı ne Başkan? Önerge üzerinde konuşacağımıza dair bir dayanak söyler misiniz?

SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) - Şu an ne üzerine konuşup konuşmayacağıma siz karar vermeyeceksiniz, ben karar vereceğim ve devam edeceğim.

BAŞKAN - Siz karar vermeyeceksiniz, siz önergeniz üzerine konuşacaksınız, madde gelince maddeyle ilgili konuşursunuz.

SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) - Sizin şu an benim konuşmama müdahale etmenizi istemiyorum ve ben bu şekilde devam edeceğim. Şu an burada ifade etmek istediğim bazı hususlar var ve bunları dile getireceğim.

BAŞKAN - Onları daha önce dinledim ben sizden ama.

SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) - Dinlemediniz, siz burada değildiniz.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Dinlemediniz Sayın Başkan.

SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) - Siz burada değildiniz, saat on ikiden sonra buraya geldiniz ve benim sadece bir konuşmama şahit oldunuz ve bu konu hakkında...

BAŞKAN - O konuşmanızda onları söylediniz, ben dinledim.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Söylemedi, hayır, söylemedi.

SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) - Bunları söylemedim.

Karşılıklı olmazsa sevinirim ve bırakırsanız konuşmama devam edeceğim.

Şimdi, 2016 yılından bu yana geleceğim ben. OHAL'le beraber gelen ve KHK'ler silsilesiyle devam eden bir süreci yaşadık ve 130 binin üzerinde kamu emekçisi işinden ihraç edildi ve bunların 11.500'ü sağlıkçıydı ve bu sağlıkçıların da içerisinden 6 bini hekim arkadaşlarımızdı. Eminim ki şu an hepimiz, buradaki birçok kişi sağlıkçıdır ve hepimizin eminim ki etrafında ihraç olan hekim arkadaşları vardır. Hangi biriniz bu hekim arkadaşlarınız hakkında kötü bir şey söylüyorsunuz ve neye dayanarak ihraç edildiğini düşünüyorsunuz? Eminim ki hepiniz haksız bir yere ihraç edildiklerini çok iyi biliyorsunuz ve bu ihraç edilenlerin içerisinde de 800'e yakını Sağlık Emekçileri Sendikasındandı ve 400'ü hakkında herhangi bir açılmış soruşturma dahi yoktu ki soruşturma açılmış olanların da henüz sonuçlanmış bir soruşturmaları yoktu. OHAL Komisyonu henüz bu incelemeleri yapıyorken OHAL Komisyonu bu arkadaşlarımız için ret kararı almamışken biz şu an bu arkadaşlarımızı, ihraç edilmiş arkadaşları direkt suçlu pozisyona sokuyoruz ve bunları işlerinden etmeye çalışıyoruz. Henüz alınmış bir karar yok, henüz suçlu oldukları tespit edilmemiş. Bir defa, aynı zamanda bu da Anayasa'nın 38'inci maddesine aykırıdır. Zaten herhangi bir sonuçlanmış davaları yokken bu arkadaşlarımızı suçlu pozisyona getirmek 38'inci maddeye aykırıdır. Aynı zamanda bu insanların iş güvencesini elinden alarak da 48'inci maddeye aykırı bir şekilde gitmekteyiz. Şimdi, bu güvenlik soruşturmasını geçemeyen arkadaşlarımıza gelecek olursak; burada, aramızda da güvenlik soruşturmasını geçemeyen arkadaşlarımız vardı, güvenlik soruşturmalarıyla ilgili belgelere baktığımız zaman hiçbirinin aslında güvenlik soruşturmasından geçmesine engel olacak herhangi bir husus görülmemiş ve sadece ailelerinde kimi bireylerin PYD'yle bağlantılı olduğu, kendisinin yok ama ailesinde bir birey... Her birey kendinden sorumludur bir defa. Siz bir insanın kardeşi bir örgüte tabidir diye kişiyi suçlayamazsınız...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Büyükelçi yaparlar!

SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) - ...ve bu arkadaşlarımız mahkemeye başvurdular ve bu mahkeme sonucunda işlerine başladılar, güvenlik soruşturmasını geçmedikleri hâlde işlerine başladılar. Aslında, şu an çıkarılmak istenen yasa teklifinin 5'inci maddesiyle, bu arkadaşlarımızın mahkemelerinin de önü kapatılmış oluyor bu şekilde.

Teşekkür ediyorum.